Ekonomi Sendikaların yürüyüşünde arbede ...

Sendikaların yürüyüşünde arbede ...

04.02.2010 - 12:21 | Son Güncellenme:

MALİYE BAKANI ŞİMŞEK: BU HAK ARAMA MÜCADELESİ HÜKÜMETE KARŞI KOMPLOYA DÖNÜŞMÜŞTÜR

Sendikaların yürüyüşünde arbede ...

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tekel işçilerinin eylemine ilişkin “Hak arama mukaddestir, ancak bu hak arama mücadelesi hükümete karşı komploya dönüşmüştür, siyasi istikrarı bozmaya yönelik eyleme dönüşmüştür” dedi.
TV 24’te bir programa katılan Maliye Bakanı Şimşek, Tekel işçilerinin Ankara’da yaklaşık 50 gündür sürdürdüğü eylem ve sendikaların bir günlük iş bırakma eylemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Eylemlere ilişkin sendikaları eleştiren Şimşek, sendikaların Tekel işçilerinden çok kendi çıkarlarını düşündüğünü, Tekel işçilerinin 4/C’ye geçmesiyle birlikte sendikaların yıllık 4,9 milyon liralık gelir kaybına uğrayacağını bildirdi.
Tekel işçilerin eylemlerine neden olan 4/C statüsü ile ilgili çok önemli iyileştirmeler yapıldığına dikkati çeken Bakan Şimşek, yapılan düzenleme ile 4/C statüsünde çalışan işçilerin ücretlerinde ortalama yüzde 27’lik artış yapıldığını kaydetti.
Ayrıca, yıllık 10 ay olan çalışma süresi 11 aya, yıllık 11 gün olan ücretli izin süresi de 22 güne çıkarıldığına işaret eden Şimşek, yapılan zamla ilkokul mezunu bir işçinin ücreti 770 liraya yükseldiğini ifade etti.

Haberin Devamı


“MEMUR YAPSAK YİNE EYLEM YAPARLAR”

Tekel işçilerinin eylemlerinin yapılan tüm iyileştirmelere rağmen devam etmesinin, “hak arama mücadelesi” olarak görülemeyeceğini bildiren Şimşek, burada asıl sorunun işçilerin ücret kaybından çok, sendikaların üye kaybı olduğunu kaydetti.
Yaklaşık 8 bin 300 işçinin 4/C’li olarak çalışması halinde asıl kaybın sendikalarda olacağını ifade eden Şimşek, “Biz Tekel işçilerin hepsini memur bile yapsak, yine eylemler devam eder. Çünkü burada, sendikaların büyük kaybı olacak. Bugün Tekel işçisi aylık olarak sendikaya yaklaşık 50 lira aidat ödüyor. İşçilerin hepsinin 4/C’li olması ile birlikte sendikalar yıllık 4,9 milyon liralık gelir kaybına uğrayacak. Ayrıca, yine sendikalar 8 bin 300 işçiden olacak” diye konuştu.

Haberin Devamı


“EYLEM HAK ARAMAKTAN ÇIKTI”

Şimşek, sendikaların Tekel işçilerinin hak kayıplarıyla çok fazla ilgilenmediğini bildirerek, şunları kaydetti:
“Burada işçiler yanlış yönlendiriliyor. İşçileri ister Hakkari’ye gönderin, isterseniz asgari ücretle çalıştırın. Sendikaları çok fazla ilgilendirmiyor. Onların sıkıntısı, üye ve gelir kaybıdır. Hak arama kutsaldır, mukaddestir. Ancak, Tekel işçilerin eylemi hak aramaktan çıkmıştır. Hükümete karşı komploya dönüşmüştür. Siyasi istikrara tehdit etmeye başlamıştır.”

“İŞÇİLER BAT’IN TEKLİFİNİ KABUL ETMEDİ”

Tekel’in özelleştirme sürecinin kendi hükümetleri döneminde başlamadığına işaret eden Şimşek, Tekel’in, dönemin başbakanı Bülent Ecevit zamanında, MHP’nin de koalisyon ortağı hükümet döneminde özelleştirme kapsamına alındığını hatırlattı.
Özelleştirme sürecinde ise Tekel’i satın alan BAT şirketinin, Tekel işçilerine iş teklifinde bulunduğunu belirten Şimşek, “Şirket, işçilere yüzde 10 zam, üç yıl iş garantisi, taşıma masraflarını karşılama ve kira yardımı önermiştir. Yaklaşık 12 bin işçiden sadece 150-200 işçi bu teklifi kabul ederek şirket adına çalışmaya başlamıştır. Geri kalan işçiler ise, devlette kalmayı tercih etmiştir” diye konuştu.
Ankara’da eylem yapan işçilerin dışında bir çok Tekel işçisinin 4/C’de çalışmak için başvuruda bulunduğuna dikkati çeken Şimşek, ilk iki günde 450 işçinin 4/C’li çalışmak için başvuruda bulunduğu bildirdi.
Şimşek ayrıca, yaklaşık 4 bin 500 işçinin de hesaplarına yatırılan parayı çektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“4/C’li çalışmak için erken başvuran işçiler, 15 Şubat’ta maaş alma hakkı elde edecekler. Böylece, ücret kaybı olmayacak. Ayrıca, ilk başvuran işçilerin aynı ilde görevlendirme imkanı daha çok olacak. Çünkü, aynı ilde kamu kurumların personel ihtiyacı, söz konusu ilde bulunan Tekel işçilerinin sayısına yeterli gelmiyor. Bu nedenle erken başvuruda bulunmak büyük önem taşıyor.”

