Ekonomi Kadın eli TUSKON’a değdi

Kadın eli TUSKON’a değdi

20.05.2010 - 00:13 | Son Güncellenme:

Muhafazakâr iş örgütü TUSKON’un yönetiminde ilk kez bir işkadını yer aldı. Hatemoğlu’nun veliahtlarından Efsane Turan, önyargıları kırmak ve iş dünyasında kadının sesini duyurmak istediğini söylüyor

Kadın eli TUSKON’a değdi

Üyeleri arasında muhafazakâr ve Fethullah Gülen’e sempati duyan işadamları önemli yer tutan iş dünyası örgütü Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun (TUSKON) yönetimine tarihinde ilk kez bir işkadını girdi.
Erkek hazır giyim zinciri Hatemoğlu’nun sahibi Ertuğrul Saykı’nın kızı Efsane Turan, mart ayında Türkiye genelinde 14 bin 844 girişimciyi temsil eden TUSKON’a Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildi.
İlk kez Milliyet’e konuşan Efsane Turan, bazen önyargıları ortadan kaldırmanın atomu parçalamaktan bile zor olduğunu, ancak bu tür engelleri aşmak ve Türk kadınının iş dünyasındaki yerini güçlendirmek için çalıştığını anlatıyor. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner’i çok beğendiğini de söyleyen Turan, ileride TUSKON’a başkan olmak isteyip istemediği sorusuna ise gülerek “Görevimden memnunum” yanıtını veriyor.

Kayseri’den Boğaziçi’ne
Üsküdar Amerikan Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Turan, iş hayatı macerasını şöyle anlatıyor:
“Kayseriliyiz. ‘Kayseri’de işe yaramayanı okuturlar’ derler ama biz hem Kayserili, hem eğitimli olarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Hatemoğlu’nu 1924’te babamın babası kurmuş. İstanbul’dan Kayseri’ye 3 manto getirmiş. Birini valinin, diğerini paşanın eşine satmış. Üçüncü mantoyu ise bir sene satamayınca babaanneme hediye etmiş. Sonra işler ilerlemiş. Şirketi İstanbul’a taşımışlar.
İhracat başlamış. 2001 krizi döneminde ise satışların yüzde 75’inin erkek giyimi olduğunu ancak koleksiyonumuzun yüzde 75’inin kadın üzerine olduğunu fark ettik. O zamandan beri erkek ürünlerine odaklanıyoruz. Bayilik vermek yerine de kendi mağazalarımızı açmaya yöneldik. Şu an 32 mağazadayız. 450 çalışanımız var. Ben dış ticaretten sorumluyum. Amacımız Türkiye’nin ardından dünyaya yayılmak.”

Papatya olarak başladı
Efsane Turan’ın sosyal yaşamdaki etkinliği ise ‘Papatyalar’ olarak tanınan Semra Özal’ın öncülüğündeki Türk Kadınını Güçlendirme Vakfı’yla başlamış. Turan şunları söylüyor:
“Üniversite öğrencisiyken Papatyaların Kayseri’deki ilk kurucularındanım. İş hayatında ise, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (İHKİB) geçen seçimlerinde yönetime girme çağrısı aldım. İki senem çok yoğun geçti. Bizler mazbut insanlarız. İşten eve, evden işe gideriz. Bu tecrübe, sektörü yukarıdan görme imkânı verdi. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) da dış giyim meslek komitesine girdim. Orada Taha Tekstil’in sahiplerinden İsmail Kısacık’la tanıştık. Bana TUSKON seçimi öncesi, “Efsane Hanım sizi davet etmek istiyoruz” dedi. Ben, “Çok yoğunuz, mahçup olmayayım” dedim. O da, “Sizi çok meşgul etmeyiz” dedi. Ama gördüğüm kadarıyla pek öyle olmayacak.”

Kadın yoksa tuhaf olur
Türkiye’nin gelişmesi için nüfusun yarısını oluşturan kadınların da ekonomide aktif rol alması gerektiğini düşünen Turan, TUSKON’un Asya ve Afrika’ya yoğunlaşan yatırım gezilerinin Türkiye’ye büyük faydası olduğunu söylüyor. Turan şunları dile getiriyor:
“Yurtdışına karşı çok büyük bir çabamız var. Bu heyetler olmasa, Afrika’ya gitmeyebilirdim. Sudan’a gittim. Kızım Amerika’dan ‘Orada ne işin var?’ dedi. Ama potansiyeli gördüm. Fransız, Hollandalı orada, biz niye yokuz?
Tarlaya tohum attığınızda kimi çürüyecek, kimini kuşlar yiyecek ama kimi de tutacak. Yapılan her seyahatin, satılan her kaliteli ürünün Türkiye’nin imajına katkısı var.
Sudan’da büyükelçilikte bir davete gittik. Hanım olarak bizi gördüklerinde oradaki işadamlarının Türkiye’ye bakışı değişiyor. Ya da Güney Afrika’dan bir heyet geliyor. Karşılayanlar arasında bir hanım olmadığını düşünün, tuhaf oluyor.
Biz kadın ve erkek olarak iş hayatında bir aradayız. Erkek yoğun bir ortamda terbiyenizle, bilginizle, tecrübenizle bir yerlerdeysiniz, size ona göre davranılır. İnsanların size davranışını, siz ayarlarsınız.”

Türk okullarıyla dünyaya açılacak
Hatemoğlu olarak yurtdışına yayılma planları olduğunu da anlatan Efsane Turan, “Yurtdışında Türkçe eğitim veren okullar bulunuyor. Lisanın getirdiği ortak payda var, bize gelen talepler var. Biz oralarda okuyan gençlere, ‘Gelin bizde staj yapın, gidin ülkenizde mağazamızı açın’ diyoruz. Burada tecrübe kazanıp, ailesinin de bir birikimi varsa, bir hafta içinde mağazasını açabiliyor. Kırgızistan’la böyle çalıştık. Hollanda’daki müşterimiz de öyle. Bunda büyük potansiyel olduğunu düşünüyorum” diyor.

Haberin Devamı

‘Önyargıları aşalım’
Türk iş kadınlarının Emine Erdoğan ile birlikte nisan sonunda Avrupa Parlamentosu’nda katıldığı toplantıda da yer alan Turan, burada Türkiye’deki iş hayatıyla ilgili İngilizce bir de konuşma yapmış. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner için, “Çok beğendiğim, çok hoş bir hanım. Kendisiyle tanışmıyorum ama uzaktan bir kaç konuşmasını dinledim. Çok aklı başında” yorumunda bulunan Turan, ileride TUSKON’a başkan olmak isteyip istemediğiyle ilgili olarak ise, “Şu anki görevimden memnunum. TUSKON Başkanı Rızanur Meral Bey’in hayatını biliyorum. Çok zor bir hayat” diyor. Bilim adamı Albert Einstein’ın “Önyargıları kırmak atomu parçalamaktan daha zor” lafına da atıfta bulunan Turan, “Türkiye’de asıl problem önyargılar. Türkiye içinde, dışında, Türkiye’yle ilgili...” ifadesini kullanıyor.