Müziğe özgürlük!

Yaz aylarıyla beraber dışarıda harcanan vakit artarken, piknik, mangal, trekking, koşu, dalış ve tur sezonu da açıldı. Müzikseverler dışarıda geçirdikleri zamanda müzik zevkinden vazgeçmek istemiyor. Müzik dinlerken de kablolardan kurtulmak isteyenlerin sayısı bir hayli fazla. Teknoloji de burada yardıma koşuyor. Bluetooth teknolojisiyle artık bu mümkün. Bluetooth, kablo bağlantısını ortadan kaldıran kısa mesafe radyo frekans teknolojisinin adı. 1994 yılında geliştirildi. O tarihten bugüne kadar pek çok alanda kullanımı var. Kulaklık ve hoparlör de bunlardan biri. Dışarıda vakit geçirirken müzik dinlemek isteyenler için son dönemde piyasaya çıkan bluetooth kulaklık ve hoparlörlere göz attık.

Spor yapanlar için

Yaza fit girmek isteyenler sporu artırırken, spor salonu ya da dış mekanlarda spor yaparken müzikten vazgeçemiyor. Plantronics’in kablosuz koşu kulaklığı BackBeat FIT, sporseverlere hitap ediyor. Hem hafif hem su geçirmiyor. Ayrıca telefonunuza gelen çağrıları da spor sırasında cevaplamanıza olanak veriyor. Bluetooth destekli koşu kulaklığı esnek yapıya sahip. Her türlü antrenman için rahat ve sabit bir duruş sağlıyor. Ter geçirmeyen malzemeden yapılmış, yıkanabilme özelliği de var. 24 gram ağırlığında. BackBeat FIT’in fiyatı 399 TL.

Sesin renkli dünyası

Sony’nin h.ear serisi de kabloları attı. Bu seride sadece ses deneyimiyle değil farklı renk seçenekleriyle de günlük yaşama renk katmayı hedefliyor. Mavi, kırmızı, siyah, sarı ve pembe renk seçenekleri var. Serinin kablosuz kulaklık modeli MDR-XB650BT, derin ve vurucu ses için ekstra bass özelliğine sahip. Bluetooth ve yakın alan iletişimi ile tek dokunuşta dinleme sunuyor. Kolay taşınmaya yardım eden döner kulaklık başlıkları ve 30 saate kadar pil ömrü var. 20 Hz-20.000 Hz arasında frekansa ve 95 desibel hassasiyete sahip. Şarj süresi dört saat. Dahili mikrofonu ve ses kontrolü özelliği de bulunuyor. Fiyatı 400 TL civarında.

Her yere taşınabiliyor

TP Link’in taşınabilir bluetooth hoparlörü ‘Groovi Ripple’ adlı BS1001, hem minik hem de güçlü ses performansına sahip. Lastik kolu sayesinde her zeminde titreşim yapmadan sesleri iletebiliyor. Hem kapalı hem de açık alanlarda rahatlıkla kullanılabiliyor. Gelişmiş ses dağılım profili sunan cihaz, 175 gram ağırlığı ile her yere rahatlıkla taşınabiliyor. 750 mAh lityum-iyon pili sayesinde 240 dakika elektrik enerjisi olmadan çalışabiliyor. Her yerde kesintisiz müzik keyfi sunuyor. Yeniden tam şarj olması da iki saat alıyor. Bluetooth 4.0 destekli olan ürün, veri transfer hızını ve güvenliğini artırıyor. Bluetooth özellikli cihazlardaki müzik dosyalarına 20 metreye kadar mesafeden ulaşıp aktarabiliyor. Fiyatı 40 dolar.