Haberin Devamı

Yol kesen grup ile polis arasında arbede yaşandı

İşçi ve memur konfederasyonlarının TEKEL işçilerine destek vermek amacıyla bir günlük genel grev yapıyor. İstanbul'da çeşitli noktalarda toplanan sendikaların buluşma noktası Saraçhane parkı. Sendikaların toplanma noktalarından biri olan Sirkeci'deki Ticaret Üniversitesi'nin önünden heraket eden işçi ve memurlardan yaklaşık 50'si Unkapanı'ndaki TEKEL binası önüne geldiklerinde yolu Taksim yönüne trafiğe kapatmak istedi. Gruba, polis müdahale ederek yolu açmak istedi, bu sırada kısa süreli arbede yaşandı. Arbede sürerken sendika temsilcilerinin çabası ile yol kesen grup ikna oldu. Yolu trafiğe açan grup, Saraçhane Parkı'na doğru yürüyüşünü sürdürdü.

Haberin Devamı

İŞÇİLER AK PARTİ BİNASINA YÜRÜMEK İSTEDİLER
Denizli'de Tekel işçilerini destek eylemi yapan grup Ak Parti binasına yürümek isteyince polis müdahale etti. Grup ile polis arasında arbede yaşanıyor

İZMİR’DE TEKEL’E TAM DESTEK
TEKEL işçilerine destek için Türkiye genelinde bugün yapılan 1 günlük işi bırakma eylemine İzmir’den katılım neredeyse tam oldu. Eylem nedeniyle trafik kilitlendi.
Türk- İş, DİSK, Hak- İş ve KESK’in destek verdiği eylem nedeniyle İzmir’de belediye otobüsleri servise çıkmadı, trenler çalışmadı. Körfez’de vapur seferleri aksamalı olarak yapılırken metro seferleri normal olarak yapıldı. Eylem nedeniyle otobüslerin çalışmayacağını önceden öğrenen İzmirliler sabah erken saatlerde yollara düştü. Özel araç yoğunluğu nedeniyle İzmir’de trafik kilitlendi. Fabrika ve okul servis araçları korsan şehiriçi taşımacalık yaparken, işyerleri yakın olanlar yürümeyi tercih etti. Taksiler de dolmuş sistemiyle yolcu taşıdı. Büyükşehir Belediyesi’nin itfaiye, sağlık, mezarlıklar müdürlüğünde hizmetler büyük ölçüde aksamadan sürdü.
Karayolları, DSİ gibi kamu işyerlerinde de eyleme katılım tam oldu. İşçiler sendika başkanlarının öncülüğünde işlerleri önünde toplanıp Tekel işçilerine testek pankartları açtı.
İzmir Tabip Odası Başkanı Op.Dr. Suat Kaptaner, başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarının Tekel işçilerine büyük destek verdiğini söyledi. Bugün hastanelere başvuruların da çok az olduğunu belirten Kaptaner, “Acil, kritik, il dışından randevulu hastalar dışında hastanelerde hasta bakılmıyor. Başvuru da çok az. Doktorlar başta sağlık çalışanları Tekel işçilerine büyük destek veriyor. Dayanışma çok iyi” dedi. Eyleme katılan işçiler öğleyin Konak Meydanı’nda toplanıp kitlesel basın açıklaması yapacak.

SAMSUN'DA BAŞBAKAN'IN KUKLASI YAKTILAR

SAMSUN’da Tekel işçilerine destek için miting düzenleyen sivil toplum kuruluşları Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak hükümeti protesto etti. Yaklaşık 600 kişilik grup, üzerinde ‘Memurların, işçilerin çığlık sesleri AKP’yi karartacak’ yazılı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kuklasını benzip döküp yaktı.

Tekel işçileriyle dayanışma amacıyla sendikaların aldığı bir günlük ‘çalışmama hakkını kullanma’ eylemi, Samsun’da gerçekleştirildi. Tekel işçilerine destek veren Türk-İş, Kesk, Tabipler Odası başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşları, iş bırakıp, Cumhuriyet Meydanı’nda toplandı. Yaklaşık 600 kişilik grup ellerinde ‘AKP’yi istemiyoruz’, ‘Genel grev genel direniş’, ‘AKP elini ekmeğimizden çek’, ‘Yan gelip yatmadık. Vatanı satmadık’, ‘İşçi düşmanı milyarder Tayyip’ gibi döviz ve pankartlar taşıdı. ‘AKP halka hesap verecek’, ‘Susma susdukça sıra sana gelecek’, ‘Tekel işçisi direnişin simgesi’ gibi sloganlar atan grup, hükümeti protesto etti. Ön saflarda bulunan kadın ve çocuklar ise başlarına siyah kurdelalar taktı.

Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kalabalık, üzerinde ‘Memurların işçilerin çığlık sesleri AKP’yi karartacak’ yazılı Başbakan Erdoğan'ın kuklasını benzin döküp yaktı. Tekel işçisi olan eşi Savaş Utku’nun Ankara’da eylemde olduğunu söyleyerek kürsüye çıkıp bir konuşma yapan 4 çocuk annesi 39 yaşındaki Hatun Utku, “Başbakan sesimizi duymuyor mu? Onu bu halk seçmedi mi? Halkının karşısına çıksın. Onu Amerika mı seçti. Bizden, ekmeğimizden ne istiyor. 600 lira ile ben nasıl geçineyim. Derdimizi Başbakana bir türlü anlatamadık. Artık yeter sesimizi duysun” dedi.

Hatun Utku’nun konuşmasını meydanda toplanan kalabalık büyük bir coşkuyla alkışladı. Daha sonra kürsüye çıkan 11 yaşındaki Alperen Kaya, Tekel işçisi olan babası Alparslan Kaya’nın Ankara’da eylemde olduğunu söyleyerek, “Babamı günlerdir görmüyorum. O hasta. Soğukta oralarda perişan oldu. Sadece telefonla konuşabiliyorum. Artık babamı istiyorum. Babamın gelmesini istiyorum” diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Mitingde bir konuşma yapan Türk-İş 6’ncı Bölge Temsilcisi İsmail Topçu, “Kardeşlerimiz, Ankara’da duymayan kulaklara, duymayan vicdanlara, seslerini duyurmaya, haklılıklarını anlatmaya çalışıyor. Ama kulaklarını tıkaylan, vicdanlarını sermayeye teslim eden siyasi iktidar, arkadaşlarımızı duymak istemiyor” diye konuştu.

Çeşitli sloganların atıldığı eylemde davul zurna eşliğinde halaylar çeken grup olaysız doğaldı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN: EYLEM HAKSIZ VE İDEOLOJİK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çalışanların üretimden gelen gücünü kullanmak için bugün gerçekleştirdiği bir günlük iş bırakma eyleminin, haksız ve ideolojik olduğunu savundu.
Erdoğan, şu ana kadar hayatı olumsuz etkileyecek bir gelişmenin olmadığını da belirtti ve TEKEL işçilerine yönelik çağrısını yineledi. Erdoğan, TEKEL işçilerine “bu oyunlara alet olmayın” dedi.
Başbakan Erdoğan, TEKEL işçileriyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Eylemin ideolojik bir eylem olduğunu savunan Erdoğan, “Bu ideolojik eyleme alet olanlar vardır. Tekel işçileriyle alakalı olmayanlar bu işin içinde” diye konuştu. İş hukukuna göre bir işyeri kapatıldığında orada çalışanların ihbar ve kıdem tazminatları verildiğini anımsatan Erdoğan, şöyle dedi:
“Onlara daha sonra iş taahhüdü bile yapılmaz. Fakat bizler bu iş hukukundaki gereklerin dışına da çıkarak, hukukun bize verdiği yetkiye dayanarak, bakanlar kurulu kararıyla 2004’te sendikalarında talebiyle gerçekleştirdiğimiz 4C uygulamamızı başlattık. Bu tekel işçilerinin, şu ana kadar anılan 10 bin kadar kardeşimiz, özelleştirme kapsamı içinde de değildir, iş akidlerinin feshedilmesi olayıdır. Ama biz onları da 4C kapsamına aldık. Biz sizin ihbar ve kıdem tazminatlarınızı veriyoruz ve size arzu edersiniz 4C’ye geçebilirsiniz. 4C’de çalışanlar asgari ücrette maaş alırken, bu arkadaşlarımıza 100 TL fazla ödemek suretiyle bu adımı attık. İhbar ve kıdem tazminatların toplamları da 20 ila 80 bin lira arasında. Bu rakamlar da biliyorsunuz banka hesaplarına yattı.”

“4 BİN 500 İŞÇİ PARAYI ÇEKTİ”
Erdoğan, TEKEL işçilerinin hesaplarına kıdem tazminatlarının 31 Ocak tarihi itibariyle yatırıldığını anımsattı ve “Dün itibarıyla bankalarına yattı şu anda 4 bin 500 işçisi oradaki paraları çekip, kendi ayrıca hesaplarına yatırmak suretiyle oradan faizini nemasını alma imkanını yakaladı. Yine dün itibariyle 4 C’ye müracaat edenlerin sayısı 450’yi bulmuş durumda. Bu ay boyunca devam edecektir. Zaten paralar hesaplarına yatırıldığına göre, şu ana kadar hayatı çok çok etkileyecek olumsuz bir gelişme söz konusu değildir” diye konuştu.

“YANLIŞ OYUNA GELMEYİN”
Erdoğan, işçilere yönelik çağrısını da yineledi ve “Tekrar sesleniyorum. Bu yanlış oyuna, tuzağa gelmeyin. Biz işçilerin hep yanında olacağız. Ama bu tuzaklara ne ülkemizi ne de milletimizi mağdur edemeyiz” diye konuştu.
Bir günlük iş bırakma eyleminde şu ana kadar hayatı olumsuz etkileyen bir gelişmenin yaşanmadığını anlatan Erdoğan, “eyleme katılanlara yaptırım uygulanır mı? sorusuna da, “Yasayı çiğneyenler varsı olacak” karşılığını verdi.
Başbakan Erdoğan, TEKEL işçilerine müdahale ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, Şubat sonuna kadar herhangi bir müdahalede bulunulmayacağını ama eylemin sürdürülmesi halinde ay sonundan sonra müdahale edileceğini açıkladı ve “Çünkü bunların hepsi işgaldir” diye konuştu.

BAŞKENTTE METRO SEFERLERİNDE AKSAMA
Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, Halkevleri üyesi bir grubun, metro sisteminin çalışmasını engellediğini öne sürdü.
Belediye yetkilileri, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, Batıkent metrosunda seferlerin aksamasının, belediye çalışanlarının, “Çalışmama hakkını kullanması”ndan kaynaklanmadığını savundu.
Halkevleri üyesi bir grubun, TEKEL işçilerine destek vermek amacıyla metro sisteminin çalışmasını engellediğini ileri süren yetkililer, güvenlik güçlerinden yardım istediklerini kaydettiler.

THY ÇALIŞANLARI GREVE KATILMADI

İŞÇİ ve memur konfederasyonlarının TEKEL işçilerine destek vermek için “Bugün izinliyiz”, “Çalışmama hakkımızı kullanacağız” formülüyle başlattığı eyleme 08.00 ile 17.00 saatleri arasında mesaileri olan THY çalışanları katılmayınca tüm seferler normal olarak yapıldı. Türk-İş’e bağlı Hava-İş Sendikası, TEKEL işçilerine destek amacıyla önceki gün genel greve katılma çağrısı yapmıştı. Yönetim de grev katılanlar hakkında yasal işlem yapılacağını açıklamıştı. THY çalışanları sendikanın değil yönetimin çağrısına uydu. Böylece THY uçakları bu sabah zamanında kalkış ve iniş yaptı. THY yetkililerinden biri “Tüm operasyonlar normal olarak devam etmektedir” dedi.

EDİRNE, KIRKLARELİ VE TEKİRDAĞ’DA BİN 70 İŞÇİ İŞE GİTMEDİ
Türk-İş, Hak-İş, DİSK, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK’in, TEKEL işçileriyle dayanışma amacıyla kararlaştırdığı “çalışmama hakkını kullanma” eylemine Edirne ve Kırklareli’nde de katılım olduğu bildirildi.
Türk-İş İl Temsilcisi ve Tes-İş Edirne Şubesi Başkanı Adnan Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da örgütlü oldukları DSİ ve elektrik kurumlarında 1070 işçinin işe gitmediğini söyledi.

İŞE GELMEYENLER TESPİT EDİLİYOR
Edirne Valisi Mustafa Büyük, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Edirne’deki bazı iş yerlerinde işe gelmeyenlerin olduğunu ve bunların tespit edilmesine başlandığını söyledi.
İşe gelmeyenlerin belirlenmesinden sonra, bu kişilerle ilgili mevzuatın uygulanacağını ifade eden Büyük, “Her kurumun bir disiplin işleyişi var. Kurumlar, işe gelmeyenlerle ilgili bunu işletecekler” dedi.
Edirne’de sağlık çalışanları ise iş bırakma eylemi yerine, basın açıklaması yaparak TEKEL işçilerine destek verecek.

KIRKLARELİ Petrol İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova da yörede örgütlü bulundukları iş yerlerinde çalışan 1200 üyenin işe gitmediğini söyledi “TEKEL işçilerinin yakmış olduğu kıvılcım yangına döndü. AK Parti hükümeti bir an önce TEKEL işçilerinin sorununu ve diğer çalışanların sorunlarını çözmelidir” dedi.
Düşova, Lüleburgaz ilçesinde yaklaşık 15 bin işçi ve memurun işi bırakarak, eyleme destek verdiğini ileri sürdü.
Kırklareli merkezde de sağlık çalışanlarının bir bölümü iş bırakarak eyleme destek veriyor.
Kırklareli Vali Vekili İsmail Gültekin, iş bırakma eylemine katılanları tespit etmek için çalışma başlattıklarını söyledi.
Sendikaları uyardıklarını ifade eden Gültekin, eyleme katıldığı tespit edilenler hakkında yasal işlem yapacaklarını kaydetti.

