Ekonomi Erdoğan: "Riski var diye arabaya binmeyecek miyiz?"

Erdoğan: "Riski var diye arabaya binmeyecek miyiz?"

27.03.2011 - 16:40 | Son Güncellenme:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de nükleer enerji konusundaki kararlılıklarının devam ettiğini belirterek, "Riski var diye arabaya binmeyecek miyiz? Riski var diye İstanbul’un Boğaz Köprüsü’nün üzerinden geçmeyecek miyiz? İşte bu zihniyete sorarsanız geçmeyeceksiniz. Bu anlayış, hiçbir zaman aklın, bilginin, deneyimin tecrübenin ortaya koyduğu eserlere yönelik başında hep olumsuzdur, ’no’ tuşuna basarlar, bittikten sonra ’yes’ tuşuna basarak geçerler bunların yapısı bu" dedi.

Erdoğan: Riski var diye arabaya binmeyecek miyiz

Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 142 megavat kurulu gücündeki Enerjisa Hacınınoğlu Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali’nin açılışı dolayısıyla düzenlenen törene, uçağının arıza yapması nedeniyle 1 saat 45 dakika gecikmeli geldi.

Törende konuşan Erdoğan, Japonya’daki çok büyük ölçekli depremi fırsat bilerek nükleer enerji noktasında tamamen bilgi eksikliği içinde yorumlar yapıldığını söyledi.

Şu anda dünyada 442 nükleer enerji santrali bulunduğunu, bu santrallerin bütün tedbirleri alınmak suretiyle güvenle enerji ürettiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Riski var mı, tabii var. Patlayabilir. Şimdi patlayabilir diye geçenlerde söyledim, tabii bu malum şahıs ve şahıslar tarafından eleştiri aldık.

Şimdi riski var patlayabilir, diye biz tüpgaz kullanmayacak mıyız? Riski var diye arabaya binmeyecek miyiz? Riski var diye İstanbul’un Boğaz Köprüsü’nün üzerinden geçmeyecek miyiz? Olur ya halatlar kopabilir, geçmeyecek miyiz? Deprem esnasında kopabilir. Geçmeyecek miyiz? İşte bu zihniyete sorarsanız geçmeyeceksiniz.

Boğaz’ın altından tüp geçit yapıyoruz, raylı sistem kuruyoruz oradan geçmeyeceğiz? Riski var, havasız kalabilirsin. Bu anlayış hiçbir zaman aklın, bilginin, deneyimin tecrübenin ortaya koyduğu eserlere yönelik başında hep olumsuzdur, ’no’ tuşuna basarlar, bittikten sonra ’yes’ tuşuna basarak geçerler, bunların yapısı bu. Nükleer enerjiye karşı çıkanlar, radyasyon riski olduğu için acaba bilgisayar kullanmıyor mu, televizyon seyretmiyor mu? Siz bir yandan Türkiye’yi büyütmekten bahsedecek, diğer yandan hayal tacirliği umut tacirliği yapacak ama diğer yandan enerjiyi nereden temin edeceğinizi açıklayamayacak, enerji yatırımlarına karşı çıkacaksınız. Bunu anlamak mümkün değil. Anamuhalefet partisinin lideri, popülist vaatleri için kendi ismini kaynak olarak gösteriyor.

Acaba Türkiye’nin enerji ihtiyacını da o kaynaktan mı karşılayacağız?" Başbakan Erdoğan, 2023’te 2 trilyon dolar milli gelir, 500 milyar dolar ihracat, 25 bin dolar kişi başına milli gelir hesap etiklerini ve böyle bir Türkiye’nin enerji ihtiyacın da katlanarak artacağından dolayı bugünden yatırımları gerçekleştirmek durumunda olduklarını söyledi.

