Ekonomi Gelir eşitsizliği Türkiye'yi zorlar

Gelir eşitsizliği Türkiye'yi zorlar

26.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tarık Yılmaz - Seçkin Ürey

Gelir eşitsizliği Türkiyeyi zorlar



Ankara'da hükümet yetkilileri ile görüşmeden önce, uygulanan istikrar programı ile Avrupa Birliği hakkındaki görüşlerini almak için İstanbul'da işadamları ile biraraya gelen Dünya Bankası Başkanı James Wolfenson, Türkiye'yi çok yakından takip ettiklerini söyledi.
Dünya Bankası Başkanı Jemas Wolfenson'un Türk işadamları ile dün sabah yaptığı toplantıda, kamu bankalarının mali sektörde bir ur gibi büyüdüğünü ve Türkiye ekonomisinin bir an önce bundan kurtulunması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin izlediği istikrar programının kendileri için de önemli olduğunu belirten Wolfenson şunları söyledi:
"Türkiye'nin orta vadede stratejik konumunu herkesin bilmesi gerektiği kadar, bilmediğini gördüm. Stratejik önemi çok büyük olmakla birlikte, uygulanan istikrar programı ve sonrası yalnızca sizi değil, bizi de ilgilendiriyor. Eğitim, sosyal kalkınma ve diğer konularda da yardımcı olabilmek için burdayız. Ancak, kamu bankaları ile ilgili olarak olayın bu kadar ciddi olduğunu bilgi verildikten sonra öğrendim. Kamunun mali sektördeki yüzde 50'lik payının olması beni şaşırttı. Bu bozukluğu düzeltmek gerek. Hükümet bunun maliyetini de göze almalıdır. Eğer önlem alınmazsa bu durum bir ur gibi büyür ve kalır, bunu söküp atmak göreviniz."
Wolfenson, yaptığı konuşması sırasındaü toplantıya katılanları da şaşırttı. Öğleden önce yapılan toplantıda "Tarım birlikleri hakkında yapılacak yasal düzenleme bugün (dün) çıkacak ve bu çok önemli bir karardır" diyen Wolfenson'un ancak saat 14.00'da TBMM'de ele alınacak yasa tasarısının kanunlaşacağını söylemesi herkeste şaşkınlık yarattı.
Daha sonra Selahattin Beyazıt'ıni Halas yatında organize ettiği Boğaz gezisine katılan Wolfenson, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, eski Merkez Bankası Başkanları Yavuz Canevi ve Rüşdü Saraçoğlu, Chase Manhattan Türkiye Genel Müdürü İsak Antika, Rona Yırcalı gibi isimlerle yemek yedi.

`Vücudunuz yağlıysa dinamik olamazsınız`

Wolfensohn, Bankalar Birliği'nce düzenlenen "Finansal sektör ve küresel yaklaşımda öncelikler" konulu toplantıda yaptığı konuşmada da Türkiye'nin dünyanın çok stratejik bir noktada laik bir gücü temsil ettiğini söyledi.
Wolfensohn, "Sizin başarınız jeopolitik dengeler ve barış için hayati önem taşıyor" dedi.
Etkin bir kalkınmayı sağlamak için ekonomide rekabetçi bir temel oluşturulması gerektiğini söyleyen Wolfensohn, "Kore, Tayland, Endonezya gibi finansal sisteminizde bir zaaf varsa, iskambil kağıtlarından oluşturduğunuz her şey üzerinize yıkılabiliyor" diye konuştu. Finansal sistemlerde şeffaflığın önemine dikkat çeken Wolfensohn, "Siz de Türkiye'de kendi sistem reformunuzu yapıyorsunuz. Nasıl ki yolsuzluklarla savaşmak gerekiyorsa, bu da global bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor ve rekabetçi bir toplum yaratmak için hayati önem taşıyor" dedi.
Wolfensohn, "Her ülkede koşullara bağlı olarak, bir yapısal güçlenme çabası var. Enerjide, suda, tarımda gereksiz yüklerden kurtulmaya çalışılıyor. Çünkü çarpıklık varsa rekabetçi olamazsınız. Vücudunuz yağlıysa dinamik olamamanız gibi... Eğer ayakta kalmak istiyorsanız, piyasalarınızı etkin hale getirmelisiniz. Bu sadece analiz değil, harekete geçme yeteneği gerektirir" diye konuştu.