BATMAN’DA TEKEL İŞÇİLERİNE DESTEK EYLEMİ
BATMAN’da Ankara’da eylemlerini sürdüren Tekel işçilerine destek vermek için TPAO ve TÜPRAŞ işçileri işe bir saat geç başlama eylemi yaptı.
TPAO ve TÜPRAŞ işçileri, sabah erken saatlerde kurumlarının önünde eylem yaptı. Bir saat işe geç başlayan yaklaşık 300 petrol işçisi TPAO bölge binasına doğru yürüdü.
TPAO önünde basın açıklaması yapan Petrol İş Batman Şube Başkanı Mustafa Mesut Tekik, Tekel işçileriyle dayanışma içinde olduklarını kaydetti. Tekik, “Tekel işçileri 52 gündür biber gazına, tazyikli suya, kara kışa rağmen dimdik ayakta. Tekel işçilerinin tek istedikleri, iş, yeterli ücret, sendika, yani insanca yaşam için başkentte mücadelesini sürdürüyor. Tekel işçisi, adına 4/C denilen ücretli kölelik sözleşmesine ve AKP hükümetine boğun eğmiyor. Yılın 10 ayı çalışır, iki ay çalışmadan, Başbakan gibi yan gelip yatmadan 12 ay iş istiyor. Tekel işçileriyle çıkarların ortak, sorunların ortak. İşte ortak sorunlarımızın çözümü için bugün grevdeyiz” dedi.
İşçiler daha sonra işbaşı yaptı.

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ’NDEN TEKEL İŞÇİLERİNE DESTEK

Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyeleri ile öğretim görevlileri, TEKEL işçilerinin eylemini desteklediklerini açıkladı.
“Tekel İşçilerinin Haklı Mücadelelerini Destekliyoruz” başlığıyla yapılan açıklamada, “50 gündür Ankara-Kızılay’daki çadırlarda her türlü olumsuz koşullar altında ekmek, özgürlük ve özlük haklarını koruma mücadelesi veren TEKEL işçilerinin onurlu direnişini destekliyoruz. Küreselleşme ve onun yarattığı özelleştirme-örgütsüzleştirme politikalarına karşı insanca yaşayabilme ve kazanılmış haklarını koruyabilme adına yapılan bu direniş; ülkedeki demokrasi ve ’insan olma’ mücadelesinin önemli bir kilometre taşıdır. Tüm demokratik güçleri TEKEL işçileriyle dayanışmaya davet ediyoruz” denildi.

TEKEL İŞÇİLERİ YABANCI BASINDA
Tekel işçilerinin mücadelesi, yabancı basına da yansıdı. Fransız Le Monde gazetesi, “Türk tütün şirketi çalışanlarının grevi, özelleştirmelere karşı mücadelenin simgesidir” başlığını kullandığı haberinde, “2009 yılında başlayan bu sosyal ihtilaf, ekonomik politikaları memurlar ve dar gelirlerin tepkilerine neden olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için son derecede mahcup edicidir” görüşünü dile getirdi.
Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde, Türkiye muhabiri Guillaume Perrier imzasıyla Tekel işçilerinin eylemi ve hükümetin politikalarına dikkat çektiği haberinde, “Türk tütün şirketi çalışanlarının grevi, özelleştirmelere karşı mücadelenin simgesidir” başlığını kullandı.
Ankara’da eylem yapan Tekel işçilerinin hükümet ile bir uzlaşma sağlanmadığı süreci eylemi sürdürmeye kararlı olduklarını kaydeden Le Monde, Tekel’in 2008 yılında British American Tobacco’ya 1.72 milyar euroya satışının doğrudan 12 bin çalışanı etkilediğini yazdı.
Hükümetin, Tekel işçilerine kamuda güvenceden yoksun iş önerdiğini kaydeden gazete, “2009 yılında başlayan bu sosyal ihtilaf, ekonomik politikaları memurlar ve dar gelirlerin tepkilerine neden olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için son derecede mahcup edicidir” yorumunu yaptı.
Bir işçinin “Onurumuz için mücadele veriyoruz. Tüm araçlarla mücadele vermeyi sürdüreceğiz” sözlerini aktaran Le Monde, 50 günden beri Tekel işçilerinin Ankara’da sokaklarında gösterileri çoğalttıklarını, zaman zaman polisin müdahaleleri ile karşılaştıklarını, açlık grevini yaptıklarını kaydettiği haberinde başka bir işçinin, “Hükümetin insani olmayan tutumundan çok etkilendik. IMF ve uluslar arası sermayenin baskılarının altındayız” ifadelerine de dikkat çekti.

“KARLI BİR ŞİRKET”
Haberinde “esneklik göstermediğini” öne sürdüğü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “hükümete karşı ideolojik bir kampanyanın yürütüldüğünü, işçilerin kullanıldığını” söylediğine dikkat çeken gazete, Tekel işçilerine Ankara halkının gösterdiği dayanışmaya da vurgu yaptı.
Le Monde, hükümet tutumunu değiştirmezse de ihtilafın sertleşme riskinin bulunduğunu belirterek ülkenin önde gelen, kamu ve özel çalışanlarını temsil eden 6 sendika örgütünün genel grev çağrısına dikkat çekti. Gazete şöyle devam etti:
“2002 yılından bu yana yüzlerce kamu şirketi iktidardaki İslamcı muhafazakar parti tarafından özelleştirildi. Milli piyango, elektrik santraller ve şeker fabrikaları, bundan sonra sırası gelecek listedeki kuruluşlar. Plan, Türkiye’nin bir yılı aşkın bir süreden beri yeni bir anlaşma müzakere ettiği IMF tarafından denetlendi. Bütün bu şirketlerden Tekel en karlı kuruluşlardan biri idi.”
Tekel’in Osmanlı döneminde Fransız şirketi Regie’nin kamulaştırılmasından doğduğuna işaret edilen haberde “2007 yılında iyi ekonomik sonuçlarından dolayı yeniden seçilen Sayın Erdoğan’ın partisi, muhalefet tarafından aşırı liberal bir politika izlemekle suçlanıyor ve birkaç aydan beri kamu hizmetlerinde bir dizi sosyal hareket ile karşı karşıya bulunuyor” denildi.


