Ekonomi AB: Sizde gürültü çok ses duvarları yapın

AB: Sizde gürültü çok ses duvarları yapın

23.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

AB'ye eğitim, sağlık ve çevre alanında uyum için büyük yatırım ve önemli düzenlemeler gerekiyor. Çevrede tahmini yatırım gereği 50 milyar euro. Gürültü kirliliğini önlemek için ses duvarları bile yapılacak

AB: Sizde gürültü çok ses duvarları yapın

Çevre konusunda da çok önemli uyum problemleri bulunuyor. Türkiye, bu kapsamda tatlı su kaynaklarının korunması için çok şey yapmak durumunda. AB, doğalgazla elektrik üretilmesine karşı. Türkiye'de bu çok yaygın. Doğal hayatın, kuş türlerinin korunması bakımından önemli tedbirler alınması gerekiyor. Uzmanların tahminine göre çevre konusunda, Türkiye'nin AB düzeyini yakalaması için önümüzdeki 10 yıl içinde 50 milyar euroluk yatırım yapması gerekiyor.Sağlık alanında da 'uyum problemi' çok. Tıp eğitimi uyumlu değil. Kalitesi düşük, sistemi farklı. Sağlık harcamaları, kişi başına yatak ve doktor sayıları, AB ortalamalarının çok çok uzağında. İlerleme Raporu'nda, AIDS hastalarına karşı önyargılı tecrit edici davranışlara dikkat çekiliyor. AB, sigara konusunda da daha çok vazgeçirici önlem istiyor. Son ilerleme raporu, AB'ye eğitim alanında uyum konusunda, daha öncekiler gibi 'mesleki eğitimin' güçlendirilmesine vurgu yapıyor. AB, özellikle meslek liseleri üzerinde durarak, eğitimle, sanayi ve genel olarak iş hayatının kaliteli işgücü ihtiyacı arasında ilişki kurulmasını istiyor. Bu konuda meslek liselilere üniversiteye girişte farklı katsayı uygulanmasını, eğitimin 'merkezi' değil, 'ademi merkeziyetçi' olmasını istiyor. ÇEVRE Çevrede AB'ye uyum, büyük yatırım gerektiriyor. Türkiye'nin katı atık, atık su arıtma, içme suyu alanlarında yaklaşık 50 milyar euroluk bir yatırıma ihtiyacı var. Yılda 5 milyar eurodan 10 yıl boyunca yatırıma bütçe ayırması gerekiyor. Çevreye uyuma 50 milyar euro Türkiye'deki elektrik üretiminin yüzde 60'ı doğalgazla yapılıyor. AB ise, elektrik üretiminin kömür, su, rüzgâr enerjisi ile yapılması, doğalgazın da evsel ısınmada kullanılmasını öneriyor. 'Doğalgazla elektrik olmaz' İlerleme Raporu'na göre Türkiye'nin çözmesi gereken en önemli çevresel problemlerden biri 'kanalizasyonların içme suyu ve toprağa karışması... Göller, nehirler ve denizlerin önemli ölçüde bu yolla kirlendiği ifade edilerek 'acil önlem' isteniyor.AB saptamalarına göre Türkiye'de 120 atık su arıtma tesisi ve 16 düzenli depolama sahası bulunuyor. Bunlar yetersiz. Her 4 kişiden 3'ü temiz su içemiyor. Arıtma tesisi eksikliği nedeniyle halk sağlığı bozulabilir, salgın problemleri ortaya çıkabilir. 'Kirli su salgın çıkarır' Türkiye su zengini bir ülke gibi biliniyor ama AB'nin bu konuda ciddi uyarıları var. Su kaynaklarının yarısının bile hidroelektrik santrallerde kullanılmadığına dikkat çekiliyor. Uzmanların ifadelerine göre dünyada kişi başına tatlı su ortalaması 7 bin metreküpken, Türkiye'de bu oran 2 bin 940 metreküp. Türkiye su kaynaklarıyla, bu açıdan çok fakir olan Ortadoğu'yu da besliyor. Tatlı su kaynakları, çok yakın bir gelecekte, Türkiye'yi tehdit edecek en büyük risk alanlarından biri olarak ortaya çıkabilir. Bu yüzden su kaynaklarının temizlenmesi, barajların daha kullanılabilir hale getirilmesi ve altyapının sağlamlaştırılması isteniyor. 