Ekonomi Avrupa makyajı bir yılda aktı

Avrupa makyajı bir yılda aktı

11.12.1996 - 00:00 | Son Güncellenme:

13 Aralık 1995 tarihinde Avrupa Parlamentosu tarafından kararı onaylanan Türkiye ile Gümrük Birliği makyajları bir yılda aktı. Ne insan hakları ne de ekonomik konularda istenilenler gerçekleşmedi

Avrupa makyajı bir yılda aktı

13 Aralık 1995 tarihinde Türkiye'de, nefesler tutulmuş Strasburg'dan gelecek haberi bekliyordu. Televizyonlar canlı yayınla Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye ile Gümrük Birliği gerçekleştirme kararını oyluyordu. Toplam 626 parlamenterin 528'i oylamaya katılırken, 343 oyla karar onaylandı. O gün Başbakan olan Tansu Çiller, müjdeyi telefonla alarak "zaferini" herkese ilan etmişti.
Kararın onuylanması ile son engeli de arkasında bırakan ve 1 Ocak 1996 tarihinden itibaren fiilen uygulamaya geçen Gümrük Birliği için Türkiye'de insan hakları, demokratikleşme ve ekonomi konularında yapılan makyajlar tamamen aktı.
Avrupa'ya şirin gözükmek için anayasada alelacele yapılan değişikliklerin, yazar Yaşar Kemal, 'in hakkında açılan davaların kaldırılması kısa sürdü. İnsan hakları konusunda o günlerde AB'nin gözünü boyamak için yapılan düzenlemeler GB'den sonra bir kenara itildi. Bunun yanında AP'nin Kürt sorunu, Kıbrıs meselesi, insan hakları ve Yunanistan ile ilişkilerin geliştirileceği beklentisi kosunuda 1 yılda hiç bir gelişme olmazken, özellikle insan hakları konusunda 1 Mayıs olayları, cezaevleri sorunları gibi konular da gelişmeleri geri götürdü.

Türkiye'nin Gümrük Birliği'nden asıl beklentisi ekonomikti. Özellikle yabancı sermayenin Türkiye'ye akacağı bekleniyordu. Oysa 1995'e göre bu yıl Türkiye'ye giren yabancı sermaye azalarak 1 milyar 206 milyon dolarda kaldı. Bu süreçte AB'nin Türkiye'ye ihracatı yüzde 50'den fazla artarken, Türkiye'nin AB'ye ihracatı ancak yüzde 15 oranında yükseldi.
Türkiye'nin beklediği mali yardımlar ise nerdeyse unutuldu. Bunların en önemli sebebi Türkiye'nin tutumu olduğu bildiriliyor. Çünkü AB ile ilişkilere önem vermeyen Refahyol hükümetinin, hala Rekabet kurulu'nu oluşturmaması en çok eleştirilen konu. Bu yüzden Türkiye bu yıl içinde ağartılmamış ham bezde firmalara göre yüzde 13.5 ile yüzde 25 oranında anti damping vergisi yedi. Öte yandan pamuk ipliğinde her an bir damping soruşturması kapıda bekliyor. Ayrıca
polyester iplikte süresi biten anti damping vergisinin yenilenmesi gündeme geldi. Olumlu bir gelişme olarak kotaların kalkmasına rağmen, Türkiye hala gümrüklerini AB standardına getirecek yasasını TBMM'den geçirmedi. Ayrıca Türk mallarına Avrupa standartları verecek olan Milli Akreditasyon Merkezi hala kurulamadı. Böylece hem ekonomik hem de siyasal olarak Türkiye'nin yüzüne yaptığı makyaj tamemen silindi.

TÜRKİYE AB ile ilişkilerini hem ekonomik hem de siyasal olarak belirsizliğe iterken, küçük bazı çabalar da dikkat çekiyor. Bir yandan AB tarafından gittikçe yalnızlığa itilen Türkiye'de, Gümrük Birliği kamuoyu tarafından tamamen benimsendi.
Darphane'de Avrupa Palamentosu'nun Türkiye - AB Gümrük Birliği kararını onayladığı 13 Aralık 1995 tarihinin anısına hatıra para bastı. Darphane'nin heykeltraşlarından Hakkı Baha Çavuşgil tarafından hazırlanan Gümrük Birliği parasının ön yüzünde birleşen eller, AB'nin 2000'li yıllardaki oluşumunu yani "Avrupa Birleşik Devletleri"nin kurulmasını temsil ediyor. Arka yüzündeki, uçak, deniz ve karayolu figürleri serbest ticareti simgeliyor. 925 ayar gümüşten yapılan va 5 bin adet basılan paralar 750 bin liradan Darphane'nin veznesinde satışa sunuluyor.