Ekonomi Savaş bizi tutamaz: Hedef 42 milyar dolar

Savaş bizi tutamaz: Hedef 42 milyar dolar

05.01.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Savaş bizi tutamaz: Hedef 42 milyar dolar

Savaş bizi tutamaz: Hedef 42 milyar dolar


Savaş bizi tutamaz: Hedef 42 milyar dolar


Türkiye 2002’de ihracatta rekor kırdı. Hedef 32 milyar dolarken, yüzde 13.1 artışla 36.2 milyar dolarlık bir ihracat rakamı yakalandı. Bu başarıyı ihracatçının zor koşullarda gösterdiği cesaret ve doğru reflekse bağlayan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, bu yılki ihracat hedeflerini de 42 milyar dolar olarak açıkladı.
Irak operasyonu konusunda karamsarlığa kapılmamak gerektiğini söyleyen Satıcı, "Türkiye üç yıldır ekonomik savaş yaşıyor. Zaten savaş şartlarında üretim yaptık.
Olaylara tek taraflı yaklaşıp karaları bağlamamak lazım. Bu konuda Türkiye’nin B planı mevcut. Herşeye rağmen Türk özel sektörü üretimini, ihracatını devam ettirecek" dedi.

2002’de ihracat önemli bir ivme kazandı. Bu 2003 yılında da sürecek mi?
Bu yıl Türkiye 36.2 milyar dolarlık ihracat yaptı. Bu rakam cesaretle alınmış siparişlerin ve ihracatçının yaşadığı krizlere rağmen doğru refleks geliştirebilmesinin bir sonucu. Türkiye’de ilk bin firmanın istatistiklerine göre firmalar üretimden satışların yüzde 78’ini ihraç ediyorlarsa, bu kapasitelerin büyük bölümünün ihracata kanalize olduğunu gösterir. Bundan sonrası için mutlaka yatırıma ihtiyaç var. Bundan sonra yapılması gereken yaratacılığa, tasarıma, markaya yatırımdır. 2003 yılı Türkiye için her açıdan önemli bir yıl olacak.

2003’te ihracat hedefiniz nedir?
İhracat 2001 ve 2002 yılındaki büyümesini sürdürürse, 42 milyar dolarlık bir hedefimiz var.

Bu, Irak’taki operasyonun etkileri gözönüne alınarak yapılmış bir tahmin mi?
Irak konusunda çabuk ve toptancı bir yaklaşım sergiliyoruz. Türkiye’nin bu durumdan tek başına olumsuz etkileneceği yönünde bir tablo çizip, karamsarlığa kapılıyoruz. Böyle değil. Türkiye’nin o bölgeyle ilgili sorunları Irak’taki operasyona bağlı değil. Türkiye’nin bu bölgedeki sorunu Körfez Krizi’nden bu yana yaşıyor. O nedenle heyecana kapılmamak lazım. Ayrıca savaşı ticari açıdan değil, insani açıdan değerlendirmek daha doğru.

Teslimatlar gecikir diye, yabancı müşterilerden sipariş iptalleri geldi mi?
Şu anda yok. Kötü senaryo kurmamak lazım. Kuracak olursak, en kötüsünü de kurabiliriz. Mesela Irak operasyonunun uzaması halinde, petrol fiyatları aniden yükselecek, Türkiye’nin ve onlarca enerji ithalatçısı ülkede üretim maliyetleri artacak, pazardaki fiyatlar yükselecek ve dünya piyasaları birden karışacak. Bu en kötü senaryolardan birisidir.

Karalara bağlamayalım
İhracatçı bu senaryoya yönelik bir tedbir aldı mı?
Türkiye’de üç yıldır ekonomik savaş vardı. Böyle bir savaş yaşamadan zaten savaş şartlarında üretim yaptı. Zor koşullara dayanıklılık konusunda deneyimini artırdı. Dünyada enerji fiyatları yükselecek diyoruz, Türkiye’de zaten yüksek. Barışçı bir çözüm her zaman Türkiye’nin lehinedir. Olaylara tek taraflı yaklaşıp, karaları bağlamamak lazım. Bu konuda Türkiye’nin B planı mevcut. Herşeye rağmen Türk özel sektörü üretimini, ihracatını devam ettirecektir.

Hükümet için Kambiyo rejimi hazırladık
Geçen hafta Maliye Bakanı ile görüşmenizden ne gibi sonuçlar aldınız?
Görüşmede ihracatla ilgili sıkıntıları ortaya koyduk. Türkiye’nin dünya dış ticaretiyle ölçüşebilecek bir kambiyo rejimine ihtiyacı var. Dünyada uygulaması olmayan bir kambiyo rejimiyle dış ticaret gelişmeye çalışıyor. Hükümete ciddi bir çalışma hazırladık. Kambiyo rejimi hazırladık. Bunun dışında fiktif ihracatlar, by - pass ihracatlardan kaynaklanan sorunların tamamı da bu vergi barışı sürecinde temizlenecek. Türkiye için yeni bir sayfa açılacak. Birikmiş vergi cezaları ile ilgili bir çalışma yapılacak. Taksitlendirme gibi ödeme kolaylıkları sağlanacak.

Hedef Rusya, taktik agresif pazarlama
Bu yıl hangi pazarlara ağırlık vereceksiniz?
Şu anda çalıştığımız pazarlarda varolmaya devam edeceğiz. Bu yıl pazarlamada daha agresif olmayı planlıyoruz. Bizim doğal pazarımız Avrupa Birliği ülkeleri ama bu yıl Rusya pazarına ağırlık vereceğiz.
Sektörlere gelince, tekstil, hazır giyim, otomotiv, elektrik ve elektronik sektörlerinde ihracat artışı devam edecek. Ayrıca madencilik ve toprak ürünleri ihracatında gelişme olacak. Tarım sektörü ise olumsuz sinyaller veriyor. Son iki yılın ihracat rakamlarından da izlenebilir. Bu konuda acilen çalışma yapılırsa tarım, ihracat potansiyelinin artırmakla kalmayacak, sosyal açıdan büyük yarar sağlayacak. 2003’ün önceliğinde tarımın olması gerekiyor.