Ekonomi Bir şehir ayakta...

Bir şehir ayakta...

05.03.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bir şehir ayakta...

Bir şehir ayakta...


1995 yılında 1 liraya işçilere devredilen başlangıçta karlılığıyla örnek gösterilen Kardemir Rusya'dan gelen hurda demir yüzünden kapanmak üzere. Karabük'te yaşayan 107 bin kişinin ekmek kapısı olan fabrikanın yaşaması için valisinden sporcusuna kadar herkes ayakta

Nedim ŞENER


YIL: 1930. Genç Türkiye Cumhuriyeti sanayileşme kavgasında. Kurulacak sanayi tesisleri için ilk incelemeleri Dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak yapıyor. Çünkü o dönem en büyük endişe Rus saldırısı. Kurulması düşünülen tesis startejik öneme sahip demir çelik fabrikası. Sonunda korumaya en elverişli yer olarak Karabük bulunuyor. Karadeniz'e uzaklığı, kömür ve cevher kaynaklarına yakınlığı yanında dağların arasında Bolşeviklerden gelecek saldırılar içinde iyi bir savunma imkanı veriyor.
Böylece çeltik tarlarından başka birşeyin bulunmadığı 13 hanelik bir köy iken 1937'de Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk, 1960'lı yıllara kadar da tek büyük ağır sanayi kuruluşu olan Kardemir inşa ediliyor. Ve aradan geçen 62 yıl sonra Mareşal Fevzi Çakmak'ın korkusu gerçek oluyor. Bu kez Rus saldırısı askeri değil ekonomik. Rusya'dan ucuza ithal edilen hurda demir çelik ürünleri iç piyasada Kardemir'in rekabet gücünü ortadan kaldırıyor ve fabrika kapanma riskiyle karşı karşıya kalıyor. 1997'de 6 trilyon kar eden Kardemir geçen yıl 1.4 trilyon zarar ediyor.
Yıllık 12 milyon ton uzun mamül demir çelik üretimi olan Türkiye'de toplam tüketim 6 milyon ton civarında. Kriz olmadığı zamanlarda 6 milyon ton da ihraç ediliyor. 2 milyon tonu İskenderun Demir Çelik Fabrikaları (İsdemir) 700 bin tonu Karabük Demir Çelik Fabrikaları (Kardemir), 9 milyon tonu da 15 tane ark ocağı tarafından üretiliyor. İsdemir ile Kardemir topraktan çıkan demir cevherinden başlayarak mamül aşamasına kadar entegre tesislerde üretim yapıyor. Ark ocakları ise girdi olarak yalnızca ithal hurda ile elektrik kullanıyor. İsdemir kamu kuruluşu olduğu için zararını halk üstleniyor. Özel şirketler Rusya'dan gelen ucuz hurda ve yüzde 20 ucuz elektrik ile dünya demir çelik krizinden karlı çıkıyor. Olan Türkiye'de tek olma özelliği taşıyan 1995'te 1 liraya özelleştirilen işçi şirketi Kardemir'e oluyor. Dünyadaki krizden dolayı ihracat durduğu için tüm üretim iç pazara yöneliyor. Böylece Kardemir'in rekabet gücü iyice azalmış oluyor.
6 bin kişinin çalıştığı ancak 107 bin kişilik Karabük nüfusunun yüzde 80'inin geçimini sağlayan Kardemir'in Rusya ve Ukrayna'dan 70 dolara ithal edilen hurda demir çelik ürünleri yüzünden batmak üzere olduğu üst düzey yöneticiler tarafından da üstü kapalı biçimde ifade ediliyor. Genel Müdür Esat Özalp, bir önceki yıl 6 trilyon kar açıklayan şirketin 1998'de 1.4 trilyon zarar ettiğini belirtirken, 150 dolar olan hurdanın fiyatının Rusya'da 70 dolara kadar gerilediğini söyledi. Özalp, fiyatlarında dünyadaki kriz nedeniyle olağanüstü düştüğünü, bir ton kütük çeliğin fiyatının 230 dolardan 150 dolara gerilediğini anlattı.
Özalp, bu durumda ark ocaklarının ucuz hurda ve elektrik gibi girdi avantajı ile para kazandığını, fiyatların Kardemir'in maliyetinin altına inmesinden dolayı zarar ettiğini söyledi. Genel Müdür Özalp çözüm olarak da, üretimin kısılmasını, elektrik tarifelerinin ark ocakları ile eşitlenmesini ve kotalarla da ithalatın kısıtlanması istedi. ABD'nin Rusya'dan gelen demir çelik ürünlerine getirdiği sınırlamayı da buna örnek gösterdi.
Kardemir'in krizden bu kadar etkilenmesinin nedenlerinden birisi de 153 milyon dolarlık yeni çelikhane yapımı. Ancak ton başına 50 dolar maliyet avantajı katacak olan yatırım şirkete ileride önemli rekabet gücü sağlayacak.
"Şirket" zarara daha ne kadar dayanır" diye sorduğumuz Özalp, "Yönetici olarak şirket batıyor demek uygun olmaz" derken, Karabük Valisi Cemal Ayman çok açık konuşuyor "Eğer gereken önlemler alınmazsa, çözüm için çok geç olacak" diyor. Karabük'ün il olduğu 1994'den beri en üst düzey yöneticisi olan Vali Ayman, uluslararası yayınlardan da demir çelik dünyasında olup biteni takip ediyor. Kardemir'in sorunlarını çok iyi bilen Vali, hükümetin hurda ithalatını bir an önce sınırlandırmasını bekliyor. "Yoksa fabrikanın kendisi hurda haline gelecek" diyor. Kardemir'in 100 milyon dolar civarında borcu olduğunu belirten Vali, bu yükün taşınmaz hale gelmesi halinde, 107 bin kişilik nüfusu ile İç Batı Karadeniz'in en kalabalık il merkezi nüfusuna sahip Karabük'ün boşalabileceğini anlatıyor. Hatta yalnızca Kararbük'ün değil Kastamonu'dan başlayıp Gerede'e kadar olan bölgedeki nüfusun işsiz kalacağını söylüyor.


