Benim ‘bavul’um bir yolunu bulur!

Bavul ticaretinin kalbinin attığı Laleli, Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tam bir barometresi. İki ülke arasındaki ilişkiler kötüyse bavullar boş kalıyor, ilişkiler iyiyse anında doluyor!
Laleli esnafı tarafından “yolcu beraberi” olarak adlandırılan ancak halk arasındaki tanımıyla “bavul ticareti”nin kalbinin attığı Laleli’de, son günlerde ticarette canlanma başladı. Özellikle Rusya ile ilişkilerin gergin olduğu geçen yıl ve 2016’nın ilk yarısı bölge esnafı için adeta “Rus görmeden” geçmiş.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya ziyaretiyle birlikte, karşılıklı atılan olumlu adımlarla kısa sürede eski günlere dönmesi beklenilen ilişkilerin meyvesi iki haftadan bu yana Laleli’de esnaf tarafından toplanmaya başladı. Hem gelen Rus sayısında bir yükseliş var, hem de bavul ticaretinde bir canlanma etkisi görülüyor.
Ortadoğu tırmanışta
Resmi ihracat rakamlarına yansımayan, ticari amaçla Türkiye’den çıkarılan mallar olarak bilinen bavul ticaretinde, Ruslar hala ilk sırada. Daha düşük fiyatlamalar yapılsa da pek çok toptancı bu alışverişten memnun. Ortadoğu ülkelerinden yapılan bavul ticareti de artmaya başlamış. Afrika ülkelerinden yapılan ise düşüş gösteriyor. Bölge esnafı, dünyanın her tarafında alım gücünün düştüğünü yapılan alışverişlerden anlamış ve fiyatları düşürerek işi ‘sürdürülebilir’ hale getirmeye çalışmış.
5 milyar $ aşılır
Türkiye’nin döviz gelirini artırmada payı bulunan bavul ticaretini Merkez Bankası 1996 yılından bu yana izleyerek ihracat gelirlerine ekliyor. 2014 yılında bavul ticareti 8.6 milyar dolarken, 2015 yılında 5.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2016’nın ilk yarısında ise 2 milyar 485 milyon dolar oldu. Canlanmaya başlayan piyasayla birlikte ilk adımda 5 milyar doların yakalanması hedefleniyor.
2017 beklentisi yüksek
Rusya ile ilişkilerin normale dönüşünü Laleli’den hissetmeye başladıklarını belirten esnaf Ömer Korkut, asıl düzelmeyi 2017 yaz aylarında görebileceklerini söyledi. Korkut, “İlişkiler rayına oturmuş olur. Üstelik artık eski günleri sadece özlemekle yetiniyoruz. Yıllar önce tonlarca satardık. Şimdi zor satıyoruz, ikna etmeye çalışıyoruz, uğraşıyoruz” dedi.
‘Farkımız, fiyatımız’
25 yıldır çocuk giysileri toptancılığı yapan Hakkı Ayrılır, pek çok bavul ticareti yapan müşterileri olduğuna dikkat çekerek, yüzde 90’ının Rus, yüzde 10’unun ise Ortadoğu ülkeleri vatandaşları olduğunu söyledi. Ayrılır, “Tekstil ürünlerimizden kimse vazgeçmiyor. Çünkü kaliteli ürünü en uygun fiyata bulabildikleri tek ülke Türkiye. Eskiden bez olarak, kumaş olarak gönderdiğimiz olurdu. Şimdi hepsi en kaliteli kumaş ve dikim” dedi.
‘İşler petrole bağlı’
Laleli’deki dükkanlar arasında dolaşırken, arkamızdan seslenen bir esnaf, “Durum hala parlak değil. Ne zaman petrol çıkarsa o zaman para kazanmaya başlarız” diyor. Rusya’nın sadece Türkiye ile arasındaki ‘uçak krizi’ nedeniyle değil, düşen petrol fiyatları nedeniyle ‘para harcamadığını’ belirten esnaf, “Uçak olayından önce parçası 2.5 dolara giden ürün, şimdi 1.5 dolara gidiyor ama yine işler tam açılmadı. Onlar iyi kazanmaya başlarsa biz de iyi kazanmaya başlarız” diye konuşuyor.
‘Arapça’ korkusu!
Ruslar da Körfez ülkeleri de en çok Türk tekstilini seviyor ve almaya devam ediyor. Laleli esnaflarından Bekir Sancak, “en çok kot, abiye ve elbise götürülüyor” diyerek, Ortadoğu’dan gelen talebi anlatıyor. Ruslar ise her türlü ihtiyaca yönelik tekstil ürünlerini tercih etmeye devam ediyor. Özellikle çocuk tekstil ürünleri vazgeçilmez. “Ortalık durulursa eski günlere döneriz” diyen Sancak, “Biz yıllardır burada yaşıyoruz ve esnafız. Ama bu Rusların azalıp Ortadoğuluların artmasıyla esnaf şekli bile değişti. 3. katta yer açıyor, Arapça bir şey yazıyor, milleti dolandırıp kaçırıyor. Biz ise vergimizi ödüyoruz, üstelik onların kötülediği imajı düzeltmeye çalışıyoruz” diyor.