-"HER YIL 5 MİLYAR DOLAR ENERJİ YATIRIMINA İHTİYAÇ VAR"-

Haberin Devamı

2023 yılında Türkiye’nin kurulu gücünü 100 bin megavata çıkarmayı hedeflediklerini belirten Erdoğan, bunun içinde her yıl yaklaşık 5 milyar dolarlık enerji yatırımına ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu iş hesap işi. Bunun adresi filancanın ismi filancanın ismi değil.

Özelleştirmelerle özel sektörün enerjideki payını yüzde 75’e çıkaracak, hidroelektrik enerjisini de 20 bin megavat kurulu güce ulaşacak şekilde yatırımlarımızı sürdüreceğiz. 2023 itibarıyla rüzgarda kurulu gücümüzü 20 bin megavata çıkarmışı hedefliyoruz. Petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerimizden de bu süreçte güzel neticeler bekliyoruz. Dün yine bu arama çalışmalarına katılacak olan bir platform, Karadeniz’e girdi. Hedefimiz 2023 yılında bu iki kaynağı da ithal etmeyen kendi üreten bir Türkiye ve ayrıca Sinop ve Mersin’de kuracağımız nükleer santrallerin de ülkemizin kurulu gücüne 10 bin megavat katkısı olacak.

Tabii bununla kalmayacağız. Buna hedefimiz 4 tane daha nükleer de... Biz harita çalışmaları üzerinde duruyoruz. Bunların da adımlarını atacağız. Türkiye’nin geleceğini inşa ederken en temel altyapılarından olan enerjiyi ihmal edemeyiz. Ve her şeyi de bütün planlama ve güvenlik tedbirleri içinde hayata geçirmenin gayreti içindeyiz." Erdoğan, bir köy olan Hacınınoğlu’nun şimdiye kadar böyle bir hizmeti görmediğini belirterek, bu tesisi Türkiye’ye kazandıran Sabancı Grubu ve Verbund’a teşekkür etti.

Başbakan Erdoğan, konuşmasında, 2 yıl önce bir helikopter kazasında Kahramanmaraş’ta hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu’nu da vefatının 2. yıl dönümünde rahmetle andı.

2008 yılı Ekim ayında temeli atılan Hacınınoğlu tesisinin çok süratli şekilde ilerlediğini ifade eden Erdoğan, Bandırma’daki açılış töreninde söz verdiği gibi bugün bu açılışı birlikte gerçekleştirdiklerini, böyle bir yerde bu yatırımın yapılmasının büyük önem taşıdığını söyledi.

Hacınınoğlu santralinin yapıldığı yerin zor bir yer olduğunu belirten Erdoğan, "Böyle bir zor yerde de ülkemizin, milletimizin geleceği için faydalı bir adım atılabiliyor. Önemli olan buralardan ülkeye ne tür imkanlar çıkarabiliriz, onun peşinde koşmak... Kolay olanı herkes verimli hale dönüştürebilir. Asıl olan zor olanı dönüştürebilmek" diye konuştu.

Enerjisa’nın Bandırma, Çanakkale ve Kahramanmaraş’ta Hacınınoğlu Hidroelektrik Santrali ile son 6 ayda toplam kurulu gücü 1.100 megavat olan 3 ayrı yatırımı ülkeyle buluşturduğunu dile getiren Erdoğan, doğalgaz, rüzgar ve hidroelektrik olmak üzere üç farklı kaynaktan elektrik üreten bu tesislerin, enerji ihtiyacının karşılanmasında çok önemsedikleri kaynak çeşitliliğini adeta sembolize ettiğini ifade etti.

Erdoğan, en önemli boyutunun da istihdam olduğunun altını çizerek, tesisin inşası sırasında ekonomik faydanın yanı sıra çevreye duyarlılık, yaban hayatın korunması, yeni yerleşimlerin korunması ve daha da farklı yeni yerleşimler oluşturulması açısından da Hacınınoğlu’ndaki tesisi çok farklı yatırım olarak gördüğünü söyledi.

