Ekonomi Elektrikli araçlara güç verip dünyaya üç fabrika kuracak

Elektrikli araçlara güç verip dünyaya üç fabrika kuracak

12.05.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Hamit Yiğit, ilk parasını sekiz yaşında kazandı. Bugün 120 milyon dolarlık ciroyu dört ayrı ülkedeki üretimiyle elde ediyor. Son dönemlerde elektrikli araçlar için global üretim planıyla da konuşulan Yiğit’in gündeminde üç yeni ülkeye daha fabrika kurmak da var

Elektrikli araçlara güç verip dünyaya üç fabrika kuracak

KIRŞEHİR

Haberin Devamı

Kırşehir’de yaşayan Hamit Yiğit, sekiz yaşında babasını kaybeder. En büyük çocuk olarak evi geçindirmek zorundadır. Kimi zaman bağ beller, kimi zaman meyve satar. Yaşı 11’e geldiğinde 400 koyunu güdüp iyi bir gelir kazanacak kadar ilerlemiştir yaşam savaşında. Henüz 12’sinde savaşı Ankara’da sürdürmeye karar verir. Ve Ankara’da bir oto elektrikçisinde çalışmaya başlar. Ama, bu işle sınırlamayacaktır kendini: “Sabah 6’da işe gelirdim; akşam 7.5’a kadar oto elektrikte çalışırdım. Ondan sonra da sabah 1-2’ye kadar bobinde çalışırdım. Evim 10 kilometre uzakta. Yayan gider gelirdim.”
1972’de askerlikten döndükten sonra oto elektrik atölyesinden bir iş teklifi almıştır ama, patron temizlik temizlik ve taşıma da yapmasını istemiştir. Cebinde kuruş yoktur. Ama, “Kendi işimi yaparım sadece” diyecek kadar cesurdur. Patron, arkasından ona, “Sen adam olmazsın” diye seslenmektedir. 1976’ya dek dediği gibi kendi işini yapar. Kardeşlerinden Eyüp Yiğit, onun gibi elektrik ve bobinaj ustasıdır. Mahmut Yiğit ise tornacı.

İtibarı sermayesi oldu
Kafasında üç kardeşiyle kendi işini kurmak vardır hep. Üretim konusunu dönemin popüler işi akü olarak belirler. Atölye kurmak için 50 liraya ihtiyacı vardır ama, onun 12 lirası vardır. Cebindeki itibar ise kat be kat çoktur. İşte 12 lira artı bu itibarla 1976’da kurulur atölye.
Hamit Yiğit’in deyişiyle giderek ilerlettikleri teknik ama hiçbir zaman eksik olmayan sabır, saygı, sevgi ve tutkuyla 3 bin 200 akü üreticisi arasından parlarlar. 1980’de Türk Traktör’e akü verecek kadar ilerlerler. Bir başka dönüm, Yiğit’in 1990’da Avrupa gezisinde yaşanır: “Oradaki fabrikaları görünce adeta ufkum açıldı.” Oradakiler gibi bir fabrika kurmaya karar verir Yiğit. 1994 krizine denk gelse de 8 bin metrekarelik tesis kurulur.

Yönü, Asya ve Amerika
Bu mücadelenin 2000’lere yansımasına gelince... Pek çok ilkleri var ama, 2008’de ürettikleri ‘Akıllı Akü’ serisinin önemi büyük. İlk akü, kendisiyle ilgili her şeyi anlatacak akıllıdır. 2’ncisi tüm bunları bilgisayara aktaracak kadar akıllanır. 2008, elektrikli araç çalışmaları açısından da önemlidir. Bu araçlarda kullanılacak lityum iyon bataryayı üretmek için kurdukları ve 2014’te seri üretime başlayacakları tesisle global adımlar atmayı planlıyorlar. Ve bir bu kadar önemlisi Fas, Mısır, İran ve Azerbaycan’daki üretim noktalarına üç yeni ülkenin daha eklenecek olması. Latin Amerika ve Çin, ön plana çıkan coğrafyalar.

Haberin Devamı

FRANSIZ ORDUSU İÇİN ENERJİ OLDU

Haberin Devamı

Yiğit Akü, dört üllkede her yıl ürettiği 8 milyon adet kadar aküyü 67 ülkeye ihraç ediyor. Renault, Nissan, Kia Peugeot, Hyundai, Fiat, BMC, Ford ve Man ürün verdikleri isimlerden bazıları. Bunun dışında dünya ordularına da güç veriyor. Mesela Fransa, İspanya, Kanada ve Şili onun üretti aküleri tercih ediyor.

ERZURUM

bu tesİste hayvanın her şeyİ değerlenİyor

Ali Şeker, 1988’de 21 yaşında sırtında yorganıyla Erzurum’dan Konya’ya geldiğinde farklı bir şehir kadar farklı bir geleceğe de adım atıyordu aslında. İlk işi bağırsak ticaretinden sonra bugün hayvanın deyim yerindeyse tırnağından kulağına kadar her şeyini değerlendiriyorlar. Artık, oğlu Muhammet Şeker de onunla birlikte ve büyük bir yatırım hamlesine daha hazırlanıyorlar.
40 ülkeye ihracat
Yatırım hamlelerini anlatmadan önce Şeker ailesinin şu andaki konumlarının da altını çizmek gerekiyor. Kokoreçte aylık 50 tonluk üretimle Türkiye piyasasının yüzde 60’ına hakimler. Her ay 100 bin ton bağırsağı da sosis yapımında kullanılmak üzere Avrupa’ya ihraç ediyorlar. Sucuk yağında aylık 500 tonu bulan üretimleriyle Aytaç, Apikoğlu, Pınar ve Şahin gibi müşterilere hitap ediyorlar. Sakatatta oldukça ilginç çalışmaları var. Boyun-paça siniri, kalp borusunun yanı sıra cinsel gücü artırdığına inandıkları için dana-kuzu-sığır penisini de Çin’e ihraç ediyorlar. Aslında Afrika’dan Avrupa’ya 40 ülkeye ihracat yapıyorlar. Toplam ihracatları 30 milyon lira.
Muhammet şeker, yakında bu rakamları üç misli artıracak yatırıma başlayacaklarını söylüyor. Çünkü, toplam 100 milyon dolarlık bu adımla biri Etiyopya, diğeri Gaziantep ve Konya’ya kurulacak tesislerle hem sosis, salam gibi işlenmiş ürünlere yönelecekler hem de Suriye ve Irak’a ihraç etmek üzere hayvansal yağ ve sabun üretecekler.