'İçme suyu problemi var' AB'ye çevre açısından uyum kapsamında ele alınması gereken konulardan birisi de gürültü kirliliği. Gürültü kirliliğinin önüne geçilmesi için bölgesel fizibilite çalışmalarının sonucunda bir gürültü haritası çıkarılacak. Harita analiz edildikten sonra AB mevzuatına göre sınır değerlere uyması için çeşitli önlem yöntemleri alınacak. İzolasyon artırılacak. Bu önlemlerden birisi de ses duvarları. Bu duvarlar gürültünün etrafa taşmasını önlüyor. Benzer uygulama yeraltı metrolarına da yapılıyor. 'Önce haritası çıkacak' İlerleme Raporu'nda kuşların ve yaban hayatın korunması isteniyor. Türkiye'den önemli kuş alanlarının belirlemesi, tehditkar faaliyetleri uzaklaştırması isteniyor. Türkiye'nin bu konudaki mevzuatı koruma uygulamaları konusunda kısıtlamalar getiriyor. Korunan alanlar olmasına rağmen floranın bulunduğu alanlarda daha genel uygulamalar var. 900 doğal SİT alanının yeniden değerlendirilmesi, alanların genişletilmesi ve floranın artırılması gerekiyor. Kuş florasını koruyun AB ne istiyor? İlerleme Raporu'nda çevre konusundaki uyarılar ve tespitler şöyle: Hava ve su kalitesi için yapılan uyum çalışmalarının, çölleşme ile mücadelenin acilen hızlandırılması gerekir. Sera gazı emisyonu tahsis ticareti cetvelinin oluşturulması ve emisyon ticaretine ilişkin yasaların kabul edilmesi gerekiyor. Endüstriyel ve konut ısıtması kaynaklı hava kirliliğinin denetimi için yapılan çalışmalar yetersiz. Bazı tehlikeli maddeler içeren elektrik ve elektronik aletlerin kısıtlanması için yeterli ilerleme kaydedilmedi. Su yönetimine ilişkin kurumsal çerçeve karmaşık ve zayıf. Atık su, katı atık ve içme suyu alanlarında yeni tesisler açılmalı ve altyapı kuvvetlendirilmeli. Yabani yaşamın korunması ve geliştirme alanlarında çalışma yapıldığı halde bu çalışmalar genel ve yetersiz kaldı. Yaşam alanları hızlı bir biçimde yok oluyor. Çevre gürültüsünün azaltılması için fizibilite çalışmalarının yapılması ve bu bölgelerde önlem alınması gerekiyor. Yabani hayat alanlarını koruyun EĞİTİM Farklı katsayıya itiraz Türkiye'de ilköğretim düzeyinde okulu terk oranlarının, özellikle Doğu ve Güneydoğu'da hala çok yüksek olduğuna dikkat çekiliyor. Raporda, Türkiye için "Yaşamboyu öğrenime katılım düşük. Türk yetkililer uyumlu ve kapsamlı hayat boyu öğrenme stratejisi ortaya koymalı" deniliyor.AB, Türkiye'de eğitimin ekonomi ile ilişkisini sorunlu görüyor. İşletmelerde ve meslek örgütlerinde beceri eğitiminin geliştirilmesine öncelik verilmesi isteniyor. AB, Türkiye'nin genç insan kaynağının eğitimi ile ilgili önerilerini, Birliğin işgücü açığı projeksiyonuna da dayandırıyor. Bu nedenle, "Türkiye, eğitim ve mesleki-teknik beceriyi geliştirme alanlarındaki reform çabalarını sürdürmeli. Üniversiteleri daha çok işgücü-piyasa yönelimli bir şekilde yapılandırabilmek için YÖK'ün yetkileri gözden geçirilmeli. Türkiye aynı zamanda işgücü piyasası ile eğitim arasındaki bağları güçlendirmeli" deniliyor. Güneydoğulu kızlar okulu bırakıyor AB, mesleki ve teknik eğitimin güçlendirilmesi, genel ve meslek liselerinde eğitim yılının dört yıla çıkarılmasını olumlu buluyor ve bu reformun, mesleki - teknik ve genel ortaokullar arasında yatay geçişi sağladığını belirtiyor. Ancak meslek liseliye üniversite sınav puanı hesaplamasında düşük katsayı uygulaması eleştiriliyor. bu konuda, "Teknik lise mezunlarının üniversite giriş sınavındaki kat sayısı düşürülmesi ana hedefi olumsuz yönde etkiliyor" deniliyor. Meslek liseliye düşük katsayı olmaz AB, 'eğitim sisteminin yerel ihtiyaçlara cevap verebilmesini' de öngörüyor. Bunu sağlamak için geliştirilen politika ise merkeziyetçi eğitim yerine ademi merkeziyetçi eğitim!.. 