Taşeron hekimlik

Pes doğrusu! Geçen hafta bu köşede, "Beni başkası ameliyat etti" başlıklı yazımda sağlık sektörünün çirkin bir yüzünden söz etmiştim. Hipokrat yeminli saygın mesleğin devlette part time çalışıp özelde ameliyat yapan bazı mensuplarının resmi belgelerde görülmediğini, onların yerine o özel hastanelerin kadrolu cerrahlarının imzası, kaşesiyle fatura, reçete çıktığını yazmıştı. Meğer her gün bir yeni yüzünü gördüğüm, bir yandan inanılmazı başaranları alkışladığımız bu sektörde "Her işi yaparım abi, hekimliği" gelişmiş. Yani yukarıdaki örneğin tam tersine, oturup konuşup güven duyduğunuz, kendinizi ellerine emanet etmeye karar verdiğiniz neşter "taşeronlaşmış!" Bunun ne olduğunu bir operatör hekim anlattı."İş o boyutlara ulaşmış ki, artık pekçok operatör hekim bu benim işim değil, demiyor. Oysa genel cerrah, beyin ya da kalp cerrahı, ortopedist, kadın doğumcu ya da KBB'ci bile kendi alanında farklı uzmanlaşıyor. Ama karşısına gelen hastayı kaçırmak istemiyor, o ameliyatları yapmasa bile yaparım, diyor. Sonra da o işi yapan cerrahla anlaşıyor. Yani taşeron tutuyor. Hasta sanıyor ki ameliyatını anlaştığı operatör yaptı. Neşteri kullanan başka. Sonra parayı iki operatör kırışıyor." Prof. Dr. Melahat Okuyan'ın tanımayan yoktur, diye düşünüyorum. AIDS'in ilk patlak verdiği yıllarda çağın vebasına karşı mücadele başlatan ve her fırsatta "eğitim" diyen Okuyan Hoca 80'ine merdiven dayadı.Ama hala kent kent dolaşıp özellikle gençleri bilgilendiriyor, bilinçlendiriyor. Türkiye'de AİDS'le ilgili ilk mücadele derneğinin de kurucusu olan Okuyan, bıkmadan anlatıyor, durup dinlenmeden yazıp çiziyor. Helal olsun. Geçtiğimiz günlerde üstlendiği misyon nedeniyle Diyarbakır'a giden, orada akran eğitimi projesini hayata geçiren Prof. Dr. Okuyan'a gençler unutamayacağı bir armağan vermiş. Hocayı duygulandıran, adeta gençlik aşısı olan armağan 70. Yıl Sağlık Meslek Lisesi'nden Yağmur Karaman ve Gamze Şaşmaz adlı öğrencilerin yazdığı bir şiir. Üstelik Hoca'yı özetliyor. Okumaya değer... Teşekkürler hocam İnsan, herşeyden önce insan dedinizUmutsuz yüreklere umut serptinizSiz herşeyden önce sağlık dedinizVazgeçmeyip emek verdinizToplumsal görev dedinizBunları bize enjekte ettinizUnutulmaz bilgiler verdinizSıkılmayıp cevap verdinizEğitime önem verdinizBunun için bizleri seçtinizSiz yapılmayanı yaptınızBizlere özgüven, eğitimci ruhu verdiğinizKimsenin gelmediği Diyarbakır'a geldinizKorkma bilgilen dedinizUzanmayan elleri birleştirdinizHerşey için teşekkür ederiz. Melahat Hoca'ya Geçen hafta başkentte 3. Sigara veya Sağlık Ulusal Kongresi gerçekleşti. Kongrenin sonuç bildirgesinde sigara bağımlılığına yeni tanımlar getirilmiş. Deniliyor ki; "Günümüzün en büyük afetlerinden biri; yapay bir salgın olan sigara bağımlılığıdır." Bu afet ve yapay salgının nedeni de tabii ki bu işten rant elde edenler. Rakamlara gelince; Dünya genelinde 1.1 milyar insan sigara içiyor.Bu sayının 2025 yılında 1.6 milyara yükselmesi bekleniyor. Her yıl sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle 5 milyon kişi yaşamını yitiriyor. Bugünkü sigara içme oranları devam ederse, bugün hayatta olan 500 milyon kişi sigara nedeniyle ölecek.Bunların yarıdan fazlası bugünkü çocuklar ve gençler.Dünyada sigara içen 1.1 milyar kişinin 800 milyonu (yüzde 70 - 75'i) gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor. Sigara içme alışkanlığı Asya, Latin Amerika ve Afrika'da dramatik bir şekilde artış gösterirken, Kuzey Amerika ve Avrupa'da azalıyor. Türkiye'de yaklaşık 17 milyon kişi sigara içiyor. Sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle her yıl yaklaşık 100.000 kişi ölüyor.Bu sayının 2035 yılında 240.000'e yükselmesi bekleniyor. Tiryakilere ve adaylara duyurulur. Yapay salgının adı:sigara ÖZLÜ SÖZ: