Ege Yöneticiler: Suç bizde de var

Yöneticiler: Suç bizde de var

20.12.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sporda tırmanan şiddet, İzmir'i ayağa kaldırdı. Kurmaylar aynayı kendilerine tuttu, özeleştiri yaptı. Sorunun odak noktası olduklarını itiraf etti

Yöneticiler: Suç bizde de var

Holigan tavırların bir bir kaç kişiden oluşan fanatik grup tarafından sergilendiğine dikkat çeken kurmaylar, kıvılcımı yönetici mesajlarının ateşlediğini vurguladı. Yöneticiler, "Saha içindeki futbolcudan, teknik adama, hakemden, yazılı ve görsel medyaya herkes çarkın içinde. İzmir'in en büyük sorunu sevgisizlik, kıskançlık. İnsanlar birbirine karşı art niyet içerisinde. Şeref tribününde bile utanç verici görüntüler sergilenebiliyor. Önce İzmir'in menfaatini düşünmeli, birbirimize köstek olmamalıyız" görüşünde birleşti. Futbolun özünün rekabet ve eğlence olduğunu dile getiren yöneticiler, saha içi ve dışında sergilenen çirkin görüntüleri şöyle değerlendirdi: Son yıllarda tırmanan tribün terörü, saha içi ve dışında yaşanan olaylar ile küfürler, toplumun her kesiminde eleştirilirken, İzmir'de sporun üst düzey yöneticileri ve kulüp başkanları özeleştiri yaptı. İzmir futbolunda son yıllarda yaşanan gerileme ve başarısızlığın gerginliği artırdığını ifade eden yöneticiler, "Demeçler ve fanatik gruplara sağlanan imtiyazlar olaylara zemin hazırlıyor. Sağduyulu insanların böyle kişileri dışlamaması sorunu perçinledi. En büyük sorumlu bizleriz" açıklamasını yaptı. Yerel televizyon kanalını basanların haberi, Euro News'ta birinci haber olarak gösterildi. En üzücü olanı da bu. Dünyaya rezil olduk. Federasyon olarak çıkardığımız yasa değişikliği ile ciddi yaptırımlar getirildi. Ancak uygulamaya bakıyoruz, olaylara karışan kişiler adliyeye sevkedildikten sonra serbest bırakıldı. Bence camiaların bu insanları dışlaması, içinde barındırmaması ön koşul. Alkışlayıp, prim verenler yeni olaylara zemin hazırlar. Ürkütücü olan bu. Olayları yaratanlar azınlıktır. Bu nedenle çoğunluğun tepkisini gösterip egemenliği ele geçirmesi gerek. Bu sadece İzmir'in sorunu değil aslında. Türkiye'nin değişik yerlerinde benzerlerini görüyoruz. Biz Federasyon olarak işin takipçisi olacağız. Geçmiş dönemlerde Altay'da yöneticilik, başkanlık yaptım. 80'li yılların başında da bu tür olaylar oldu. Sonra duruldu. Benim görev yaptığım etapta böyle şeyler hatırlamıyorum. Bir sosyal patlama olabilir. Kulüp yönetimlerine çok önemli görev düşüyor. Sağduyulu insanlara olumlu, duyarlı, tutarlı mesajlar vermek lazım. Dünyaya rezil olduk, holiganlar dışlanmalı Hep söylüyorum sorumlusu bizler, yönetimleriz. Bizler bedava taraftarı içeri almaz, bu kişilere menfaat sağlamazsak küfürlerin azalacağını düşünüyorum. Kendi adıma, biz taraftarımıza hiç bilet vermedik. Onlara sahip çıkalım diye uğraşıyoruz ama, biz onların beklentilerini maçlara bedava girmelerini sağlayarak değil, takımla ilgili düşüncelerini paylaşarak karşılıyoruz. İyi futbolla seyirciyi tribüne çekmeye çalışıyoruz. Küfrü de taraftarlarla sürekli diyalog halinde olarak azaltmak mümkün. Medya bu olayları devamlı gündeme getirirse ilgililere mesajlar daha iyi aktarılır ve şiddet engellenir diye düşünüyorum. Maalesef şeref tribününde bile utanç verici görüntüler sergilenebiliyor. Tüm başkanlar, taraftar temsilcileri ile toplanıp bu konuyu