ADIYAMAN’DA TEKEL İŞÇİLERİNE DESTEK YÜRÜYÜŞÜ
ANKARA’da, 52 gündür eylem yapan Tekel işçilerine destek amacıyla Adıyaman’daki Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, bir günlük iş bırakma eylemine uyarak, yürüyüş düzenleyip, basın açıklaması yaptı. Sık sık ‘Direne direme kazanacağız’ sloganlarının atıldığı eylemde konuşan Tek Gıda- İş Sendikası Adıyaman Şubesi Başkanı Zeynel Eroğlu, Tekel işçilerinin insanca bir yaşam talep ettiğini söyledi.
Demokrasi Parkı önünde toplanan yaklaşık 100 kadar işçi, İstanbul’da 6 konfederasyonun çağrısı üzerine iş bırakıp yürüyüş yaptı. Yaklaşık bir kilometre yürüyen işçiler adına basın açıklaması yapan Tek Gıda- İş Sendikası Adıyaman Şubesi Başkanı Zeynel Eroğlu, Tekel’in haklı direnişinin tüm emekçilerin davası olduğunu belirterek, 4/C’de hükümetin ısrarı halinde ülkeyi yangın yerine çevirecekleri uyarısında bulundu. Eroğlu, “Bu dava yalnız Tekel işçisinin davası değil hepimizindir” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapan işçiler, sık sık, ‘Yaşasın sınıf dayanışması’, ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’, ‘Zafer direnen emekçinin olacak’ sloganları attı. Yoğun güvenlik önlemi altında yapılan eylem olaysız sona erdi.


SİNOP’TA 2 BİN 500 KİŞİ İŞ BIRAKTI
SİNOP’ta Tekel işçileriyle dayanışma amacıyla sendikaların aldığı bir günlük ‘Çalışmama Hakkını Kullanma’ eyleminde 2 bin 500 kişi iş bıraktı. Yaklaşık 150 kişilik grup, Uğur Mumcu Meydanı’nda toplanarak, hükümet aleyhine sloganlar attı.
Türk- İş Sinop İl Temsilcisi Mahmut Kaya, siyasi iktidarın binlerce 4/C mağduruna onbinlerce yeni mağdur eklemek için çaba harcadığını söyledi. Hükümetin Ankara’da hak ve ekmek mücadelesi veren Tekel işçilerine karşı duyarsız kalmasını protesto ettiklerini ifade eden Kaya, işçilerin mücadelesinin kendilerinin mücadelesi olduğunu ve bunun emek örgütlerini bir araya getirdiğini dile getirdi. Kaya, “Tekel işçilerinin mücadelesi Türkiye işçi sınıfının mücadelesi olmuştur” dedi.
Çeşitli sloganlar atan grup, hükümeti protesto etti. Yapılan basın açıklamasının ardından grup olaysız dağıldı.


TEKEL İŞÇİLERİNE VAN, HAKKARİ VE BİTLİS’TEN DESTEK
VAN’da Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Tekel işçilerine destek amacıyla oturma eylemi yaparak basın açıklaması düzenledi. AK Parti iktidarının kamu emekçilerine yönelik kuşatmasının bitmesi gerektiğini söyleyen KESK Dönem Sözcüsü Ali Hikmet Uslu, “AK Parti Hükümeti, kârlı fabrikaları kamu işletmelerini yok pahasına sermayeye aktarırken bu işletmeleri kârlı hale getiren emekçileri yok sayıp sokağa atmaktadır. Bunun son somut örneği TEKEL işçilerinin durumudur” dedi.
Sanat Sokağı’ndaki oturma eylemi ve basın açıklamasına KESK Dönem Sözcüsü Ali Hikmet Uslu, Eğitim- Sen Van Şube Başkanı Lezgin Botan, KESK yöneticileri ile birlikte yaklaşık 100 kişi katıldı. Eyleme katılan göstericiler dövizler taşıyarak, ‘Direne direne kazanacağız, Tekel işçileri yalnız değildir’ sloganı attı. Toplananlar adına KESK Dönem Sözcüsü Ali Hikmet Uslu basın açıklamasını okudu. 4/C statüsünün tamamen özeleştirme mantığının ürünü olduğunu savunan Uslu, şöyle dedi;
“AK Parti Hükümeti kârlı fabrikaları kamu işletmelerini yok pahasına sermayeye aktarırken bu işletmeleri kârlı hale getiren emekçileri yok sayıp sokağa atmaktadır. Bunun son somut örneği Tekel işçilerinin durumudur. Bugün Ankara’da süren Tekel işçileri direnişi bu noktada Türkiye’nin bütün emekçileri için önemli bir sınav niteliğindedir. Bu direnişin kaybedilmesi tüm emekçilerin için ağır olacaktır. Direnişin kazanılması ise emekçiler için aydınlık ve demokratik bir Türkiye olacaktır.”
Basın açıklaması ardından Tekel işçilerine destek amacıyla 5 dakikalık oturma eylemi yaptı. Eylemciler daha sonra dağıldı.

