Önce sabret sonra böl-yönet

Top yuvarlaktır, maç her sonuca gebedir. Oyunu kurallarına göre oynayamayan, ömürboyu ebedir. Hemen küçük bir dipnot düşelim, konuyu hafiften eşelim... Bu konuda Altay en şerbetli kulübümüz. Bir dönem Antalyada, bir dönem Diyarbakırda ve bir dönem de İstanbulda, Altayın ilahlara kurban gittiği söylenir! Bu konu hem şikayet, hem de rivayet niteliğine bürünmüştür. Sonuçta öyle veya böyle Altayın defteri dürülmüştür. Futbol tuhaf oyundur. Sahada herşey olabilir. Hatta bazen daha da tuhaflaşır, saha dışında da çok şey olabilir. Sahaya peşin favori çıkan, ters bir sonuçla tüm umutları yıkılan takım da olabilir. Futbol oyununun tuhaflığı, futbol topunun yuvarlaklılığı, Altayı olmadık şekilde auta gönderdi. Kimilerine göre birileri bu konuda önderdi. Ve nedense bu konuda İzmir son 20 yılda, ne etkili olabildi, ne de kendilerine kol - kanat gerecek yetkili bulabildi. Aslına bakarsanız, bu konuda İzmir olarak hep ikmale kaldık. Lobimiz olmadı, birbirimizi yemek hobimiz oldu. Diplere vurmaya başlayınca da nurtopu gibi fobimiz oldu...Neyse ki, Allaha şükür bundan böyle Futbol Federasyonunda İzmirli bir temsilcimiz oldu. Sevgili Mahmut Özgenerin yönetim kurulunda yer alması, hem İzmir, hem de Ege için büyük bir avantaj. Yakından tanıdığımız Özgener, durup dururken patinaj yapacak biri de değil üstelik. Haaa, yeri gelmişken söyleyelim, hemen başka bir konuya geçelim. Aslında benim bildiğimi cümle alem bİliyor. Bilindiği üzere dostlar, bu ülkede zaman zaman dürüstlük başa bela!Son örnek oldukça taze... MHK seçimlerinde İzmirli Oğuz Sarvan, kendi başkanlığında yaptığı listeyle seçimlere girdi. Son dakikalara kadar Oğuz Sarvanın listesi kesin favoriydi... Ama o meşhur yaptırımcılar, o bilinen çıkar çevreleri, Sarvana dayatma, çevresini kuşatma politikası uygulamaya başladı. Dürüstlük başa bela Bu çevrelerin ilk isteği; Ali Aydının, Oğuz Sarvanın listesinden çıkarılması yönündeydi. Ancak; sevgili Sarvan, bu çevrelere ve kişilere asla prim vermedi. Kararlı ve sağlam duruşuyla, bu teklifi getirenleri reddetti...Yani, listesine en küçük müdahaleyi bile yaptırmadı. Sonuç malum... O ana kadar esamesi bile okunmayan, adı hiçbir yerde telaffuz edilmeyen Sabri Çelik ve listesi devreye sokuldu. Listedeki isimlerin çoğu, eski başkan Bülent Yavuzdan hatıra... Uluslararası platform ve siyasi arenada da görülen yöntemlerinden biri olan "Böl ve yönet" metodu, MHK seçimlerinde de boy gösterdi. Oysa Oğuz Sarvan, malum çevrelere "Evet" demesini becerebilseydi, şu anda kendisini MHK başkanı olarak kutlamış olurduk. Haa, hemen naçizane düşüncemi aktarayım... Ben, taviz vermeyen ve de asla sağlam duruşunu terketmeyen Sarvanı seviyorum ve destekliyorum. Birilerinin dayatması ve kuşatmasıyla göreve gelenler, acaba aynaya baktıklarında, gece yatağa yattıklarında huzur içinde olacaklar mı ? Pardon!. Sesinizi duyar gibiyim... Neee, onların yüzleri İngiliz köselesi mi ?.. Yapmayın yaaaa... Vah, vah vahhh... ege@milliyet.com.tr Sarvan dik durdu