Petkim’in enerji yatırımına onay

Rafineri yatırımıyla sektöründe yerlileşme hamlesi başlatan ve 2011’de yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye alarak büyümesini hızlandırmak isteyen Petkim’e, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) iki iyi haber geldi.

2.4 milyon teminat
Petkim tarafından Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na yapılan ilk açıklamada, Aliağa’da kurulması planlanan 25 megavat kurulu gücündeki rüzgar enerji santralı projesi için şirkete 49 yıl süreli otoprodüktör lisansı alınması talebinin uygun bulunduğu belirtilerek, konuyla ilgili yazının şirkete ulaştığı kaydedildi.
Yetkililer, “Bu çerçevede şirketimize otoprodüktör lisansı verilmesi için şirket ana sözleşmesinin elektrik piyasasına ilişkin mevzuata uygun hale getirilmesi, toplam 2 milyon 400 bin TL tutarında teminat mektubunun kuruma sunulması, EPDK yazısının bildirimini izleyen 30 gün içinde ilgili kuruma başvuruda bulunulması ve ÇED Yönetmeliği kapsamındaki kararın ibraz edilmesi gerektiği bildirilmiştir” dedi.
Onay gelmesi halinde şirket, mart sonuna kadar ihaleye çıkmayı, yatırımı da bir yıl içinde tamamlamayı planlıyor.

Toptan satış lisansı
İkinci açıklamada ise Petkim’in yüzde 51 oranındaki dolaylı ana hissedarı Socar&Turcas Enerji A.Ş.’nin yüzde 100 bağlı ortaklığı Socar&Turcas Petrokimya A.Ş.’ye EPDK tarafından 30 yıl süreyle doğalgaz toptan satış lisansı verildiği bildirildi.


Tütün fonunun kaldırılması üreticiyi üzdü
Tütün ithalatını frenlemek için kurulan Tütün Fonu’nun kademeli olarak sıfırlanması yönünde ithalatçıdan yapılan kesintide ilk indirim gerçekleştirildi. Tütün Fonu’nun, ithalata karşı yerli üretimin sigortası olduğunu vurgulayan Tütün Eksperleri Derneği Başkanı Oktay Çelik, “Yabancı sigara şirketlerine yeni yıl hediyesi sunulurken, yerli üretici görmezden geliniyor” dedi. Hükümetin, AB baskısıyla, ithalatçıdan tütün fonu kesintisini 2018’e kadar kademeli olarak 0’a indirme kararı aldığını hatırlatan Çelik, şöyle konuştu:
“Ton başına 3 bin dolarlık kesinti, 2 bin 250 dolara düşürüldü. Fon’un amacına uygun kullanılmadığı yönündeki eleştirilere katılıyorum. Ancak son yıllarda tütün üretiminin giderek azaldığını, ithalatın arttığını düşünürsek, bu uygulama, yerli üreticiyi iyice sahipsiz bırakacak. 400 senedir bu topraklarda tütün üreten üretici neden görmezden geliniyor? Yanlış uygulamalar, şark tipi tütün üretiminde dünya birincisi olan Türkiye’yi ithalatçı konumuna düşürecek.

Sanayicilerden hükümete ‘risk’ raporu
İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) yönetimi, 2011’de Dünya ve Türkiye ekonomisini bekleyen risklere yönelik rapor hazırladı. Sonuçları kamuoyuyla paylaşan İAOSB Başkanı Hilmi Uğurtaş, gerekli tedbirlerin alınması halinde pek çok fırsat yakalanabileceğini söyledi, şu bilgileri verdi: “Sıcak para girişine dayalı büyüme, döviz açığını hızlandırıp, ihracatı azaltıyor. 120 milyar doları aşan sıcak para girişi kontrol altına alınmalı. İstihdam yaratan, döviz kazandıran, sermaye birikimini güçlendiren, bağımlılığı azaltan büyüme politikasına geçilmeli. Genişletici maliye politikası önlemlerine ağırlık verilmeli. Ekonominin rekabet gücünü koruyacak döviz kuru ve yabancı sermaye politikasına ihtiyaç var.”