Zeybekci projelerini 7 Şubat’ta açıklayacak

AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci ile sonunda söyleştik! İzmir’i iyi analiz etmiş. Bir anlamda dersine iyi çalışmış. Günlük programları çok yoğun. Sabah 8, gece mesai bitimi saati belli değil! Projelerinin yüzde 95’i hazır! Sorunlar en ufak ayrıntıya kadar ortaya konulmuş. Bunların her biri için çözümler geliştirilmiş. Zeybekci, 7 Şubat’ta projelerini açıklayacak. 10 başlıkta, yüzlerce proje...
“Başkan seçilirseniz ilk olarak ne yapacaksınız?” diye sordum. “Kentin estetiğine müdahale edeceğim ve tabii ki trafik” yanıtını aldım. Zeybekci’ye “Kentin en büyük sorunu sizce ne?” diye sorduğumda uzun bir yanıt verdi.

‘Topu taca atmayalım’

“İzmir’de şu an kişi başına düşen yeşil alan miktarı 2 metrekarenin altında. Bu standartlar itibariyle 15 metrekare çıkması lazım. Evet, bir şeyler yapılmış. Karşıyaka, Kordon... Sahil bandında var. Ama vatandaşlara gösterebileceğimiz, ‘hadi gidelim’ diyebileceğimiz bir park var mı? Kültürpark hariç! Bu şehirdeki yağmur suları tamamıyla kanalizasyon hattına veriliyor mu, verilmiyor mu? Yağmur suları kanalizasyona verildiğinde İzmir’de yeterli olduğuna inanmadığım Körfez’in iki tarafındaki arıtma tesisi, onlar bile devre dışı kalıyor mu kalmıyor mu? Bu da arıtmalarımız hemen hemen hiç çalışmıyor demektir. Bunlar tespit. İddia da değil. Hareketli nüfusu 5.5 milyon olan, şehir merkezinde katı atıklar ne yapıyor? Türkiye’de böyle bir şey Allah aşkına nerede kaldı? Aziz Bey sevdiğim, arkadaşımız, ağabeyimiz. Bu şehirde insanların ismiyle seçtiği tek adam. Orası mazeret, bahane yeri değil. Olmayan bir şey olduğu zaman, partiniz ne olursa olsun yeri göğü yıkarsınız. ‘Çobanın niyeti olduğunda süt sağar’ diye bir söz vardır. Topu taca atmayalım. Bu İzmir’e yakışan bir şey değil! “İzmir’de sanayiciler yatırım yapmak istiyor. İzmir’de beyin göçü var. Genç işsizde Türkiye ortalamasının üzerindeyiz. Sebep, İzmir işgücü üretemiyor. Sanayide, hizmette, turizmde, bilimde, teknolojide, tarımda, enerjide bütün bu alanlarda yeni iş alanları üretemiyoruz. Yatırımcı gelmiyor, gelse bile onu pişman ediyoruz. Yatırım yapma alanı yok. Odalar burada. Talep ettikleri hangi Organize Sanayi Bölgesi’nde olumlu sonuçlar alınabiliyor ki? Bunu yapacak olan da bu şehrin Büyükşehir Belediyesi’dir. İmar planlarında bunlar yapılır. Turizm yatırımı yapılmak istendiğinde gelin size şu alanlarda çok cüzi maliyetlerle altyapısı, ulaşımı, kanalizasyonu bitmiş denilecek neresi var? Yarımada bölgesinde en önemli problem fosseptik problemi. Ben daha ne diyeyim?

‘El üstünde tutuldu’

Bir açıklamasında hükümetle yerel iktidarın aynı olması durumunda farklı şeylerin olabileceğinden söz etmişti Zeybekci... ”Bir sinerjiden mi bahsediyordu” diye merak ettim, şunları söyledi:
“Diyelim ki ben burada AK Partili belediyeyim. İktidarda CHP var. Ben bu şehrin büyükşehir belediye başkanı olarak iktidarla ilgili kurum, kuruluşlara ve bakanlıklara ulaşmak isteyip de bunu reddedebilecek kimse göremiyorum. İzmir ne götürdü de imzalanmadı? Geldiğinde, her kapıdan girdiğinde İzmir milletvekilleri, Meclis Başkanımız başta olmak üzere el üstünde tutulmuştur her seferinde. (Kocaoğlu’nu kastediyor) Ama gitmediğin, muhatap olmadığın, talep etmediğin zaman nereden bilecekler... İzmir’in ulaşımla ilgili tünellerle, İZBAN’daki ortaklıkla, çevreyolu faaliyetleri ile birçok şey yapıldı. Ama örneğin, katı atıkla ilgili... Gidip siz bunun alarm zillerini çalmadığınız, ortalığı şöyle bir hareketlendirmediğiniz zaman kim bir şey diyebilir ki? Bunların hepsi, Büyükşehir’in çözmesi gereken konular. İçinde dert olmak, aşk olmak meselesi. Rahmetli anacağımın dediği gibi, ‘İçinde kurt olacak yavrum’ derdi. İçinde dert olacak!

Dersine iyi çalışmış

Peki Zeybekci, başkan seçilmesi halinde ne verecekti? Ya da ne yapacaktı? Onu da tane tane anlattı: “Hizmetkâr belediye. Şehirle beraber şehirdeki problemli çözmek. Tüm sivil toplum kuruluşları, odalarla, derneklerle, insanlarla konuşa konuşa problemleri çözmek. Geçici çözümler asla bulmamak. Köklü ve kalıcı çözümler bulmak. Bu şehrin en büyük problemi hâlâ yağmur sularının kanalizasyon hatlarıyla birlikte olması ise bunu kökten çözeceğiz. Bir uçtan başlayıp çöze çöze geleceğiz. Çözerken geri de bakmayacağız. O iş hallolacak. Bir şeyi yaparken de boyayıp kınalamayacağız. Yöntem değişikliği bu.” Başta da ifade ettiğim gibi Zeybekci, dersine iyi çalışmış! Kentte ne olup olmadığını iyi biliyor. Rakibinin kim olduğuna bakmıyor, tartışmalara girmiyor. Bana kalırsa AK Parti açısından çok doğru bir taktik!