Gürültüye son

Sennheiser’in Momentum Wireless serisi, müziği kablosuz dinleme özgürlüğü sunuyor. Kulak üstü ve kulağı kaplayan modelleri, Bluetooth 4.0 ve NFC teknolojileri ile her türlü cep telefonuna bağlanabiliyor. Hafifliği ve güçlendirilmiş yapısı ile dikkat çeken kulaklığın özel kafa bandı ve kulak pedleri var. Katlanabilir kulak kapsülleri taşınmasını kolaylaştırıyor. Dış ortam seslerini Aktif NoiseGrad özelliğiyle tamamen engelliyor. Kulaklık, kulağı saran yapısı ile de pasif olarak gürültüyü engelliyor. Hoparlörlerinin frekans aralığı 16-22.000 Hz. Mikrofonu 100-8000 Hz aralığında ses alabiliyor. 111 desibel ses basınç seviyesi var. Pil ömrü tek şarj ile 22 saat olarak ölçülüyor.

Açıkhavada ses sistemi

Extreme Audio’nun Türkiye’de satışını üstlendiği Soundcast, müzik severleri açık havada müzik dinlemenin özgür şeklini deneyimlemeye davet ediyor. Ses kalitesinden ödün vermeyen kablosuz ses sistemine sahip. Soundcast’ın OutCast isimli hoparlörü su geçirmez özelliği ve çok yöne dağıttığı stereo sesi sayesinde sevdiğiniz müzik istediğiniz her yerde size eşlik edecek. 106 metrelik yayın alanı sayesinde evinizin ya da bahçenizin farklı alanlarında aynı ses kalitesiyle müzik dinleyebilirsiniz. Kurulumu kolay olan Soundcast ses sistemi sevdiğiniz müzikleri iCast ile kablosuz olarak taşımanıza da yardımcı oluyor. Fiyatı, 600-1050 euro ararsında.

YENİ GİRİŞİM

Boş sinema koltuğunu doldurdu

Sinemaseverlerin hayatını kolaylaştırmak ve sinema aşkını paylaşmak için kurulmuş özel bir sinema kulübü olan Sinemia.com, yarattığı üyelik modeli ile üyelerinin sinemaya daha sık ve düzenli gitmesini sağlıyor. Sinemia, birinci yaşını geride bıraktı. Bugün 72 ilde aktif kullanıcısı var.

Sinema salonlarındaki boş koltuklardan ilham alan kurucu Rıfat Oğuz, teknolojiyi de işin içine dahil ederek bu soruna Sinemia ile çözüm üretiyor. Analizlere göre, Sinemia üyelerinin sinemaya gitme sıklığı ortalama 4 katına çıkıyor. Böylece hem sinemasever maliyet avantajı ile film izliyor hem de sinema salonları dolarak sektöre hareket kazandırılmış oluyor.
Sinemia, sinema kültürünün nabzını özgün içerikleriyle de tutuyor. Türkiye’de en çok sayıda sinema içeriği üreten site olan Sinemia.com, eğlenceli ve bilgi dolu haberleri ile, sinemaya kalbini vermiş herkesi internet üzerinden buluşturuyor.

YENİ OYUN

Sürreal sanat ve macera oyunu

ABD’de yaşayan Türk girişimciler yeni oyunlarını lanse etti. Worm Animation, ‘Beat the Game’ oyununu satışa çıkardı ve Steam Greenlight oylamasına sundu. Oyun ‘Karate Kamil’in yapımcısı Cemre Özkurt tarafından kurulan Worm Animation’ın ilk oyunu.

‘Beat the Game’ müzik yapımı, sürreal sanat ve macera oyununu birleştiriyor. Apple Store’da satışa çıktıktan sonra PS4 ve Xbox One’da da satılacak. Oyunda yapmanız gereken etrafta gizlenmiş ses örneklerini bu sürreal dünyada gezerek bulmak. Topladığınız her bir ses yeni bir sahne açacak ve hikaye böylece gelişmeye başlayacak. Bazen bir kola kutusu ve davul sopasını birleştirerek zil sesi yaratacaksınız, bazen de karşılastığınız biri size bas sesi verecek....