değerlendirmeliyiz. İki üç hafta önce takım mavi bayrak alıyor, üç hafta sonra aynı ekibin maçında olay çıkıyor. Karşılaşmanın atmosferine ve rakiplerin durumuna göre de olaylar yaşanabiliyor. Yönetici, teknik adam, futbolcu demeçleri birikim yaratıyor. Çözüm yolu taraftarla diyalogtan geçer Perşembenin gelişi, çarşambadan belli oldu. Bu olaylar bugünün olayları değil. Yıllardır süregelen bir çok olayın birikimi. Tek tek suçlu aramaya gerek yok herkes suçlu. Başta kulüp başkanları, yöneticiler, teknik adamlar, görsel ve yazılı basın, futbolcular, taraftarlar hepsi işin birer parçası. Örneğin bir futbolcu ters bir hareket yapınca bütün tribün ayağa kalkabiliyor. Gerek yok bunlara. Sağduyulu olmak lazım. İnsanların birbirini anlaması lazım. Yeni bir çok hakem atanmış mesela. Daha anlayışlı olmak lazım. Futbolcu da hakem de, yönetici de hata yapabiliyor. İnsanlar birbiri ile ilgili art niyet içerisinde. Sevgisizlik var. Yeterince anlayışlı hareket edilirse, bir çok şey dibe vuracak ve şiddet de azalacaktır. Hepimiz suçluyuz ve hepimiz aynı geminin içindeyiz. Sevgisizlik ve art niyet var Yaşanan olayların bir tek nedeni yok. Kulüplerden bağımsız olarak insanların sosyolojik ve psikolojik yaşadıkları sıkıntılar spor alanlarında açığa çıkıyor. Bu arada maalesef gerek kulüpler, gerekse emniyet tarafından yeterli önlemler alınamadığı için olaylar tezahür edebiliyor. Bir grup taraftarın yerel televizyona düzenlediği baskın konusu çok spesifik bir olay. Hiç onaylamadığımız bir şey. Zaten bu maç içinde yaşanmış bir şey de değil. Bugüne kadar hiç böyle bir şey yaşanmadı. Bir yorumcu ile kişisel noktaya indirgenmiş bir durum. Bizlerin de yönetici olarak eksikleri var elbette. İnternet sitelerinde bir çok söylemler yer alıyor. Biz de şikayetçiyiz. Ancak bu konularda bizim yaptırımımızın olabilmesi mümkün değil. Olaylar sadece İzmir değil, Türkiye'nin diğer kentlerinde de yaşanıyor. Sosyal sıkıntılar ortaya çıkıyor Şiddet ve terör ülke sporunu geriye götürmektedir. Herkesin şapkasını önüne koyması gerekir. Barışçıl bir şekilde, kimsenin bu kargaşadan kendisine rant sağlamayacağı, temiz bir ortam yaratmak zorundayız. Bu terör yarın basketbola, voleybola, diğer branşlara geçecektir. Biz yöneticiler geniş kitlelere hitap ediyoruz. Temsil ediyoruz. Yönetim kademesinde bulunan kişilerin, görüşlerini daha dikkatli, sakin mesajlarla iletmesi gerekir. Sonuçta bu sadece spordur, eğlencedir. Kin ve nefret tohumları ekmek anlamsız. Şapkayı önümüze koyalım Şiddetin dünyanın hiçbir yerinde onaylamak mümkün değil. Birincisi tabi özellikle kulüp başkanlarının taraftarı kışkırtıcı demeç vermemesi lazım. Medya ile olan ilişktilerde açık olmalı. Medya da buna bağlı olarak tarafsız, gerçek haber yapmalı. Yorumlar değişmeden aktarılmalı. En büyük etken eğitim. Türkiye genelinde böyle bu. Eğitim sadece okulda olmuyor tabi. Eskiden bütün kulüpler daha başarılıydı. Başarı varken herkes iyidir. Başarısızlık olduğu zaman insanlar birbirine düşüyor. Emniyet yeterince tedbir alıyor. Futbolseverler duyarlı olmalı. Federasyon yaptırım getiriyor, yeni kural koyuyor özel güvenlik sistemi getiriyor. Bu da fayda etmiyor. Bir maçta özel güvenlikçilerle taraftar birbirine girdi. Polis olsaydı bunlar yaşanmazdı. Türkiye için özel güvenlik sistemi erken. Başarısızlık şiddeti tetikliyor

Yazarlar