Sokak hayvanları İzmir'in sorunu

İstanbul'da sayılarının 300 bin dolaylarında olduğu söyleniyor; burada da buna yakın bir sayının olduğunu belirtiyor uzmanlar.Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Üyesi Ertuğrul Doğuç'un başına gelenler bir başka batılı ülkede olsa yer yerinden oynar.Hepimiz buna benzer bir olayla karşılaşabiliriz; çünkü kentin sokaklarında beşli, onlu gruplar halinde dolaşan köpekler gözümüze çarpıyor.Çok merak ediyorum; hayvanseverler ve dernekleri bu yaşananlar karşısında neler yapacaklar?Bu sütundan birçok kez yazdım; o yüzden bu derneklerin yöneticileri de benim ne kadar hayvan dostu bir kişi olduğumu iyi bilirler.Vaktim olsa mutlaka kendime bir köpek alır bakarım.Bu sevginin ne anlama geldiğini çok iyi bilenlerdenim.Ama sayıları giderek artan ve artık bir kentin en önemli sorunlarından biri haline gelen sokak hayvanları konusunda bir şeyler yapılması gerektiğine de inanıyorum.Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği İzmir Şubesi Başkanı Funda Ersoy'un Milliyet Ege'deki açıklamaları şöyleydi."Saldırgan hayvanlar barınaklarda tutulmalı. Çok yaşlı ya da hasta olanlar ise uyutulmalı. Diğerlerinin yaşama hakkına saygı gösterilmeli, sahiplenilmeli. Sokak köpeklerinin artışında baş sorumlu belediyelerdir. Kısırlaştırma ve aşılama işlemleri çok daha hızlı sürdürülmeli. Sistemli bir şekilde bizimle ortak çalışma yürütsünler. Çoğu bize randevu bile vermiyor..."Ersoy'dan randevu vermeyen belediye başkanlarını tek tek açıklamalarını bekliyorum.İkincisi...Avrupa Birliği'ne uyum için, 24 Haziran 2004'te çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu'nun 6'ncı maddesi "Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Buralarda müşahade edilip kısırlaştırılan, aşıları yapılan ve rehabilite edilen hayvanların, kaydedildikten sonra daha önce aldıkları ortama bırakılmaları esastır" diyor ama...Avrupa'nın birçok ülkesinde sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi esas alınıyor.İki ay içinde sahiplendirilemeyen hayvanlar uyutuluyor.Kaldı ki; hiçbir AB ülkesinin sokaklarında bu kadar fazla sayıda hayvan bulunmuyor.Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Üyesi Ertuğrul Doğuç'un yaşadıkları kent yöneticileri için uyarı olmalı. Lafı hiç dolandırmadan söyleyeceğim. Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi İzmir'de de başı boş köpekler sokaklarda dehşet saçmaya devam ediyor. İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, kapkaç konusuna titizlik gösterse de olaylar devam ediyor. Biliyorum, bu işin kökünü kazımak hiç kolay değil. Yasaların getirdiği boşluklardan yararlanarak kapkaçı meslek edinmiş insanlar ordusu olduğunu biliyoruz.Ama mücadele etmek lazım.Geçenlerde Buca'da yaşanan bir kapkaç olayı inanın bu insanlarda vicdan olmadığını ortaya koyuyor. İki ayağındaki kemik erimesi nedeniyle koltuk değneğiyle yürüyen Ayla Çekmez'in, içinde 20 YTL ile kişisel eşyaları bulunan çantasını kapkaç yapan ikisi bayan üç kişi alıp kaçmış.Çekmez, parayı, ikinci bir koltuk değneği satın almak için komşularından aldığını, medikal şirketine doğru giderken saldırıya uğradığını söylemiş.Düşünebiliyor musunuz; yardıma muhtaç, yürümekte zorlanan bir kişinin bile çantasına göz koyan bu vicdansızlar için ne yapmalı...Yasalar bazen Türkiye'nin gerçeklerine cevap vermiyor.İşte bu da o olaylardan biri. dsipahi@milliyet.com.tr Yasalar gerçeklere uymuyor