Ege O, doktor olacaktı!

O, doktor olacaktı!

10.11.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Gaziemir’deki kazada can veren yedi kişiden biri de 12 yaşındaki Hilal’di. Talihsiz yavrunun altı ay önce babasını kaybettiği, ‘çocuklar babasız kalmasın diye’ doktor olmanın hayalini kurduğu ortaya çıktı

O,	doktor olacaktı

İzmir Gaziemir’de önceki gün sürücüsünün yağmurdan direksiyon hakimiyetini kaybettiği minibüsün iki otomobile çarparak neden olduğu kazada hayatını kaybeden yedi kişiden beşi, gözyaşları arasında toprağa verildi. Bir ay önce de kaza yaptığı belirlenen minibüsün şoförü Şehmuz Ay’la oğlu Fırat Ay’ın cenazeleri ise İstanbul’a gönderildi.

Tabutuna Türk Bayrağı
Kaza, dramları da ortaya çıkardı. Dersaneden çıkıp, Ayrancılar’daki dedesinin evinde kendisini bekleyen annesi Şule Yıldız’ın yanına giderken hayatını kaybeden Hilal Yıldız için de gözyaşı sel oldu. Sabri Öney İlköğretim Okulu öğrencisi 12 yaşındaki Hilal’in, yaklaşık altı ay önce kanserden ölen ziraat mühendisi babası Adnan Yıldız’ın ardından büyük üzüntü yaşadığı, çocukların babasız kalmaması için tek hayalinin doktor olmak olduğu öğrenildi. Bu arada Hilal Yıldız’ın yakınları, tabutun üzerine, isminin çağrıştırdığı Türk Bayrağı örtü. Altı ay içinde iki büyük acı yaşayan anne Şule Yıldız, kızının tabutuna kapanıp resmini öptü, “Sen ölmedin yavrum, hep yaşayacaksın” diyerek gözyaşı döktü. Sınıf arkadaşlarının son yolculuğunda yalnız bırakmadığı Hilal, Mehmet Akif Ersoy Camii’nde kılınan cenaze namazın ardından Işıkkent mezarlığı’nda babasının yanında toprağa verildi.
Aynı kazada can verenlerden Hava Eğitim Komutanlığı’nda sivil memur olarak görev yapan Zeydan Yıldırım, Kaynaklar Mezarlığı’na defnedildi. Karabağlar Belediye Başkan Yardımcısı Rahim Ürünveren’in kuzeni olan Yıldırım’ın cenazesine, Başkan Sıtkı Kürüm de katıldı. Yıldırım’ın çocukları İlknur ve Halil gözyaşlarını tutamadı. Ahmet Dulu Ayrancılar Cumhuriyet Mahallesi’nde, Rıza Gültekin Yazıbaşı’nda, Sevinç Pekgöz de Torbalı’da toprağa verildi.

Bariyer olsaydı 7 kişi yine ölür müydü?
Gaziemir’de meydana gelen ve yedi kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişininde yaralandığı trafik kazasında tekerleği fırlayarak karşı yöne geçen minibüs iki araca çarparak faciaya neden oldu. Olay, ‘yolda şeritleri ayıran yüksek bariyer olsa bu kadar ölü ve yaralı olur muydu?’ sorusunu gündeme getirdi. Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, kazanın üzüntü verici olduğunu söyledi, “Yüksek bariyer gibi fiziki engeller bu olayların önüne geçebilir ya da etkisini azaltabilir. Ama önemli olan sürücülerin trafik kurallarına uyması” dedi. Karayolları 2. Bölge Müdürü Erol Altun, bariyer ya da korkulukların sadece yolu gösteren kılavuz olduğunu belirtti, “50-90 arası hızla giden araçların karşı şeride geçişine mani olabilir ama 100’ün üzerinde seyredenlere olamaz. Araçlar kontrol edilmeli, sürücüler kurallara uymalı” diye konuştu. Fiziki engellerin kazanın etkisini azaltabileceğini belirten Trafik Kazalarını Önleme Vakfı Başkanı Ekrem Bulgun da görüşlerini şu şekilde ifade etti: “Bu kazada asıl sorun aracın süratinin çok yüksek olması. Lastikleri de eskimiş olabilir.”