'Büyük olan kazansın'

Havuz nedir? Futbol kulüplerinin televizyon naklen yayın gelirlerini paylaşmasıdır.Havuza para akıtan kim? Digitürk'tür. 2008'e kadar yayın hakkı Digitürk'te. Digitürk'ün havuzundan geçen yıl kulüplere 131 trilyon lira bu yıl da 152 trilyon lira, aktarılacak. Bu aktarımın yollarını Futbol Federasyonu belirliyor.Bugüne kadar havuz nasıl işliyordu? Havuzdaki paranın yüzde 50'sini 4 büyükler, geri kalan yüzde 50"yi de çoğunluğunu Anadolu kulüplerinin oluşturduğu diğer 14 takım alıyordu. 4 büyüklerin 3'ü yüzde 50'nin 13.25'ini, Trabzon yüzde 10.25'ini kasasına koyuyordu. Şimdi havuz nasıl işleyecek? Şimdi havuzda 2 yeni kriter var. Birincisi "katılım payı" ki bunun oranı yüzde 49 ikincisi "performans payı" bunun da oranı yüzde 51. Katılım payının yüzde 35'i dayanışma payı adı altında Süper Lige katılan 18 takıma eşik dağıtılıyor. Geri kalan yüzde 14 ise şampiyonlar payı adı altında daha önce şampiyon olan takımlara elde ettikleri şampiyonluk sayısı kadar oranda dağıtılıyor. Geri kalan yüzde 51'e yani performansa gelince. Bunun yüzde 44'ü puan performansına gidecek. Haftalık kazanılan puanlara göre verilecek. Her üç puan için 78 milyar liralık bir para alınacak. Geri kalan yüzde 7 ise sezon performansı adı altında, ilk altıya giren takımlara dağıtılacak.4 büyükler neye itiraz ediyor? 2 temel nokta. Daha çok seyrediliyoruz. Ayrıca geçen seneye göre aldığımız paradan kaybımız olacak.Anadolu kulüpleri neye itiraz ediyor? Yeni havuzda geçmişte şampiyon olanlara yüzde 14'lük pay ayrılmış. Geçmiş şampiyonlukları niye sisteme katıyorsunuz?Federasyon 4 büyüklere ne diyor? Geçen seneye göre parasal kaybınız olmayacak. (Bakınız yukarıdaki tablo) Pastayı büyüttük, havuzdaki parayı artırdık. Federasyon sigorta getiriyor: İmkânsız ama geçen yılki puan durumunun aynısı önümüzdeki yıl olsa 2 takım (Beşiktaş ve Ankaragücü) para kaybı yaşar. Bu tip kayıplara önlem olarak Federasyon 2 trilyonluk bir fon ayırdı. Para kaybeden kulüplere buradan fon aktarılacak. 4 büyükler ne istiyor? Biz borsaya da açığız. Küçük yatırımcıya karşı da sorumluyuz. Sistem en azından 2008'de başlasın.Federasyon ne cevap veriyor? Bu yıl yeni sisteme geçilecek. Maddi kayıp olmayacak, borsadaki yatırımcınız kaybetmeyecek. Sıcak bir yaz günü...Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı gazetelerin ekonomi müdürleriyle görüşüyor. Konu da sıcak... Federasyon, dört büyükler olarak adlandırılan Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'u rahatsız eden Anadolu takımlarının ise çoğunluğunun desteklediği yeni "para paylaşımını" anlatıyor. Yani havuz sistemindeki değişikliklerden bahsediyor. Oldum olası sevemediğim "havuz problemleri"nden yeni biriyle karşı karşıya olduğumu düşünüyorum. Pek çok soru sorup özünü anlamaya çalışıyorum. İşte ana başlıklarla "havuz problemi": Yemekte konuşulan en çarıpıcı konulardan biri de Türkiye'de futbol maçlarında okunan İstiklal Marşı ile ilgiliydi. Futbol Federasyonu Asbaşkanı Hasan Doğan geçtiğimiz yıl kaldırılması gündeme gelen ve tepkiler üzerine vazgeçilen bu konuda şunları söyledi: İstiklal Marşı okunması uygulamasına, önümüzdeki sezon Türkiye Kupası maçlarında son vereceğiz. Bu kupa için farklı bir marş bestelenmesi söz konusu. Zaten Türkiye'deki tüm statlara Marşımızın doğru okunduğu tek bir CD yolladık. Ona rağmen İstiklal Marşı kötü söyleniyor, düzgün okunamıyor, hatta bazıları bu sırada küfrediyor. Bu doğru değil." İstiklal Marşı kalkıyor Futbol Federasyonu Asbaşkanı Hasan Doğan ise önümüzdeki yıl şifresiz maç yayınına kesinlikle izin vermeyeceklerini söyledi. Şifresiz maç yayınına kulüplerin de karşı olduğunu belirten Doğan, "Digiturk ile TRT'nin anlaşması vardı. Bir maç TRT'den açık olarak yayımlanıyordu. Ancak, bu yıl buna izin vermeyeceğiz. TRT'de artık maç yok Futbol Federasyonu'ndan bir ilk Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı daha önce hep spor yazarları ile biraraya gelirdi. Ancak dün bir ilk gerçekleşti ve ilk defa dört büyük gazetenin ekonomi müdürleriyle de biraraya geldi. Önemli bir ekonomik boyutu olan havuz problemini gündeme getirdi. Nitekim ekonomi basını, spor kulüpleri ve yöneticileriyle giderek artan bir şekilde haber ilişkisine girmeye başladı. Bunda, sadece futbolda yılda 350 milyon dolar civarında dönen paranın büyük rolü var. Borsada işlem gören spor kulüpleri, şirket mantığıyla yönetilen başlarına CEO atanan takımlar, milyon dolarlık sponsorluklar, dünyadaki gibi Türkiye'de de spor ekonomisi kavramının yeni bir uzmanlık alanı olacağını gösteriyor. Dün Futbol Federasyonu başkanının gazetelerin ekonomi müdürleriyle yaptığı toplantı da bu açılardan ilginçti. Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı, havuz sisteminde yapılan değişiklikle kazananın Türk futbolu olacağını söylüyor. Yeni sistemin "rekabeti artırmak, yatırımı teşvik etmek". "teşvik primini ortadan kaldırmak" için şart olduğunu düşünüyor. Ve havuzda geri adım atacak gibi de durmuyor. Bıçakcı, "Önümüzdeki yıldan itibaren büyük olan, büyüklüğünü kanıtlamak zorunda kalacak. Başarıya paralel, kazanılacak miktarlar da artacak. Bu da ligin kalitesini yukarı çekecek" diye konuşuyor. Dört büyükler cephesinden gelen yoğun tepkileri, "Sıcağı sıcağına verilen beyanatlar" olarak niteleyen Bıçakcı, "Bu sistem onlara çok daha fazla para kazandıracak. Biz büyüğüz diyen, ilk dörde kaldıkları takdirde eski sisteme oranla daha fazla kaynak alacaklar. Her puan, her galibiyet takımlara para olarak geri dönecek. Bu da gelişimi sağlayacak. Eğer büyükseniz ilk dörde kalacak ve parayı alacaksınız." Bıçakcı Galatasaray Kulubü Başkanı Özhan Canaydın'la da bu konuda konuştuğunu Canaydın'ın da kendisine 'İlk dörde kalamazsak zaten ne parası isteyeceğiz ki" dediğini de ifade ettiğini anlattı. 'Yeni sistemde futbol kazanacak'