EgeOlmaz denenler ve Ege Art

Olmaz denenler ve Ege Art

23.12.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Olmaz denenler ve Ege Art

Ortaokul öğrencisiydim... Bir akşam yemeğinde tanıştığımız ailenin küçük kızıyla sohbet ediyordum. Çocukların sohbetinin başlangıcında genelde "Annen ne iş yapıyor?" "Babanın işi ne?" gibi sorular bolca olur ya.. Biz de bunları konuşuyorduk. Minik kız benden küçüktü ama cin gibiydi. Akıllıca laflar ediyordu. Önce o benim annemi babamı sordu. Sıra bendeydi. "Baban ne iş yapıyor" dedim. "Elektronik eşya satıyor" dedi. Sonra da devam etti; "Ama öyle küçük bir iş değil. Babam yurtdışından en yeni teypleri, televizyonları getiriyor. Hem sana bir şey daha söyleyeceğim... Ama bak sakın kimseye söyleme" diye devam etti. "Gizli bir alet bu. Yeni çıkmış. Babam sakın kimseye söyleme. Sonra başkaları bizden önce getirir dedi." Bu sözlerin ardından biraz meraklanmadım değil. Ama küçük kızın bu fırlama davranışları şüphelendirmişti de... "Ee neymiş bu" diye sordum. "Artık duvarda televizyon seyredilebilecek. Bir alet varmış. Onu aldığında duvarda heryerde televizyon seyredilebilecek" diye cevapladığında "Yok artık. Bu kız beni iyice kandırıyor" diye düşünmüştüm. O gece biz onların yanından ayrıldıktan sonra aklım hep yeni çıkacak o televizyondaydı. Birgün o alet Türkiye'ye geldi ve ben de hayatta akıl almaz diye düşündüğümüz her şeyin gerçek olabileceğine inandım. Yazın sarı sıcak günleriydi... Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi Müdürü Serpil Utku, gazetemizin bölge temsilcisi Bülent Zarif'i ziyarete geldiğinde "Aralık'ta Ege'nin ilk sanat fuarını gerçekleştireceğiz. Binlerce kişiyi sanatla buluşturacağız" dediğinde ona tüm kalbimle inandım. Ama nasıl olacağı konusunda şüphelerim de olmadı değil. Bir zamanlar İzmir'de de "Sanat fuarı mı? Olmaz!" diye düşünenler de olmuştur sanırım... Çocukluğumda edindiğim, birkaç satır önce sizinle paylaştığım duvar televizyonu deneyimi sayesinde "Bekle ve gör" inancımı devreye soktum. Beklerken bültenler gidip geldi. Fuarın hazırlıklarının nasıl hızla sürdüğünü, katılımcıların ilgisini, programla ilgili bilgileri de görmeye başladım. Ege Üniversitesi'nin 50. yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen İzmir'in ilk sanat fuarı 1. EgeArt'ın açılış günü 15 Aralık geldiğinde hala aklımda soru işaretleri vardı. Atatürk Kültür Merkezi'nin önündeki kalabalığın arasına ben de karıştım. Ege Üniversitesi Ritim Grubu'nun gösterisi öyle hoşuma gitti ki! Sonra da kalabalığın peşine takılıp fuarı gezdim. Hem de İzmir'in de bir sanat fuarı var düşüncesiyle göğsüm kabara kabara. Dört gün süren fuarı Muğla, Denizli, Aydın, Bodrum ve Uşak gibi çevre illerden ziyaretçilerin dışında Gaziantep'ten otobüs dolusu sanatseverin de dahil olduğu 25 bin ziyaretçi gezmiş. Sanatın her dalının birleştiği EgeArt'ın önümüzdeki yıllarda daha da iyi olacağına inanıyorum. E.Ü. Atatürk Kültür Merkezi müdürü Serpil Utku da benim gibi sanatsever tüm İzmirlilere ve Egelilere bakın ne diyor?: Önce teşekkürler Ege diyoruz. Bu fuarı yüreğimizle, gönlümüzle yaptık. Her şeyin başında rektörümüz Ülkü Bayındır'ın açtığı vizyon ve destekleri var. Sanatçılar ve ziyaretçiler organizasyonu çok beğendi. İzmirlinin ilgisi, Egelinin ilgisi herkesi çok memnun etti. 130'a yakın eser satışı gerçekleşti. İkinci yılda çok daha seçici davranmayı düşünüyoruz. Katılım için başvurular başladı bile. Önümüzdeki yıl yabancı katılımcılar ve koleksiyoncular da artacak. Panellere, workshoplara ağırlık vereceğiz. bsen@milliyet.com.tr Teşekkürler Ege

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler