16.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
O konuşmanın öyle bir havası vardı ki, para kurmayları adeta bu krizi beklemiyorlarmış ve kendileri için sürpriz olmuş gibiydi.İcraatın içinden tadındaki konuşmasında Başkan, neredeyse Türkiye'nin bütün ekonomik sorunlarına değindi.Kendisine fiyat istikrarını korumak şeklinde bir misyon biçmiş onu tekrarladı durdu.Temel yanlışlar burada başlıyor. * * *Birincisi, merkez bankalarının tek görevi bu değildir.60 milyar dolarlık rezervin üzerine oturan Merkez Bankası bunun bir saatli bomba olduğunu değil de, bir güvence olduğunu sanıyordu. Bu da iki. Türkiye ekonomisi gibi bir ekonomide bu rezerve güvenerek para piyasalarındaki sarsıntıları durdurmak çok iyimser bir bakış açısını yansıtıyor. Çünkü ekonomi yönetiminde yapılabilecek en büyük hata ayetin yarısını okuyarak fetva vermektir. Ekonominin tüm değişkenlerini bir arada okuyamıyorsanız aynen 1.75 lik faiz artırımına piyasaların "bana mısın?" dememesi gibi bir sonuçla karşılaşırsınız. Hem biri bana neden 1.75 puan artış yapıldığını açıklayabilir mi? Neden 2.75 veya 0.75 değil? * * *Yüksek enflasyonla geçen 40 yıldan sonra nefes almaya başlayan ekonominin tekrar bitkisel hayata girmesi için ne kadar hata yapılabilirse bu hükümet onu fazlasıyla yapıyor. Üstelik enflasyonla mücadele gibi önemli bir savaşın ortasında hatırı sayılır başarılar kazanmışken...Bir anda yalancı baharın bitip yakıcı sıcağın başladığını gördük.Aslında enflasyon canavarı uyuyordu. Güç toplayıp yeniden saldırıya geçmeyi bekliyordu. Türkiye kabına sığmayan sağlıklı bir delikanlı ekonomi olabilecekken hastalıklı yaşlı bir adama dönüştürmeyi başardık.* * *Üstüne üstlük siyasi manevralar, ideolojik ataklar, rejimin mukavemet katsayısını ölçmeye yönelik denemeler sürekli olarak yeni krizlere zemin hazırlıyor. Hem de dünya ekonomisinin baş döndürücü gelişme hızı, sağlam bir ekonomiyi her zamankinden daha elzem kılarken...Hükümetin temel hastalıkların üzerine cesaretle gitmesi gerekiyor.Bu hükümetin çözmeyi başarabileceği konular bunlar.Biz değil miydik tek partiye dayalı güçlü bir iktidar isteyen? Yoksa hükümet gerçekten hükümet edemiyor mu? Mesela kayıt dışı ekonomi sorununu bu demokrat, laik, dürüst, namuslu ve inançlı siyasi kadro çözemeyecek de kim çözecek? Vergi yükünü ücretlinin dar gelirlinin sırtından alıp, vergi ödemeyen kesimleri kim kıskıvrak yakalayacak? Hazine'nin borçlanma gereğini azaltacak önlemleri kim alacak? Devletteki savurganlığın hala had safhada olduğu gerçeğini kabullenerek düzeltici tedbirleri kim alacak? ege@milliyet.com.tr Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz geçtiğimiz günlerde İzmir'de ESİAD-Dünya Gazetesi işbirliği ile yapılan bir toplantıda dövize müdahale edilebileceği sinyallerini vermişti. Çok geçmeden bu müdahale gerçekleşti. Başkan Yılmaz'ın konuşmasının satır aralarında mali piyasalarda yaşanan dalgalanmanın yarattığı şaşkınlığın izlerini görmek mümkündü.