BİTLİS’TE TAKSİCİ DESTEĞİ

Bitlis’te Tekel işçilerine taksiciler destek verdi. Bir günlük grev yapan taksiciler işe çıkmayarak duraklarının camlarına astıkları dövizlerle hükümetin uygulamasını protesto etti. Taksici Reşat Kitapçı, “Bugün gelen hiç bir telefona cevap vermiyoruz. 1 günlük eylemle Tekel işçilerine destek vereceğiz. İnşallah sorun en kısa sürede çözülür” dedi.

HAKKARİ’DEN DESTEK
Hakkari’de de KESK’e bağlı sendikalara mensup işçiler bu sabah mesaisiyle birlikte işe gitmeyerek destek verdi. Bulvar Caddesi’nde bulunan KESK Şubeler Platformu binası önünde toplanan sendika üyeleri, kar yağışı altında ellerindeki Kürtçe ve Türkçe pankartlarla slogan atarak belediye binası önüne kadar yürüdü. Belediye önündeki sendikaların 1 günlük iş bırakma grevine, Hakkari Belediye Başkanı BDP’li Fadıl Bedirhanoğlu, BDP Hakkari İl Başkanı M. Sıddık Akış, ile bazı sivil toplum örgütü temsilcileri de destek verdi. 300’e yakın işçi ve memur, ellerindeki pankartlarla Kürtçe müzik eşliğinde kar altında halaylar çekerek, hükümetin TEKEL işçilerine yönelik tavrını protesto etti. Daha sonra yapılan basın açıklamasının ardıdan eylemciler dağıldı.

CHP’Lİ OYAN’DAN “4/C UYGULAMASI TASFİYE EDİLSİN” TEKLİFİ
CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, kamuoyunda 4/C olarak bilinen uygulamanın yürürlükten kaldırılması için kanun teklifi verdi. Oyan 4/C’nin kaçış ve Türkiye’ye özgü bir model olduğunu belirterek “4/C kapsamında iyileştirme yapılması mümkün değil, onun için tasfiye edilmelidir” dedi.
Oyan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen 4/C kapsamındaki geçici personelin ve eylemdeki tekel işçilerinin memur veya sürekli işçi kadrolarına veya sözleşmeli personel pozisyonlarına geçirilmesine ilişkin kanun teklifi hakkında bilgi verdi. Halen kamu kurum ve kuruluşlarında yaklaşık 16 bin kişinin geçici personel olarak istihdam edildiğini, buna konumu henüz belli olmayan 8 bin 500 TEKEL tütün işçilerinin dahil olmadığını ifade eden Oyan şunları söyledi:
“Bu personel sürekli biçimde çalıştırılmaktadır. Yürüttükleri iş ve hizmetler asli ve sürekli kamu hizmeti niteliğindedir. Geçici personel statüsünde kıdem tazminatı gibi sosyal güvenlik hakları ile örgütlenme hakları düzenlenmemiş, çalışanlar için sicil, disiplin gibi hükümlere yer verilmemiştir. 4-C kapsamında iyileştirme yapılması mümkün değil. Tasfiye edilmelidir. 4-C uygulaması, AKP’den önce başladı ama istisnai durum olarak başvuruluyordu. Daha çok güzel sanatlar fakültelerinde modellik yapanlar, YSK yazmanları, TÜİK anketörler bu kapsamdaydı ve sayıları bini aşmıyordu. Geri kalan 15 bin çalışan ise özelleştirmelerden doğdu. AKP iktidarının 2004 yılında yaptığı düzenleme ile 4-C kapsamı olağanüstü genişletildi. Özelleştirmelerin çok büyük bölümü AKP iktidarı döneminde yapıldı. 1986 yılından bu yana toplam 39 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı, bunun 31 milyar doları AKP dönemindedir. Özelleştirmeden doğan istihdam mağduriyetleri, esas itibarıyla bu dönemin sorunudur. 2002 öncesinde özelleştirmelerde işçiler bir başka kamu kuruluşuna aktarılıyordu ya da geçici düzenlemeler yapılıyordu. Sorun son yılların sorunudur ve çözülmesi gerekiyor.”
Oyan, Başbakan Erdoğan’ın TEKEL işçilerine yönelik sözlerinin sorulması üzerine “Başbakan benim teklifimi görürse çok heyecanlanacak ve uygulamak için düğmeye basacaktır. Bir Başbakan, kendi ülkesini sorunsuz ve istikrarlı biçimde yönetmekle mükelleftir. 4-C gibi çağ dışı ve köle uygulaması, Türkiye’de sosyal mücadelenin geldiği düzey itibariyle kabul edilemez. Bizatihi Başbakan’ın konuşmaları işçiyi daha fazla eylemliliğe itmiştir. Kendisine daha fazla itidal ve olumlu çaba içine girmesini öneriyorum”dedi. 4/C uygulamasının başka ülkelerde uygulanıp uygulanmadığına yönelik bir soru üzerine de Oyan 4/C’nin ‘kaçış’ ve Türkiye’ye özgür bir model olduğunu ifade ederek uygulama keşfedildikten sonra özelleştirme mağdurlarının bu torbaya atıldığını kaydetti.
Anayasada yer alan sosyal devlet ilkesine uygun olarak hükümetin özelleştirmelerde istihdam garantisi araması gerektiğini belirten Oyan, “Özelleştirme yapmak zorunda mısınız? Türkiye, TEKEL’i satmak zorunda mıydı? İlk ihalede istihdam maliyetleri alıcıya aitti. Sonrakinde ise kıdem tazminatları devlete aitti. O zaman Başbakan ya da bakanların ’bakın, 350 milyon kıdem tazminatını da biz veriyoruz’ demeye hakkı var mı? Ayrıca bu ihalede TEKEL BAT’a verilmeyip de Türkiye’de üretim tesisleri olmayan başka firmaya ve 20-30 milyon dolar düşük bir fiyatla verilmiş olsaydı, o zaman istihdamı koruma koşulu sağlanabilirdi. Kaldı ki Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bunun için var. Alan yoksa da satmaz. Bu kadar büyük sosyal sorunu yaratmak zorunda değilsiniz. Sosyal sorunun çözümünü öngörmeden böyle bir işe girmeyeceksiniz” diye konuştu.

