Ekonomi Konyalı ava çıktı, holdingle dönüyor

Konyalı ava çıktı, holdingle dönüyor

17.05.2008 - 00:51 | Son Güncellenme:

Osmanlı ve Türk mutfağının en önemli temsilcilerinden Konyalı holdingleşiyor.

Konyalı ava çıktı, holdingle dönüyor

İstanbul’da Topkapı Sarayı ve Kanyon’un ardından Akaretler’de 2 yeni restoran daha açan Konyalı, Katar’dan dünyaya yayılması da gündeme gelince tek çatı altında birleşme kararı aldı. Akaretler’de açtığı 1897 adlı restoranda av etiyle yapılan eski Türk yemeklerini tekrar canlandıran Konyalı, 1897’nin hemen yanındaki Cafe Piruhi’yle de yabancı kafe kültürüne karşı bir mücadele başlatıyor.
Bu yıl 111’inci yaşını kutlayan Konyalı’nın sahibi Mehmet Eren Doğanbey, oğlu Mustafa Doğanbey ile ortak olarak ‘Med Gıda ve Turizm Yatırımları’ adlı bir şirket kurdu. Doğanbey, “Çağdaş Türk mutfağını Konyalı ismi altında kurumsallaştırmak istiyorum. Gidişatı görünce danışmanlarım şirketlerimi Med Gıda altında toplamam için beni yönlendirdi. Holding lafı hiç hoşuma gitmiyor ama bu, holdingin başlangıcı” diyor. Doğanbey’in 86 yaşındaki babası Mustafa Doğanbey tarafından işletilen Sirkeci Konyalı ise Med çatısı altına girmeyerek bağımsız kaldı.

Balık ekmek satacak
Mehmet Eren Doğanbey, Konyalı’nın diğer restoranlardan farklı bir misyonu olduğunu düşünüyor. 111 yılı geride bırakan Konyalı’nın tarihini vurgulamak için, yeni restoranına kuruluş tarihleri olan 1897’yi isim olarak vermiş. Doğanbey şunları anlatıyor:
“111. yaşımızı kutluyoruz. 1897 ve Piruhi’yi açtık. Bir asır boyu Konyalı markasının altında tarih vardı. Şimdi 1897’de tarihi ön plana çıkarınca farkına varılıyor. Türklerin hızlı yemek kültürünü yansıttığımız Piruhi ise kesinlikle fast food yeri değil. Piruhi adı bir Selçuklu dönemi mantısından geliyor. Yabancı kafe kültürüyle mücadele için açtığım bayrak bu. Sıraevler gibi tarihi bir yer olmasa Piruhi’yi deneyemezdim. Bu evler bizim restorandan en fazla 20 sene daha eski. Yani doku bizim doku. Mesela Kanyon’da kafe açsak özenti olurdu. Piruhi’de balık ekmek, tandır dürüm, kaz tiridi dürüm gibi yemekler olacak. Çay ve kahve kültürümüz takdim edilecek. Paket servis bulunacak. Cazibe merkezi olursa Piruhi niye yayılmasın? 1897’de ise av etleri olacak. Elimizde 500’ün üzerinde reçete (tarife) var. Burada av yemeklerini başlatmam lazım ki, 500 tane reçetem olduğunu ispat edeyim. Yoksa 200 içinde kalırız.”

Katar’dan sonra Avrupa
1897’nin mönüsünde asma yaprağında ızgara bıldırcın külbastı, meyve soslu ördek palazı, kaymaklı zarafet dolması gibi tatlar yeniden canlandırılıyor. Konyalı yakında dünyaya açılmaya da hazırlanıyor. Katar Emiri’nin ailesinden Prenses Şeyha’nın kendilerini bu ülkeye davet ettiğini belirten Doğanbey şunları anlatıyor:
“Bize herkesten teklif geliyor. Katar’da araştırma safhasındayız. İslam Müzesi’nde bir Konyalı düşünüyoruz. Zaten müze tecrübemiz var. Birkaç kez Katar’a gittik. Katardakiler sırf İslam Müzesi için değil, bizimle ortaklık düşünüyor. Yani Katar’dan sonra Londra, Paris, New York gibi noktalarda açmak da söz konusu.”

Haberin Devamı

Erke’de yaprak dökümü!
Bedava elektrik üretmek için yola çıkan Erke’den icat yerine istifa geldi. Kasım 2006’da yoğun bir reklam kampanyası ve ihtişamlı bir basın toplantısıyla hiç yakıt tüketmeden enerji üretecek ‘çağın icadı’nın müjdesini veren ‘Erke Erke Araştırmaları ve Mühendislik’in Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Naci Öztürk görevinden istifa etti. Öztürk’ün 28 Nisan’da yönetim kuruluna sunduğu istifası kabul edilirken, ilk genel kurulda ortakların onayına sunulmak üzere, boşalan yönetim kurulu üyeliğine şirket ortağı Faruk Canız getirildi. 2 Mayıs’ta ise Öztürk’ün yerine şirket başkanlığına ortaklardan Uğur Ayık seçildi.
Erke’nin 5 milyon YTL’lik sermayesinin 3 milyon YTL’lik kısmı Mustafa Naci Öztürk’e, 250’şer bin YTL’lik kısımları ise Sait Ruhi Başaran, Uğur Ayık, Cemal Çalışkan, Faruk Canız, Celal Çalışkan, Fahri Çalışkan, Murat Soyer ve İsmail Alptekin’e ait bulunuyor.
1992 yılında kurulan ve 2006 yılında ‘Bilimsel Düşüncenin Gücü’ sloganıyla yola çıkan Erke şirketi, emekli paşa ve bürokratların da katıldığı bir basın toplantısıyla kamuoyunun önüne çıkmıştı. Şirket, 2007 yılı içinde piyasaya sunacağı Erke dönergeci sayesinde maddenin atalet özelliğinden faydalanarak istenilen yerde, istenilen miktarda elektrik elde edilebileceğini savunuyordu. Ancak daha sonra icadın 2007 yılına yetişmeyeceği açıklandı.
İcadın ne safhada olduğu merakla beklenirken, uzun süredir sessizliğini koruyan Erke’de başkan Öztürk’ün istifası dikkat çekti. Konuyla ilgili olarak ulaşmak istediğimiz yeni Erke başkanı Uğur Ayık’tan bir yanıt gelmedi.