-"ŞİMDİ ’SU AKAR TÜRK YAPAR’ DİYORUZ"-

Haberin Devamı

Önümüzdeki yıl hizmete girecek Kandil Barajı ve Hidroelektrik Santralı, Dağdelen Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali ile birlikte sadece bu bölgeden 1,5 milyar kilovatsaat elektrik üretebilecek bir konuma gelineceğinin altını çizen Erdoğan, bu yatırımlarından dolayı Sabancı Grubu’nu ve Avusturyalı ortağı Verbund’u tebrik etti. Erdoğan, "Salı günü de Avusturya ile milli maçımız var.

Bunu da burada duyuralım, ilgiyi, alakayı da uyandıralım" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamada büyük ölçüde dışa bağımlı olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu bağımlılığı asgariye indirmek için ülke kaynaklarını en etkili ve verimli şekilde kullanmamız gerekiyor. Yıllar yılı hep söyleriz, hep şu konuşuldu; ’Su akar, Türk bakar’ dediler. Ne yazık ki hep böyleydi ama diyorum ki artık böyle değil. Şimdi bunu değiştiriyoruz. Şimdi ’Su akar, Türk yapar’ diyoruz. Tabii buna müdahil olmak isteyenler olmadı mı? Oldu. Bunun önünü kesmek isteyenler olmadı mı? Oldu.

Haberin Devamı

Bunun için birçok eylemler, yargıya gidişler gelişler oldu, oluyor ve olacak. Çünkü ilk insandan bu yana bunlar hep var. Aykırı tipler hep var, burada da olacak. Onlara da sorarsanız, onlar da güzellikler için bu işi yapıyorlar. Nasıl yapıyorlarsa? Şimdi artık biz böyle bir çağın içerisinde elektriksiz mi yaşayacağız, bu enerji olmadan mı yaşayacağız, karanlıkta mı yaşayacağız? Sanayide ve teknolojide enerjinin bir gerek olduğunu görmeyecek miyiz? Elimizde kol gücüyle manivelalar mı çalıştıracağız? Artık bunları konuşmak, bunları iddia etmek mümkün mü? Artık Allah’ın bize verdiği aklı bilgiyle buluşturmak suretiyle, bunu tecrübeye dönüştürmek suretiyle başarıdan başarıya koşmak insanın yaradılışının sırrıdır. Bunu başarmaya mecburuz. İşte biz şu anda bunun adımlarını atıyoruz. Ve kısa bir süre sonra karşımıza bakacaksınız sınır aşan sular meselesi gelecek.

Haberin Devamı

Bu önümüze geldiği zaman, o sorunun cevabını da bulmak zorundayız. Biz kaynağı burada olan bu sularımızı yeteri derecede değerlendiremezsek gelecek kuşaklar bunun hesabını bizden sorar. Belki o zaman bizler yaşıyor olmayacağız. Ama ’yazıklar olsun dedelerimize, bu topraklardan çıkan bu kaynakları değerlendiremediler’ diyecekler. Biz bunu yaşamak istemiyoruz. Onun için de tedbirlerimizi en güzel şekilde alıyoruz. Sularımızın boşa akmasına tahammül edemeyiz. Ben bir Karadeniz çocuğuyum Rizeliyim. Ama on yıllarca, kendimi bildim bileli bizim sularımız Karadeniz’e akar gider.

Haberin Devamı

Şimdi oralarda da HES’ler yapılıyor. Ama HES’ler yapılırken oralarda bakıyorsunuz bazı gruplar durmadan yargıyı kovalıyor, bir kovalamacadır gidiyor. Halbuki girişimcilerimiz, insanlarımız dağları delerek dağların altında modern tesisler yapıyorlar. Oralardan elektrik enerjisi üretiliyor. Tabii burada artısıyla eksisiyle her şey değerlendirildiğinde, eğer artı ağır basıyorsa biz burada kararımızı artıdan yana vermek durumundayız."