Ekonomi Bu halı kimseyi uçurmaz

Bu halı kimseyi uçurmaz

07.03.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bu halı kimseyi uçurmaz

Bu halı kimseyi uçurmaz





Türkiye’nin ihracat potansiyeli yüksek ürünlerine ağır gümrük vergileri ve kota uygulayan ABD’nin Temsilciler Meclisi, Türkiye’nin bu ülkeye ihracatında payı yüzde 1’e bile ulaşmayan el halısında gümrükleri kaldırdı. Türkiye’nin ABD ile ticaretindeki genel beklentilerini karşılamaktan çok uzak kalan bu karar, ABD için de yüzde 0.8 oranındaki gümrük dolayısıyla, önemli bir maliyet oluşturmuyor.
Reuters’in haberine göre, ABD Temsilciler Meclisi, başta ABD’nin terörizmle savaşta önemli müttefiklerinden Pakistan olmak üzere aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerden ithal edilen el dokuması halılardan gümrük vergilerinin kaldırılması kararını kabul etti.

‘Bu bir komedi’
Karar, Türkiye için önemli bir ticari avantaj sağlamıyor. Bugünlerde, Irak’a asker sevkiyatı için Türkiye’den izin ve üs isteyen ABD, taleplerinde ‘stratejik ortaklık’ argümanını kullanmasına karşın, Türkiye’ye kayda değer ticari olanaklar sağlamaktan kaçınmayı sürdürüyor. Konuyu değerlendiren İstanbul Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Suat Terzioğlu, bu konuda şöyle konuştu:
"Bu tam bir komedi. 2001 yılında bazı el halıları için kısmen bir muafiyet getirdiler. Bunun Türkiye’ye getirisi sadece 1.200 dolar oldu. 2002 yılında nitelikli sanayi bölgeleri gündeme gelince, el halısında gümrüğü taviz gibi sundular. Halbuki zaten alınan binde 8’lik gümrük bir şey değildi. Şimdi onu kaldırıyorlar. Milyar dolarlar konuşuluyor, onlar topu topu 100 - 150 bin dolarlık bir muafiyeti önemli bir şey gibi sunuyorlar. Bu komedi" dedi.
Türkiye’nin 2001 yılında ABD’ye halı ihracatı toplam 33 milyon dolar. Bunun 22 milyon doları el halıları. 2002’de halı ihracatı 23 milyon dolara düştü. Bunda binde 8 olan gümrüğün kalkmasının ABD’ye maliyeti 160 bin dolar ediyor.


Türkiye’nin ABD’ye ihracatı, 1996 - 1999 arasında ikiye katlanarak 3 milyar doları geçmesine karşın, dünyanın en büyük pazarı olan ABD’nin ithalatı içinde Türkiye payı yüzde 0.27 düzeyinde kalıyor. ABD’ye ihracatta Türkiye 42’nci sırada. Bu rakamlar Türkiye’nin genel ihracat potansiyelini yansıtmaktan uzak. TÜSİAD raporuna göre, Türk - Amerikan ilişkilerinin, önümüzdeki dönemde de savunma - güvenlik boyutu ve savunma sanayi ağırlıklı ticaret ile sınırlı kalması halinde bu ilişki çok sağlıklı bir şekilde gelişemeyecek.


Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmi 6.5 milyar dolar civarında. Önceki yıllarda sürekli açık verildiği halde geçen yıl ilk kez denge yakalandı. Bazı sektör ve ürünlerde altyapı ABD teknolojisine dayandığından bu sektörlerdeki parça ihtiyacı ve modernizasyon, ABD’den ithalatı sürekli ve zorunlu hale getiriyor. Örneğin Türkiye’nin ithalatındaki en önemli miktarı hava taşıtları (uçaklar) ve uçak parçaları oluşturuyor. Diğer önemli kalemler arasında ise silah, mühimmat, makine ve telekom cihazları var. Ayrıca ABD’den sağlanan bazı krediler de bu ülkeden sürekli pamuk, buğday ve pirinç gibi ürünlerin ithalatını zorunlu kılıyor. Türkiye’nin ABD’ye yaptığı 3 milyar dolarlık ihracatın yarısını (1.5 milyar dolar) ise hazırgiyim ve tekstil oluşturuyor.


ABD, 1.5 milyar dolarlık hazırgiyim ve tekstil ithalatı yaptığı Türkiye için kotaları kaldırmazken, 12 Sahra Afrikası ülkesi için sınırlı gümrük muafiyeti ve kotasız ithalat olanağı sağladı. Bu olanaktan sekiz ülkenin daha yararlanması gündemde. Oysa ki 65 - 70 milyar dolarık tekstil ithalatında Türkiye’nin payı yüzde 2.5’u bile bulmuyor. Türkiye ABD pazarında kotalar dışında antidamping ve telafi edici vergi uygulamaları, tarife dışı uygulamalar ile boğuşuyor. Türkiye’nin rekabet avantajı olan sektörlere dört katı vergi uyguluyor. Dünyanın en büyük yabancı sermaye ihracatçısı ABD’nin Türkiye yatırımları istatistiklere bile giremiyor. ABD’li şirketlerin, dış şirket alımlarında Türkiye’nin payı da yüzde 0.3’te kalıyor

TÜSİAD’ın raporuna göre ABD -Türkiye ilişkilerine ‘askeri’ ihtiyaçlar damgasını vuruyor
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından hazırlanan ‘Türk-Amerikan Ekonomik ve Ticari İlişkilerinin Analizi ve Geleceğe Yönelik Öneriler’ adlı raporda, Truman doktrininden bu yana geçen 50 yılda, ‘askeri ve güvenlik’ ilişkilerinin hâlâ iki ülke ilişkilerini belirlediği vurgulandı. Bu durumun etkisiyle dış ticarete de savunma sanayiinin damgasını vurduğuna dikkat çekildi. Türk Dış Ticaret Vakfı Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp tarafından hazırlanan raporun tanıtımında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cem Duna, "Serbest ticaret anlaşması gibi olanaksız önerileri gündemden çıkarıp, enerjimiz doğru kanalize edilmeli" dedi. Bilindiği gibi bu öneri AKP lideri Erdoğan’dan gelmişti.
TGSD Başkanı Umut Oran da, "Türkiye’nin rekabet avantajı olan sektörlerde dört katı vergi uyguluyor. 200 milyon dolarlık gümrük geliri için kotaları kaldırmıyor. ABD küçük hesaplar peşinde koşuyor" dedi