Ekonomi Pandora’nın kutusu açıldı

Pandora’nın kutusu açıldı

25.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

İngiltere’de referandumla alınan AB’den çıkma kararı, Türk ekonomi yönetimi ve iş dünyası tarafından temkinli karşılandı. Bu konuda en ilgi çekici yorumu Mehmet Şimşek, “Pandora’nın kutusunu açmak istemezsin ama çoktan açılmıştır” diyerek yaptı

Pandora’nın kutusu açıldı

İngiltere’de yapılan Avrupa Birliği (AB) referandumundan çıkan Brexit yani ayrılma kararını Türk ekonomi yönetim ve iş dünyası temkinli karşıladı. Ülkenin AB’den ayrılma kararının yeni bir sürecin başlangıcı olacağı da belirtildi.
Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek, Twitter hesabında ‘Brexit’ etiketiyle İngilizce olarak “Pandora’nın kutusunu açmak istemezsin ama çoktan açılmıştır” diye yazdı. (Pandora, Yunan mitolojisinde ilk kadın. Evlenirken Zeus ona açılmamak üzere bir kutu hediye eder. Ancak o merakına yenilerek kutuyu açar ve içindeki tüm kötülükler dünyaya yayılmaya başlar...)
Diğer başbakan yardımcısı Nurettin Canikli de, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda “Avrupa Birliği’nin dağılma süreci başlamıştır. Gemiyi ilk terk eden İngiltere oldu” yorumunu yaptı.

Tarihi bir gelişme

Pandora’nın kutusu açıldı


Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise, yaptığı yazılı açıklamada, Birleşik Krallık halkının referandumla AB’den çıkma kararı aldığını belirterek, bu kararın önemli bir kilometre taşı olduğunu söyledi. Sonucun çok önemli ve tarihi bir gelişme olduğunu belirten Zeybekci, bu gelişmenin belkide AB’nin yapısında köklü değişiklikleri ortaya çıkarabileceğine işaret etti. Brexit’in siyasi anlamda çok önemli sonuçları olacağını vurgulayan Zeybekci, şunları kaydetti:
“Tüm Avrupa, Brüksel’den daha ayrı siyasi karar mekanizmalarına doğru ilerleyecektir. Birleşik Krallık, 2009 yılı sonrasında AB büyümesine tek başına yüzde 35 katkı vermiştir. 2015 sonu itibarıyla 16.2 trilyon dolar büyüklüğünde, kişi başına düşen geliri 31 bin 900 dolar olan AB ekonomisi, Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılması sonucu 13.4 trilyon dolara ve kişi başına düşen gelirin 30 bin dolara indiği bir ekonomi olacaktır.”
İngiltere ve AB arasında ekonomi bağlarının güçlü olduğunu belirten Zeybekci, siyasi alandan farklı olarak AB ile ekonomik ortaklıkta aynı derinlikte bir ayrışma yaşanmayacağını ifade etti.
Zeybekci, AB’de bundan sonraki süreçte kısa vadede önemli değişiklikler olmayacağını ancak orta-uzun vadede ekonomik birliktelik ve ortaklıkta bir zayıflama olmadan ülkelerin daha bağımsız hareket etme ve karar alma sonuçlarının kaçınılmaz olacağını bildirdi.

Entegrasyona devam

Zeybekci, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Gümrük Birliği bağlarımız olan 20 yıldan bu yana ekonomik anlamda tam entegrasyona doğru adımlar attığımız AB ile bu ilişkimizde bir değişiklik olmayacaktır. Gümrük Birliği’nin güncellenerek ekonomik birliktelik yönünde 2017 yılında önemli sonuçlara ulaşılacaktır. Birleşik Krallık açısından referandum sonuçlarına göre siyasi ayrılma kaçınılmaz olacaktır. Ancak AB ve Birleşik Krallık arasındaki ekonomik entegrasyon hemen hemen aynı seviyede olması her iki taraf için de kaçınılmaz zorunluluktur. Türkiye ve Birleşik Krallık’ın önümüzdeki dönemde yatırım, dış ticaret ve finans ilişkilerinin güçlenerek devam etmesi için adımlar atmaya devam edeceğiz.”

10 milyar dolarlık ihracatımız var

Geleneksel olarak ülkemizin çok önemli bir ticaret ortağı ve dünyanın altıncı büyük ekonomisi olan İngiltere, Türkiye’nin dış ticaretinde fazla verdiği ve ihracatını sürekli artırdığı gelişmiş ülkelerden biri.
Türkiye, 2001 yılından beri İngiltere’ye dış ticaretinde fazla veriyor. İngiltere’ye gerçekleşen ihracatımız son 10 yılda yüzde 78.8 artarak 10 milyar dolar düzeyine yaklaştı.
2005-2015 dönemi itibarıyla Türkiye ile İngiltere arasındaki ticaret hacmi yüzde 51.2 artarak 16 milyar dolar oldu. Lehimize olan dış ticaret fazlası ise yüzde 300 artışla 5 milyar dolara ulaştı.
2015 yılında Türkiye’nin İngiltere’ye yaptığı ihracatta önceki yıllara göre altın çok büyük oranda artarak 1. sıraya yerleşti. Diğer madde gruplarında ise önemli bir değişiklik olmadı.
İngiltere’ye ihracatta, genel olarak tekstil ve hazır giyim ürünleri, elektrikli ve elektriksiz makineler, motorlu araçlar ve parçaları, demir çelik ürünleri ihracattaki önemli madde gruplarını oluşturuyor.