'Hala oldukça merkezi nitelik taşıyan Türk eğitim sisteminin önemli bir zorluk teşkil ettiği' belirtiliyor. Eğitim sistemi merkezi olmasın Okuma-yazma oranının yükselmesi, eğitime ayrılan bütçenin son 5 yıldır artırılmış olması, yeni okulların açılması için getirilen vergi bağışıklıkları, ücretsiz okul kitabı dağıtılması gibi başlıklar olumlu gelişmeler arasında sıralanıyor.Raporda, Türkiye'nin Leonardo Da Vinci, Socrates ve Youth programlarına son derece başarılı bir şekilde katıldığı belirtilerek şöyle deniliyor: "Türkiye, eğitime erişimde gelişmeler kaydetti ama son dört yılda okul öncesi eğitimdeki çocuk sayısındaki yüzde 68'lik artış hâlâ düşük. 2003 yılında başlatılan ve kız çocuklarının okula gönderilmelerini teşvik eden kampanya, 2005 yılında 20 şehirde daha uygulamaya sokuldu ve bu alandaki çabalar sürdürülmeli." 'Ücretsiz kitap dağıtımı iyi oldu' SAĞLIK Sağlıkta AB'ye uyum için çocuk ölümü, anne - çocuk sağlığı, hekim ve hasta yatağı sayısı, toplum ve halk sağlığı ile ilgili durumda iyileşme gerekiyor. Sağlıkla eğitim sisteminde hekim eğitimi ile ilgili farklılıkların giderilmesi isteniyor. AB'de 6 yıllık tıp eğitim mezuniyetinin arkasından pratik tıp uygulamasına geçilmiyor. Türkiye'de ise bu uygulama devam ediyor.Türkiye'nin sağlık harcamaları ile AB ülkelerinin harcamaları arasında uçurum var. AB'de kişi başına sağlık harcaması 9 - 10 bin dolar, Türkiye'de 200 - 250 dolar. Türkiye'de özelleştirme için iki aşı merkezi kapatıldı, aşı kıtlığı başladı. Şimdi yeniden faaliyete geçirilmesi gerekiyor.Hastanelerde çalışan tıbbi görevlilerin sayılarının artırılması, personel eğitiminin geliştirilmesi isteniyor. Sigarayla mücadele edin AIDS'liye kötü davranmayın AB ülkelerinde sigara içim oranı çok düşük. Türkiye'den de sigaraya karşı çalışma isteniyor. Toplu yerlerde içimin yasaklanmasından tüketimi azaltılması için ek önlemler gerektiği üzerinde duruluyor. Özendirmeye karşı önlem İlerleme Raporu'nda HIV virüsü taşıyan kişilere önyargılı davranışlar da konu ediliyor. Bunun için kampanya isteniyor. Zaman zaman HIV virüslü çocukların okullara kabul edilmemeleri, hastanelerde yer bulma zorluğu ve kötü teşhir konusunda çalışma isteniyor. 'Okullara alınsınlar' Türkiye'de bebek ölümleri 2003 araştırması itibariyle binde 28. AB ülkelerinde ise ortalama binde 5 dolayında. AB'de ortalama 400 kişiye bir doktor düşüyor. Türkiye'de 800 kişiye bir doktor. Dünya Sağlık Örgütü'nün 52 ülkeyi kapsayan geniş Avrupa bölgesinde Türkiye bu açıdan sonuncu sırada. AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde yeni tıp fakülteleri açılacak, hekim sayısı artırılacak, yoksulların erişimi için genel sağlık sigortası primleri devlet tarafından ödenecek. Daha fazla tıp fakültesi İlerleme Raporu: İlerleme Raporu'na göre AB'nin Türkiye'den istedikleri şöyle:Lizbon 2010 stratejisinin hedeflerini gerçekleştirmek. Bu hedefler AB'deki eğitim ve mesleki eğitim sistemlerinin kalite ve etkinliğini iyileştirmek; tüm eğitim ve mesleki eğitim sistemlerine ulaşılabilirliği kolaylaştırmak; eğitim ve mesleki eğitimi daha geniş bir dünyaya yaymak olarak sıralanıyor.Lizbon Stratejisi'nde yedi alt başlık yer alıyor:1- Eğitim ve mesleki eğitime yatırım yapmak2- Okuldan erken ayrılmaları ve terkleri önlemek,3- Mezunlar arasındaki cinsiyet dengesini sağlamak. Kız oranını artırmak4- 24-64 yaş arasındaki nüfusun eğitime katkısını artırmak5- Üye devletlerdeki matematik ve bilimsel literatürü okuyan 15 yaş oranını artırmak6- Yaşam boyu öğrenimi artırmak7- Bilgi ve iletişim teknolojisinin kullanımını artırmak Cinsiyet dengesini sağlayın!