Ekonomi İsveçlilerin Türk Ar-Ge timi, çip üstüne çip yapıyor

İsveçlilerin Türk Ar-Ge timi, çip üstüne çip yapıyor

21.12.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

İsveçli Ericsson’un baz istasyonları ve operatörlere sunduğu servislerin yanı sıra Türkiye’de dış dünyaya çip üreten bir Ar-Ge birimi bulunuyor. Burada geliştirilen teknolojiler uluslararası operatörlerin ürünlerinde kullanılıyor

İsveçlilerin Türk Ar-Ge timi, çip üstüne çip yapıyor

İsveç merkezli Ericsson, mobil teknolojiler alanında yaptığı yeni nesil çalışmaların Ar-Ge merkezi tarafında Türkiye’yi de üs olarak kullanıyor. Ar-Ge yatırımlarına büyük önem verdiklerini belirten Ericsson Türkiye Ülke Müdürü Ziya Erdem, “Türkiye’de Türk mühendislerin oluşturduğu 350 kişilik Ar-Ge birimimiz var. Yaptığımız yazılımları hem Türkiye’deki operatörlere hem de içinde bulunduğumuz Ortadoğu ve Afrika’daki operatörlere konumlandırmaya çalışıyoruz. Buradan gerçekleşen ihracatlarımız da var. Türk mühendislerinin yaptığı yazılımlar dış dünyada ön plana çıkıyor. Araştırma alanında çip seti yatırımlarımız var. Ericsson olarak cep telefonları ve baz istasyonlarında kullanılan bu çiplerin Ar-Ge’sini Türkiye’de yapıyoruz” dedi.
“Geçtiğimiz yıllarda Türk yazılım şirketi Bizitek’i alan Ericsson’un yeni alımlar planlıyor mu?” sorusuna Erdem şu yanıtı verdi:
“Satın almalar konusunda her zaman gözümüz kulağımız açık. Türkiye büyüyor biz de yatırım yapmaya devam ediyoruz.” Bu arada Erdem, çalışan sayısını yapılan işe bağlantılı olarak artırabileceklerinin mesajını da verdi.

‘Kriz bizi vurmadı’
Ziya Erdem, Avrupa ekonomilerinde yaşanan ekonomik krizin Ericsson Global’i etkilediğini ancak, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yatırımların artmaya devam ettiğini kaydetti. Erdem, Çin, Hindistan, Sudan, Cibitu, Etiyopya, Suudi Arabistan, Dubai, Irak, Suriye, Afganistan, Pakistan gibi ülkelerde yatırımların sürdüğünü belirterek, “Mısır beklemede. Ancak, bölgede büyüyoruz. Arap Baharı sosyal medyada başladı deniyor. Bu alanda yatırımlar yapılıyor” dedi.
Ziya Erdem, önümüzdeki 5 yıl içinde dünyada 9 milyar mobil telefon kullanıcısı olmasını tahmin ettiklerini belirterek, 2017 yılına kadar mobil internet gelirinin ise 600 milyar doları bulacağını kaydetti.

Pazar hızlı koşuyor
Akıllı telefon trafiğinin 2020’ye kadar 8 kat, tablet sayısının 13 kat büyüyeceğini ifade eden Erdem, “Her bir mobil cihazın data trafiği 10 kat büyüyecek. Toplam trafik 15 kat büyüyecek” diye konuştu.

Haberin Devamı


‘Akıllı cep’ler arayı kapatıyor
Türkiye’de 3G’nin yaygınlaştığını, penetrasyon oranının yüzde 15’ler seviyesinde olduğunu belirten Erdem, “65 milyon mobil kullanıcı sayısı var. Bunun yüzde 15’i akıllı telefon kullanıcısı. 2017 yılına kadar akıllı telefon kullanıcı sayısının yüzde 50’lere çıkmasını bekleniyor. Türkiye, bu anlamda ciddi bir potansiyel taşıyor” diye konuştu.
Ericsson’un dünyada 35 milyar dolar cirosu olduğunu belirten Erdem, “Ericsson dünyadaki mobil şebekelerde yüzde 50’den fazla pazar payına sahip. Şirketimizin Türkiye’deki pazar payı yüzde 60 civarında. Bizim de gelirlerimizin yüzde 60’ı ekipmandan, yüzde 25’i servisten, yüzde 15’i ise yazılım ve sistem entegrasyonundan geliyor” dedi.

Haberin Devamı

‘Şehir dışında baz istasyonu şehir efsanesi’
Teknolojinin günümüzde hayatımızla iç içe olduğunu hatırlatıp, bazı çevrelerden yükselen ‘baz istasyonları insan sağlığını etkiliyor’ yorumunu hatırlattığımda Ziya Erdem şu görüşü aktardı: “Baz istasyonlarının insan sağlığına etkisi sadece Türkiye’de değil, dünyada da gündeme geliyor ama Türkiye’deki kadar değil. Baz istasyonlarının insan sağlığına etkisi konusunda Dünya Sağlık Örgütü zararlı olduğunu söylemiyor. Haberleşmek anayasal bir hak. Mobil telefonlar hayatımıza girdi. Bundan mahrum kalmak isteniyorsa şehir dışına çıkabilir. Ama ‘şehir dışına çıksın ama bu hizmet de alınsın’ diye bir dünya yok. Öyle bir teknoloji de yok. Baz istasyonlarının şehir dışına çıkması bir şehir efsanesi.”
Önümüzdeki dönemde küçük hücreli baz istasyonlarının kullanımına geçileceğini ifade eden Erdem, “Dünya oraya gidiyor. Çünkü, o kadar çok cihaz kullanılacak ki... Bunların arasında arabalar, buzdolapları var. Bunların hepsi birbiriyle haberleşecek. 2020 yılında 50 milyar cihaz birbiriyle konuşuyor olacak. Şebeke de bunu desteklemeli” dedi.

‘Türkiye, 3G’de örnek ülke oldu’
Geçtiğimiz 3 yılda Türkiye’deki operatörlerin 3G ve kapsama alanlarıyla ilgili ciddi yatırımları olduğunu belirten Ziya Erdem, “Operatörler çok bilinçli yatırımlar yaptı. Avrupa’daki birçok operatörden servis kaliteleri üst seviyede. Bu konuda ender endüstrilerden biri. Hatta 3G şebekesi 4G’den daha iyi. Türkiye’deki operatörlerin başarı hikayelerini dünya toplantılarında diğer operatörlere anlattırıyoruz” dedi. Erdem, 2014’ten itibaren Türkiye’de 4G’nin konuşulacağını kaydetti.