Ekonomi Pamukbank’a, patronu hortumcu diye el konuldu

Pamukbank’a, patronu hortumcu diye el konuldu

15.08.2008 - 01:58 | Son Güncellenme:

Pamukbank’a patronu Mehmet Emin Karamehmet içini boşalttığı, Türkiye bankacılık tarihinin en büyük hortumculuk olaylarından birini gerçekleştirdiği için el konulmuştu.

Pamukbank’a, patronu hortumcu diye el konuldu

Önceki gün Yeni Şafak gazetesinde yer alan asılsız bir telefon görüşmesi dökümlerine dayanılarak, Pamukbank’a el konulması, Doğan Grubu’nun isteği doğrultusunda gerçekleştirilmiş bir operasyon gibi sunuldu. Karamehmet’in gazetesi Akşam da dahil birçok gazete, aynı asılsız konuşmaları, gerçekliğini sorgulamadan tekrar yayımladı.
Oysa ki devlet arşivlerindeki 20 yıllık Hazine murakıp raporları, Cumhurbaşkanlığı Yüksek Denetleme Kurulu ve BDDK raporları bu bankanın ne duruma getirildiğini gösteriyor.
Sadece raporlar da değil, asılsız telefon görüşmeleri yayımlayarak, el koyma işlemini ‘kasıtlı, danışıklı operasyon’ gibi gösteren gazetelerin arşivlerinde de Pamukbank’a, patronu Karamehmet, halktan topladığı mevduatı kendi şirketlerine aktardığı ve bankanın mali durumu çok kötüleştiği için el konulduğu yazıyor.

Gerçek durum raporlarda
Pamukbank’ın BDDK kurulmadan 20 yıl önce ‘hasta bir banka’ olarak Hazine denetimine alındığı, mali durumunu düzeltmesi için Karamehmet’e defalarca uyarı yapıldığı yine birçok gazetede haber olarak yer almıştı.
Devlet, Pamukbank’ın kötü durumunu saptamış, ortakları, bankayı boşaltmamaları konusunda uyarmış, kaynak sağlamış, ancak Karamehmet, Pamukbank’ı boşaltmaya devam ettiği için sonunda el koymak zorunda kalmıştı.
BDDK Başkanı Engin Akçakoca, Doğan Grubu, dönemin Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve dönemin Ekonomi Bakanı Kemal Derviş’in de içinde olduğu kasıtlı bir operasyon olarak sunulan Pamukbank olayında gerçekler şöyle:

Haberin Devamı

Pamukbank’a, patronu hortumcu diye el konuldu

Pamukbank’ın parası Karamehmet’in şirketlerine
-  1982 yılında mali durumu kötü olduğu için Hazine tarafından gözetime alınan Pamukbank’a, patronu uyarıları dikkate almayarak kasasını boşaltmaya devam ettiği için 19 Haziran 2002 yılında el konuldu. El koyma tarihi itibariyle bankanın 2 milyar dolar sermaye açığı vardı.
 El koyma kararında, ortakların banka kaynaklarını kendi lehlerine kullanmalarıyla ilgili maddenin uygulandığını belirten BDDK’nın 18 Haziran 2002 günü yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“742 sayılı kararı ile; Bankalar Kanunu’nun amir hükümleri çerçevesinde alınması istenen tedbirleri almadığı, bu tedbirler alınmış olsa dahi mali bünyesinin güçlendirilmesine imkân bulunmadığı, yükümlülükleri toplamının varlıklarının toplam değerini aştığı, faaliyetine devamının mevduat sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz ettiği ve 31.12.2001 tarihi itibariyle yaklaşık 2 milyar ABD Doları tutarında sermaye açığı olduğu tespit edildiğinden, Pamukbank T.A.Ş.’nin yönetim ve denetimi 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 14 üncü maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarına istinaden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmiştir.”

