Ekonomi İran Avrupa’nın önemli bir ticaret ortağı

İran Avrupa’nın önemli bir ticaret ortağı

24.06.2009 - 18:11 | Son Güncellenme:

.

İran Avrupa’nın önemli bir ticaret ortağı

Tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak gündemden düşmeyen İran, göstericilere yönelik şiddet eylemlerine tepki veren Avrupa’nın önemli bir ticaret ortağı konumunda bulunuyor. Avrupa, İran’a demiryolu ekipmanından, türbinlere ve cep telefonu teknolojisine kadar her türlü teçhizatı satıyor.
Her ne kadar Avrupa ülkeleri, Tahran’ın göstericilere sert müdahalesine sesini yükseltse bile, bu ülkeyle karlı iş ilişkileri, Avrupa’yı, İran’a ambargo uygulamak gibi sert tedbirler alma konusunda iki kez düşünmeye sevk ediyor. İran’a en büyük ihraç kalemleri trenler ve otomobiller olmak üzere makine ve ulaştırma mallarından oluşan Avrupa’nın bu ülkeye ihracatı geçen yıl, 2007 yılına göre yüzde 1,5 artarak 14,1 milyar avroya çıktı. Avrupa’nın İran’dan 11,3 milyar avroluk ithalatının yüzde 90’ını petrol oluşturuyor. Alman-İran Sanayi Grubu Başkanı Daniel Bernbeck, İran’da iş yapmanın, İran hükümetinin kendisiyle iş yapmaktan çok farklı olduğunu söyledi. Bernbeck, “Alman şirketlerinin uzun vadeli ticari faaliyetleri var ve bu iyi. Ticaret, siyaset değildir. Burada ahlaki bir sorun görmüyorum. Biz İran ile değil, İranlı şirketlerle iş yapıyoruz. Biz İran Cumhurbaşkanı (Mahmud Ahmedinejad) ya da (Almanya Başbakanı Angele) Merkel’in ne söylediğinden sorumlu değiliz” dedi. Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Frederic Desagneaux, İran’a karşı kapsamlı yaptırımları destekleyip desteklemeyecekleri ya da Fransız iş adamlarına İran ile ticareti kısmalarını önerip önermeyecekleri konusundaki soruya, evet ya da hayır cevabı vermedi.
Mevcut seçim krizinin, İran’ın nükleer programı konusundaki anlaşmazlıkla birlikte düşünülmemesi gerektiğini söyleyen Desagneaux, “İran ile ilişkilerimizde iki farklı görünüş var. Uluslararası toplumda derin kaygıya yol açan İran’ın nükleer konusu. Diğeri İran’da şimdiki sorunla ilgili ve biz bu durumu kınadığımızı, seçim sonuçlarının şeffaf ve güvenilir biçimde açıklanması yönündeki talebimizi dile getirdik” dedi.
Desagneaux, her iki konunun bu hafta İtalya’nın Trieste kentinde yapılacak AB dışişleri bakanları toplantısında değerlendirileceğini de ifade etti.

NOBEL BARIŞ ÖDÜLLÜ EBADİ
Bu arada Nobel Barış Ödülü sahibi İranlı insan hakları savunucusu Şirin Ebadi, “Ekonomik ambargolar rejimden çok İran halkına zarar verir” dedi. İran’a yönelik ekonomik yaptırımı desteklemediğini söyleyen Ebadi, “çünkü, ekonomik yaptırımlardan her zaman insanlar acı çeker. İran’a karşı siyasi yaptırımlar uygulanmasını istiyorum” diye konuştu.
Brüksel merkezli Avrupa Demokrasi Vakfı’ndan Vahid Vahdet-Hak da, “Yaptırımlar Avrupa seviyesinde ya da BM seviyesinde uyumlu olmalı. Eğer Almanya tek başına yaptırımlara ihtiyacımız olduğunu söylerse, onlar bunun çalışmayacağını biliyor” dedi. Vahdet-Hak, ülkelerin 1979 yılındaki İslam Devrimi’nden önce ve sonra İran ile iş yapmaya devam ettiğini ifade etti. İran’ın ihtiyacı olan mallar için yönünü Rusya ve Çin’e dönebileceği de belirtildi. Çin, geçen yıl İran’a 8 milyar dolar ihracat yaparken, Rusya ile İran arasındaki ticaret geçen yıl 3,2 milyar doları buldu. Vahdet-Hak, “İranlılar, birçok kez Çin ve Rusya ile ekonomik ilişki fırsatı ve durumu olduğunu ifade etti” diye konuştu.
Geçen yıl Almanya İran’a 5,7 milyar dolar, İtalya 3,2 milyar dolar, Fransa 2,6 milyar dolar ve Japonya 1,9 milyar dolar tutarında ihracat yaptı. Fransa’nın İran’a ihracatının yüzde 55’ini otomotiv sektörü oluşturdu. Avrupa, Rusya’nın kış aylarında doğal gazı kesmesi durumunda bundan etkilenmemek için İran’ı daha fazla enerji kaynağı olarak da görüyor. IHS Global Insight danışmanlık kuruluşunda enerji uzmanı Samuel Ciszuk, Avrupalı liderlerin, daha fazla petrol ve doğal gaz ihtiyaçlarını göz önüne alarak İran’a ekonomik yaptırımlar uygulanması konusunda gönülsüz olabileceklerini söyledi.
“İran, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nde (OPEC) ikinci büyük üretici konumunda bulunuyor. Bu yüzden İran’ın üretim kapasitesini kesmesi ya da azaltması durumunda bu sorun yaratabilir” diyen Ciszuk, Avrupa’nın İran’a daha fazla demokratik tutum karşılığında daha fazla doğrudan yatırım önerisinde bulunabileceğini, ancak bunun mevcut rejimle olmayabileceğini ifade etti. Massachusetts eyaletinin Holyoke bölgesindeki Dünya Stratejik Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nün verileri, ABD Başkanı Barack Obama’nın, başkanlık koltuğundaki ilk aylarında ABD’nin İran’a ihracatının arttığını göstermişti. Buna göre, 2007 yılı Ocak-Nisan döneminde İran’a 27 milyon dolar ihracat yapan ABD, geçen yıl aynı dönemde ihracatını 51 milyon dolara ve bu yıl aynı dönemde ise 96 milyon dolara çıkarmıştı.