İş dünyası temkinli

‘Doğrudan yatırımı etkilemez’


Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem:
“Brexit’in, Türkiye’ye olan doğrudan yatırımlara spesifik bir etkisi olmaz. Türkiye’ye uluslararası doğrudan yatırım yapan birçok Avrupa bazlı şirket var. Bu işin Avrupa’da, üye ülkelerdeki ekonomiye ve şirketlere olan etkisi çerçevesinde, toplam uluslararası doğrudan yatırımlara etkisi olursa Türkiye’de yaptıkları yatırımlara yansıyabilir ama onun haricinde Brexit’in Türkiye özelinde bir yansıması olmaz.

İngiltere’nin dış ticaretinde oluşabilecek gelişmeler Türkiye ile olan ticari ilişkisine de yansıyabilir. Ülkemizde yatırım yapmış olan şirketlerin buradaki yatırımlarıyla ilgili tedirgin edici bir durum olmaz. Yine önemli olan İngiliz ekonomisinde bundan sonraki gelişmeler.”

‘Orta vadede durum normalleşir’

Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan:
“İngiltere, Türkiye’nin önemli bir ticaret ortağı. Aynı zamanda İngiltere, AB sisteminin önemli bir parçası ve Avrupa içinde dış ticaret fazlası verdiğimiz tek ülke. Almanya’nın ardından en büyük ticaret hacmine sahip olduğumuz ülke İngiltere’nin üyelikten ayrılma kararı elbette kısa vadede ciddi bir etki oluşturacaktır. Ancak İngiltere, AB sisteminin ekonomik açıdan en liberal ülkelerinden biri.

Ortak para birimi ve ortak sınır birliği politikalarda kendi sistemini uyguluyordu. Dolayısıyla kısa vadede şokun ardından orta vadede durumun normalleşmesi beklentisi içerisindeyim. Ancak bu kararın birçok dinamiği etkileyeceği çok açık.”

‘İhracata yansıması sınırlı olur’

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi:
“2015 ihracatımızın yüzde 44.5’ini AB ülkelerine yaptık. İngiltere 10.6 milyar dolarla en çok ihracat yaptığımız ikinci ülke. İngiltere ile 2015’teki toplam ticaret hacmimiz 16 milyar dolar oldu. İhracatçılar olarak İngiltere’nin AB’de kalmasını arzu ediyorduk. Yaptığımız çalışmalarda Brexit’in ihracatımıza kısa vadede etkisinin sınırlı olacağını gördük. AB’den ayrılması sonucu Gümrük Birliği’nden çıkarılması, Türkiye ile İngiltere arasındaki gümrük duvarlarını yeniden yükseltebilir.
Bu da ikili ticaretimizi ilk bakışta olumsuz etkileyecektir. Ancak, ayrılma müzakerelerinde İngiltere’nin Gümrük Birliği içerisinde bırakılacağı ya da İngiltere ile AB arasında bir STA akdedileceğini öngörüyoruz. Önümüzde iki yıllık bir süre var. İngiltere ile ticaretimizde ciddi bir etkilenme olmayacağı kanaatindeyiz.”

‘Hazır giyimi olumsuz etkiler’

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Şeref Fayat:
“İngiltere, Türk hazır giyim sektörü için çok önemli bir pazar. 2015’de 2.2 milyar dolarlık hazır giyim ihracatı yaptık. İngiltere’nin Gümrük Birliği’nin dışına çıkması ve ihracatımızın vergiye tabi olmasının başta hazır giyim sektörü olmak üzere Türk sanayisine çok olumsuz yansımalarını görürüz. Eğer İngiltere, AB’den ayrıldığında Türkiye ile serbest ticaret anlaşması yapmazsa ihraç ürünlerimizin yüzde 30 vergiye tabi olduğu ABD’dekine benzer dramatik bir sonuçla karşı karşıya kalabiliriz.”

‘Kazanımlarımız devam etmeli’

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sami Kariyo:
“İngiltere’nin AB’den ayrılık sürecinde iki konu bizim için önem taşıyor. İlki, Gümrük Birliği (GB) anlaşmasından kaynaklanan kazanımlarımızın devam etmesini arzuluyoruz. İngiltere tarafından da bunun devamı yönünde aklıselimin galip geleceğine inanıyoruz. Ancak endişelerimiz de var. Her şeye karşın bu kaygılarımızın gerçekleşmeyeceğine inanıyoruz.
İkinci olarak pound’un değeri dolar ve euro karşısında yüzde 10 civarında düştü. Bunun zaman içinde toparlanacağını ve kalıcı olmayacağına inanıyorum. Ancak İngiltere ile çalışan firmalarımızın gelirlerinde ciddi bir kayıp söz konusu olacak. Bu nedenle firmalarımızın gerekli önlemleri almaları gerekiyor.”

Yazarlar