Şirketlere çalışıyordu
-  BDDK’nın raporuna göre 1995’te dolar bazında 1 milyar 55 milyon dolar olan ve toplam kredi portföyünün yüzde 71.5’ini oluşturan grup içi krediler, 2001 yılında 2.7 milyar dolara (3.8 katrilyon liraya) yükselmiş durumdaydı. Bu rakam toplam kredilerinin yüzde 69’unu, toplam aktiflerinin yüzde 40.5’ini oluşturuyordu. Bankanın grup dışı kredileri ise 1 katrilyon 665 trilyon liraydı. Yani Pamukank, patronu Karamehmet’e çalışmıştı. Bu riskin de 592.4 trilyonunu Fiskobirlik kredileriydi.

Bilanço oyunları yakalandı
-  Bankanın yüzde 8 sermaye yeterlik rasyosunu tutturmak için 3 katrilyon lira kaynak koyması gerekiyordu.
-  Bankanın, ilk iki denetimde negatif yüzde 36.97 ve yüzde 42.96 olarak belirlenen sermaye yeterlik rasyosu son denetimde negatif yüzde 46.15’e çıkmıştı.
-  Bankanın dönem zararı 4 katrilyon 24 trilyon liraya ulaşmıştı. Ancak Karamehmet, bilanço oyunlarıyla banka zararını gizliyordu. BDDK raporunda, bankanın açık pozisyonla çalışması nedeniyle yüksek tutarda kambiyo zararına maruz kaldığı belirtilerek, “Banka, bilanço içi açık pozisyonu (Aralık 2001 itibarıyla 1.3 milyar dolar) yaptığı fiktif vadeli döviz alım anlaşmaları ile kapatarak yabancı para net genel pozisyonu /sermaye tabanı rasyosunu yasal sınırlar içine çekmiştir” deniliyordu.

Haberin Devamı

Protokol yaptı, borcu kabul etti
BDDK Pamukbank’a el koyduktan sonra Çukurova Grubu karşı dava açmış ve Danıştay, bankanın iadesine karar vermişti. Ancak, banka tasfiyeye sokulduğu için TMSF anlaşma yolunu seçti. 3 Şubat 2003’te yaptığı protokolle Pamukbank tekrar fona alındı. Bu protokolle, üç yılı ana para ödemesiz, 15 yılda 6.2 milyar dolar ödeyip kurtulmasına karar verdi.
Borcuna finans çevrelerinde en itibarlı faiz olarak tanımlanan libor artı 0.5 puan faiz uygulanarak Karamehmet’e ikinci bir çıkış olanağı sağlandı.
Protokole imza atmakla Karamehmet, bankayı boşalttığını, bu nedenle oluşan 6.2 milyar dolar zararı üstlendiğini kabul etti.
BDDK ile Çukuruva arasındaki protokolün devreye girmesiyle, Yapı Kredi Bankası’nın Çukurova Grubu için planladığı 2.3 milyar dolarlık istanbul Yaklaşımı planı da kesinleşmiş oldu.
Çukurova Grubu, Yapı Kredi’ye borcunu yine düşük faizden üç yılı sadece faiz ödemeli 9 yılda ödeme şansını yakaladı.
-  Protokole göre TMSF, Pamukbank ve iştiraklerinin aktifinde bulunan Yapı Kredi Bankası hisselerini devraldı. Böylece Pamukbank’taki yüzde 13’lük Yapı Kredi hissesi Fon’a geçti.
-  Çukurova Grubu’ndaki yüzde 58, Fon’a geçen yüzde 13 Yapı Kredi hissesinin iki yıl içinde Çukurova Grubu tarafından elden çıkarılması şartı konuldu. Bu süre içinde satılamazsa, BDDK devreye girerek bir yıllık yeni süre içerisinde satışın gerçekleşmesini sağlayacaktı.
-  Çukurova Grubu’nun başta Turkcell olmak üzere tüm varlıklarının borç ödemesi tamamlanıncaya kadar rehinde tutulması kararlaştırıldı.

