Küçük ev aletinde büyük yerli atak...

Türkiye’de, son dönemde döviz kurlarındaki iniş çıkışlar nedeniyle pek çok sektör büyüme planlarını revize ederken, küçük ev aletleri sektörü yılı artışla kapatmaya hazırlanıyor. Bu ürün grubunun ekonomik dalgalanmalardan daha az etkilendiği ve bu yılı yüzde 7-15 arasında büyümeyle kapatacağı açıklandı.

Sektörün önemli oyuncularından olan Arzum’un Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, küçük ev aletlerinin her ekonomik koşulda kendini döndürmeye devam ettiğini belirterek, “Her yıl mutlaka yüzde 7-15 arasında büyümeyi yakalar. Bu yıl da cirosal olarak yüzde 19 büyüme var, adette ise yüzde 3 küçülme olacak. Yıl sonunda bu büyüme gelecek, yüzde 3’lük küçülme ise kendini toparlayacak” dedi.

Her zaman hareketli

Sektörün her zaman hareketli olduğunu dile getiren Kolbaşı, “Sektör altı ana kategoriden oluşuyor, ütü ve süpürge yüzde 55’ine yakınını alıyor. Süpürgede, toz torbalıdan torbasıza geçiş var. Olympia serimizle burada varız. Mutfak aletlerinde de motorlularda, mutfak robotunda lideriz. Çay ve kahvede pozisyonumuz iyi. Son dönemde stratejik hale gelen kişisel bakımda faaliyetimiz var. Saç kurutma makinesinde geçen yıl birinci olduk. Pazar payında da yerimiz iyi. Toplamda 3.5 milyon adetle pazarda bir numarayız. Ciroda da ilk beşteyiz” diye konuştu.

Murat Kolbaşı, sektörün dünyadaki büyüklüğünün 75 milyar dolar olduğunu da anımsatarak, “Dünyada 10 binin üzerinde marka var. Ülkemizdeki büyüklüğü ise 1 milyar dolar. Marka sayısı ise 300. Türkiye’de 5 marka pazarın yüzde 55-60’ını yapıyor” bilgisini verdi. İhracatları hakkında da bilgi veren Kolbaşı, kendi markalarıyla 40’a yakın ülkede bulunduklarını, şimdi de Çin’e kahve makinesi satmaya hazırlandıklarını kaydetti. Kolbaşı, şunları söyledi:

“Mikser, blender gibi motorlu ürünlerde iyiyiz ama dünyada bunları çok üreten var. Asıl ayrıştığımız nokta Türk kahvesi makinemiz Okka. Bu alanda genelde ürünler cezveli. İlk doğrudan fincana servisi biz yaptık. Dünyada kahve makinesinin büyüklüğü 35 milyon adet. Türk kahvesinin payı yüzde 10’da bile değil. Gitmemiz gereken çok yol var.”

‘İhracatı daha yukarı çekmemiz gerekiyor’

Murat Kolbaşı, Türkiye’de 1994, 2001, 2008 tarihlerindeki krizleri de yaşamış deneyimli bir iş insanı. O, şu anda yaşadığımız dalgalanmanın diğerlerinden biraz farklı olduğunu belirterek, “Şu anda çarklar dönmeye devam ediyor. Sivil toplum kuruluşları ve devlet daha aktif. Türkiye’ye 1996’dan sonra özellikle AB’den gelen yabancı sermaye fazla. Türkiye eski krizlere göre daha deneyimli. Artık Türkiye’nin on sektörde ilk ona girebilecek firmaları var. Geçmişte bu kadar güçlü ekonomimiz yoktu.

170 milyar dolarlık ihracatımız var. Türk markalarının başta Asya Pasifik gibi bölgeleri hedef alarak daha fazla ihracat yapmalı. Tüm bölgelerde yapılanmaya devam etmek ve ihracatı mutlaka yukarı çekmemiz lazım.”

Yerli ve milli üretim

Kolbaşı, üretimlerinin yerli ve milli olmasına dikkat ettiklerini vurgulayarak, “Yurtiçi ve yurtdışında üretimimiz var. Dışarıda üretimi hiçbir zaman yüzde 50’nin üzerine çıkarmadık. Son dönemde bu oran yerli üretim lehinde arttı. Çin’deki maliyetler yukarı döndü. Dövizdeki yükselmeler de Türkiye’deki üretimi avantajlı kıldı. Bazı yatırımları burada yaptık, burada 20’ye yakın üreticiyle çalışıyoruz. Artık üretimimizin yüde 80’i yerli ve milli, geriye kalan yüzde 20’yi ithal ediyoruz” dedi.