Malatya'da su havzasını gezecek

Wolfensohn, yarın önce Gölcük'e, ardından Ankara'ya geçerek, Anıtkabir ziyaretinin ardından Devlet Bakanı Recep Önal ile öğle yemeği yiyecek ve daha sonra Başbakan Bülent Ecevit ile görüşecek.
Dünya Bankası Başkanı Wolfensohn, 27 Mayıs Cumartesi günü Malatya'ya gidecek. Wolfensohn'un Malatya gezisi programında şehiriçi yada sanayi kuruluşlarını ziyaret bulunmuyor. Edilen bilgilere göre Wolfenson, Karakaya barajı çevresinde Dünya Bankası kredisiyle finanse edilen ağaçlandırma ve su havzası ıslah projesini ziyaret ederek Malatya'dan ayrılacak. Valilik, Belediye ve Ticaret ve Sanayi Odaları yetkilileri de Wolfenson'un ziyareti ile ilgili kendilerini herhangi bir bilgi ulaşmadığını söylediler.
Aynı gün Ankara'ya dönecek olan Wolfenson, Sheroton Oteli'nde yapılacak olan Ekonomik Reform Kredisine ilişkin anlaşmanın imza törenine katılacak. Wolfensohn, 28 Mayıs Pazar günü Türkiye'den ayrılacak.

'Bankalarda konsolidasyon olacaktır'

Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn, Türk bankacılık sektörünün genel olarak bakıldığında iyi durumda olduğunu ancak pazarda konsolidasyonların olacağını söyledi. Sistemin temizlemenmesi gerektiğine değinen Wolfensohn, "Hükümet 8 bankayı fona devretti. Ödenmeyen batık borçlar var. Kamu bankaları var. Özel bankacılık sistemi artık çok eşsiz bir döneme girmiş durumda. Sistemin temizlenmesinde çok önemli adımlar atmışsınız, bu şekilde devam etmenizi öneriyorum." diye konuştu.

'Destek veririz'
Konferansa katılanların sorularını da yanıtlayan Wolfensohn, "bankaların rehabilitasyonu için 25 milyar dolar gerek. Dünya Bankası olarak krediyle destekleyecek misiniz?" sorusuna "350 milyar dolarlık Kore ekonomisinde yeniden yapılanmaya 90 milyar dolar gitti. Türkiye 200 milyar dolarlık bir ekonomisi var. Yüzde 12-13'lük miktardan bahsediyorsunuz. Bu yapılabilir bir proje. Çok fazla borcunuz var ama bunu yapmak istiyorsanız tabii ki biz size destek vereceğiz" dedi.
Türkiye'nin yakın olduğu Orta Asya'da dengelerin değiştiğini, AB'ye adaylığın gündemde bulunduğunu belirten Wolfensohn, "Türkiye'de çok yapıcı şeyler oluyor. Özel sektörünün desteklendiğini görüyorum. Şu anda yaptıklarınızı sonuna kadar desteklediğimizi söylemek isterim" dedi.

'Sabit kur sıkıntı yaratır'
Dünya Bankası Başkanı Wolfensohn, kurlarla ilgili bir soruyu
yanıtlarken de, üniversite ekonomi derslerinden sınıfta kaldığını belirterek "Eğer benim firkimi yine de sorarsanız; sabit kur uygulayan ülkelerin durumu ortada. Serbest döviz kuru olması sizin avantajınızadır" dedi.

"Siyasiler, iş çevreleri arasındaki ilişkiler uzun vadede işe yaramıyor ve ülkedeki dengeleri bozuyor" diyen Wolfensohn, 35 yıl önce ilgilenmeye başladığı Türkiye'nin yeterli yabancı sermaye çekemediğini söyledi. Yabancı sermaye için istikrar programından şaşmamak gerektiğini, modern iletişim ağını kurmak gerektiğini, enerji durumunu yakından incelemenin şart olduğunu dile getirdi.