Eğitim Fatalizm Nedir? Felsefede Fatalizm Anlayışı Nasıl Anlatılmıştır?

Fatalizm Nedir? Felsefede Fatalizm Anlayışı Nasıl Anlatılmıştır?

13.05.2021 - 03:53 | Son Güncellenme:

Latinceden dilimize geçmiş olan fatalizm kader ve alınyazısı anlamına gelir. Bu kelime felsefede İlk kez Böyle Buyurdu Zerdüşt ve Ecce Homo kitaplarıyla bilinen Friedrich Nietzsche tarafından kullanılmıştır. Literatüre ''Türk Yazgıcılığı'' olarak geçen bu kavramda insan iradesi bütünüyle yok sayılır. Fatalizm nedir? Felsefede fatalizm anlayışı nasıl anlatılmıştır? İşte, merak edilen tüm detaylar. -

Fatalizm Nedir Felsefede Fatalizm Anlayışı Nasıl Anlatılmıştır


Fatalist filozofların başında Çek yazar Franz Kafka gelir. Eserlerinde ''Kader'' kavramını bürokrasi metaforu ile ele alan yazar, ölümü tek geçerli hakikat olarak görür. Aforizmalar adlı eserinde de ''ölümün olduğu yerde ciddiye alınacak ne olabilir ki?'' sorusunu yöneltir.

Fatalizm Nedir?

Fatalizm, dünyadaki ve kainattaki tüm eylemlerin, önceden belirlenmiş olduğunu savunan felsefi disiplindir. Bu felsefenin temsilcilerinin insanların irade sahibi olsalar bile seçimlerinde hür olmadıklarını iddia etmişlerdir.

Fatalizmin bir dini bir de felsefi boyutu vardır. Dini boyutunda dünyadaki her şeyin önceden Allah tarafından belirlendiğine inanılır. Bununla birlikte evrende olmuş ve olacak her şeyin Levh-i Mahfuz adlı bir levhada saklı tutulduğuna inanan mezhepler de mevcuttur. Bu mezheplerin başında Cebriyye mezhebi gelir.

Fatalizm, hem dini hem de felsefi alanda birçok tartışmaya neden olmuştur. Jean Paul Sartre ''İnsan özgürlüğe mahkumdur'' diyerek fatalizm görüşünün yarı yarıya doğru olduğunu savunmuştur. Varoluş felsefesinin temsilcilerine göre insan yeryüzüne bilinmeyen bir güç tarafından bırakılmıştır. Sınırlı gücüne rağmen insanın seçimlerinde özgür olup olmaması tamamen kendisine bağlıdır.

Felsefede Fatalizm Nasıl Anlatılmıştır?

Felsefede fatalizm daha çok bilimsel yönüyle ele alınmıştır. Bilimsel yasalar, insanın seçimlerini ve davranışlarını sınırlar. ''Bilimsel Kadercilik'' olarak da adlandırılan bu görüşe göre, insan dışarıdan bakıldığında özgür gibi görünse de aslında bilimsel yasaların ve mevcut gerçekliklerin bir tutsağı konumundadır.

Fatalizm görüşünü savunan düşünürlerden bir diğeri de Arthur Schopenhauer'dir. Alman filozofun ''insan ne isterse yapabilir fakat istediğini isteyemez'' sözü, kadercilik anlayışının temelini oluşturur. İnsanın isteklerini belirlemede çevresel birçok faktör devreye girer. Bu nedenle tam bir özgürlükten ve hür iradeden bahsetmek mümkün değildir.

Fatalizmde de ölüm kavramı da geniş bir yer tutar. İnsan, diğer tüm canlılar gibi ölümlüdür. Bu nedenle önceden belirlenmiş bir yazgıyı yaşamak zorundadır.