Haberin Devamı

Pamukbank’a, patronu hortumcu diye el konuldu

Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANLIĞI DEVLET DENETLEME KURULU’NUN RAPORU:
Devlet kurtulsun diye kaynak sağladı, Karamehmet boşalttı


Pamukbank’ı batıran Mehmet Emin Karamehmet’in gazetesi Akşam ve bazı başka gazeteler, asılsız telefon konuşmalarına dayanarak, Pamukbank’a el konulmasını; BDDK, Doğan Grubu, dönemin Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve dönemin Ekonomi Bakanı Kemal Derviş’in de içinde olduğu kasıtlı bir operasyon olarak sunarken, BDDK’nın pamukbank hakkındaki raporları da tartışmalı hale getirilmiş oluyor.
Oysa ki Pamukbank’ın içinin boşaltıldığını yalnızca BDDK değil, aynı zamanda Hazine ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu da saptamıştı.

Haberin Devamı

1982 yılında gözetime alındı
Pamukbank’a 2002 yılında el konuldu. Gerçekte 20 yıldır ‘hasta banka’ durumundaydı. 1982 yılında şimdiki BDDK’nın yetkilerini de elinde bulunduran Hazine tarafından gözetime alınmıştı.
Pamukbank’a el konulmasına giden süreci ve patronu Mehmet Emin Karamehmet’in icraatlarını çok iyi biçimde özetleyen Devlet Denetleme Kurulu’nun raporu da önemli saptamalarla dolu.
Bankanın kötü durumu, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun 10 Ocak 2003 tarihli 2003/1 sayılı raporunda şöyle anlatılıyor:
-  Pamukbank, ilk olarak 1982 yılında (20 yıl önce!) 3182 sayılı Bankalar Yasasının 64. maddesi kapsamında izlenmeye başlanmış, banka ve ortakları tarafından borçlarının belirli bir süre içerisinde ödeneceğinin ve bankanın durumunun iyileştirileceğinin taahhüt edilmesi üzerine 1987 yılında Bakanlık Makamı Onayı ile bu kapsamdan çıkarılmıştır.

İdarenin talimatları dikkate alınmadı
-  Ancak, banka mali bünyesinde görülen ciddi bozulma nedeniyle 19.04.1989 günlü Bakanlık Makamı Onayı ile yeniden 3182 sayılı Bankalar Yasası’nın 64. maddesi kapsamında yakın izlemeye alınmıştır.
-  Yakın izleme altında bulunan bankaya idare tarafından çeşitli tarihlerde verilen talimatlarda;
-  Banka kaynaklarının bankacılık temel ilkelerine aykırı olarak ortaklara ve Çukurova Grubu’na kullandırılması uygulamasından vazgeçilmesi,
-  Çukurova Grubu’na ait donuk kredilerin belirli bir sınırın altına çekilmesi ve reeskontların tahakkuk ettirilerek tahsil edilmesi,

Otorite ‘Kredileri öde’ dedi, dinlemedi
-  Grup risklerinin nakden tahsiline yönelik belli takvime bağlı bir planın sunulması ve ödemelerin hâkim sermayedar tarafından taahhüt edilmesi,
-  İştiraklere yeni sermaye tahsislerinde bulunulmaması ve yeni iştirak edinilmemesi, 
-  Aktifte bulunan her türlü iştirak ve taşınmazların nakit girişi sağlayacak şekilde elden çıkarılması,
-  Sermayenin sermaye yeterliliği standart rasyosunu tutturacak şekilde fiktif işlem yapmadan nakden artırılması veya sermaye benzeri kredi ve/veya yeni ortak bulunması suretiyle kaynak girişi sağlanması istenilmiştir.