Satılık takım var

KARDEMİR'deki sıkıntının en önemli mağdurlarından birisi Kardemir Karabükspor. Hurda ithalatının Kardemir'i zora soktuğunu en iyi bilenlenden birisi Klüp Başkanı Taner Canyurt. Çünkü 1994'te fabrika işçilere 1 liraya satılarken, Öz Çelik İş Sendikası Karabük Şubesi Başkanıydı.
Şimdi Karabükspor'u yöneten Canyurt, klübe her işçiden ayda 2 milyon lira kesildiğini belirtirken, geçen sezon 480 milyar lira kaynak sağlandığını anlattı. Bu sezon katkının 100 milyar liraya düştüğünü söyledi. Klübün hiç bir futbolcusuna borcu olmadığını belirten Canyurt "Ama paramızda yok" diyor. Sezon sonuna kadar giderler için İbrahim'in Gaziantepe'e 170 milyar liraya satıldığını hatırlatan Canyurt, gelecek yıl bütçe için takımın büyük bölümünün satılacağını söyledi. Bir yandan da küme düşmeme mücadelesi veren Canyurt, Kardemir'deki durumu futbol maçına benzetiyor. Rakiplerin yani ark ocaklarının, ucuz hurda ithalatı ile ucuz elektrik avantajı sayesinde Kardemir'e ofsayttan gol attığını söyleyen Canyurt, hakemin yani devletin kuralları iyi uygulamasını ve taraf tutmamasını istiyor.
Geçen hafta sonu Fenerbahçe maçına gecikmeli olarak ellerinde "Ulusal Demir - Çelik Sanayiimizi Koruyalım" yazılı pankart ile sahaya çıkan Karabükspor'un işçilerle birlikte Ankara'ya yürüyüş dahil her türlü eylemin içinde olacağını söyledi.

Oy kullanmayacaklar

NE seçimler ne de başka birşey "Kardemir'in zor durumda olduğu gerçeğini" Karabüklü'nün gündeminden çıkartamıyor. Belki konu üzerinde kafa yoruyorlardır diyerek ilde ağırlığı olan DSP, DYP ve FP il başkanlıklarına gittiğimizde de onların gündeminde de Kardemir'in olmadığını gördük. Bu arada seçimleri protesto edip oy kullanmama da ilde yaşayanların gündeminde.
Ancak işçi kadar zararın mağdurlarından birisi de ildeki esnaf.
Bakkallar, veresiyeyi bir aydan üç aya çıkartmış. Artık 5 milyona olan borçların ödeneceğiniden umutlarını kesmişler, defterden siliyorlar.


Sandığı protesto

Öz Çelik İş Sendikası Karabük Şubesi Başkanı Osman Nuri Bal, duruma sessiz kalınmayacağının işaretlerini veriyor. 1994 yılında Kardemir'in kapatılmasına kararına karşı direniş eylemlerini hatırlatan Bal, 24 Şubat'ta yapılan mitingin uyarı olduğunu, Kurban bayramına kadar Ankara'ya yürüyüş gerçekleştirileceğini söyledi. Bal, ulusal demir çelik sanayi korunmazsa Karabük olarak 18 Nisan seçimlerini boykot edebileceklerini söyledi.


Yazarlar