AYDIN’DA TEKEL İŞÇİLERİNE DESTEK
ANKARA’daki Tekel işçilerine destek için yapılan bir günlük iş bırakma eylemine Aydın’dan da katılım oldu.
CHP Aydın Milletvekili Fatih Atay, CHP İl Başkanı Tunç Aytur, CHP Merkez İlçe Başkanı Barış Altıntaş ve MHP Aydın İl Başkanı Hasan Muti ile çeşitli sendikalara üye yaklaşık 500 işçi İstasyon Meydanı’nda toplandı. İşçiler hükümet ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine sık sık sloganlar atarken, Türk- İş Aydın İl Temsilcisi Mustafa Aydın yaptığı açıklamada Tekel işçilerinin daha fazla para alabilmek için sokaklara dökülmediğini belirtti.
Aydın,, “Tekel işçisi eylemini kendi ve çocuklarının geleceği için yapıyor. Türkiye’nin en karlı işletmesi olan Tekel kriz yüzünden değil, özelleştirme siyaseti sebebi ile haraç mezat satıldı. O zaman işçiyi düşünmeyen hükümet bugün bunun bedelini ödemek zorundadır” dedi.
Mustafa Aydın’ın konuşmasının ardından yürüyerek Aydın Tekel İl Müdürlüğü binası önüne giden işçiler, olaysız bir şekilde dağıldı.

TEKEL İŞÇİLERİNE TRAKYA’DAN DESTEK

TRAKYA’nın üç ilinde Tekel işçilerine destek vermek için sendikalar basın açıklaması yaptı. Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde eyleme destek vermek için işe gitmeyenler kurum yetkilileri tarafından saptandı.
Türk- İş, Hak- İş, DİSK, Memur- Sen, Türkiye Kamu- Sen ve KESK’in, Tekel işçileriyle dayanışma amacıyla ‘çalışmama hakkını kullanma’ eylemine Edirne, Kırklareli, Tekirdağ’dan destek geldi. Edirne’deki Atatürk Anıtı önünde toplanan yaklaşık 400 kişi ellerindeki dövizlerle ‘Tekel işçisi direnişin simgesi’, ‘Zafer direnen emekçinin olacak’ sloganları attı. Daha sonra grup Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması yaptıktan sonra olaysız şekilde dağıldı.
Kırklareli’nde Öğretmenevi önünde toplanan sendika üyesi yaklaşık 150 kişi sloganlar atarak Karahomur Caddesi üzerinden Dingiloğlu Parkı’na geldi. İşçilere destek verdiklerini söyleyen grup, yapılan basın açıklamasından sonra olaysız dağıldı.
Tekirdağ Şehirlararası Otobüs Terminali’nin önünde toplanan çeşitli sendikalara üye yaklaşık 300 kişi, 1 kilometre yürüyerek Tuğlalı Park’a geldi. Burada taşıdıkları dövizleri sallayan ve işçilere destek veren sloganlar atan grup yapılan basın açıklamasının ardından olaysız şekilde dağıldı.
Türk- İş İl Temsilcisi ve Tes- İş Edirne Şubesi Başkanı Adnan Bayraktar, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da örgütlü oldukları Devlet Su İşleri ve elektrik kurumlarında bin 70 işçinin işe gitmediğini bildirdi.
Yetkililer, işe gelmeyenlerin olduğunu ve bunların kimlik belirlemesi için çalışıldığını bildirdi. Kimliği belirlenen kişiler hakkında kurumlar tarafından idari işlem yapılacak.

7