Kaynak sağlandı ama yine olmadı
-  1994-1999 yılları arasında, 3182 sayılı Bankalar Yasası’nın 64. maddesi uyarınca, mevduat munzam karşılıklarının serbest bırakılarak iade edilmesi, Devlet İç Borçlanma Senetleri’ne bağlanarak nemalandırılması, cezai faizlerin iptal edilmesi gibi yöntemlerle bankaya kaynak sağlanmıştır.  
-  Çukurova Grubu’na ait varlıkların satışından gelen rakamla yapılan sermaye artışları ve riskin bir kısmının tasfiyesi bankanın sermaye gereksinimi ve grubun bankadaki riskleri karşısında yetersiz kalmıştır. Ayrıca banka, 1999 yılında yürürlüğe giren 4389 sayılı Bankalar Yasası ile Karşılıklar Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklere uyum sağlayamamıştır.
-  Banka zararı 31.12.2001 itibariyle aktiflerinin yaklaşık yüzde 60’ına, öz kaynaklarının ise 2 katına ulaşmıştır. 
-  TBMM tarafından 30.01.2002 tarihinde kabul edilen 4743 sayılı Yasa ile 4389 sayılı Bankalar Yasası’na eklenen geçici 4. madde çerçevesinde, diğer özel sermayeli ticaret bankalarında olduğu gibi Pamukbank’ta da üçlü denetim süreci başlatılmıştır.
-  Anılan yasa uyarınca banka nezdinde yapılan denetim sonucunda, bankanın 31.12.2001 itibariyle sermaye yeterliliği standart rasyosu, birinci bağımsız denetim firmasınca negatif yüzde 36.97; ikinci bağımsız denetim firmasınca negatif yüzde 42.96 ve bankalar yeminli murakıplarınca negatif yüzde 60.30 olarak hesaplanmıştır. 
-  Denetim sonuçlarının BDDK’ca değerlendirilmesi sonucunda gerekli sermaye miktarı 2.962.931 milyar TL olarak hesaplanmıştır.

Banka kaynakları hissedara aktarıldı
Devlet Denetleme Kurulu raporu şu tespitle son buluyordu:
“Bankanın mali bünyesinde beklenen iyileşmenin gerçekleşmeyeceğinden hareketle Pamukbank T.A.Ş., Bankalar Yasası’nın 14. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereğince verilen talimatlarda belirtilen önlemleri almadığı, kaynaklarını bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde hissedarlarının oluşturduğu sermaye grubuna aktardığı, zararının öz kaynakları aşarak yabancı kaynaklara sirayet ettiği gibi gerekçelerle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 18.06.2002 günlü, 742 sayılı Kararı ile 14. maddenin 3 ve 4 numaralı fıkraları uyarınca TMSF’ye devredilmiştir.”

Temizel de uyarmıştı:
Al gülüm ver gülüm kredileriniz arttı

Karamehmet, Pamukbank’ın içini  boşaltırken uyguladığı yöntemlerden biri de diğer hortumcu banka sahipleriyle yapılan ve “al gülüm, ver gülüm” denilen back to back kredi yöntemiydi.
Engin Akçakoca’dan önce Zekeriya Temizel döneminde de BDDK, Temizel imzalı uyarı yazısı göndermişti. 12 Aralık 2001 tarihli yazıda, Çukurova Grubu’nun banka kaynaklarıdan kullandığı ve tamamına yakını donuk hale gelen kredi oranının yüzde 59’a ulaştığı belirtiliyordu.
Temizel, Karamehmet’in sahibi olduğu banka yönetimine gönderdiği ve 28 Kasım 2001 tarihli murakıp raporuna dayanan yazısında, diğer gruplarla yaptığı back to back kredilere yer verdi. Sahibi olduğu bankadan grup kredisi limitini dolduran banka sahiplerinin aralarında anlaşarak karşılıklı olarak kullandığı bu kredilerin dökümü şöyleydi:
Dinç Bilgin’in Medya Grubu’yla 25 milyon dolar, Zeytinoğlu Grubu’yla 21 milyon dolar, Erol Aksoy Grubu’yla 14 milyon dolar ve Murat Demirel Grubu’yla da 8 milyon dolar.