Ekonomi Son bir ayda sermaye çıkışı hızlandı

Son bir ayda sermaye çıkışı hızlandı

16.07.2013 - 10:58 | Son Güncellenme:

ABD'de genişleme yanlısı para politikalarının sonuna yaklaşılmış olabileceğine dair beklentilerin artması ile gelişmekte olan piyasalarda yaşanan sermaye çıkışı son bir ay içinde hız kazandı.

Son bir ayda sermaye çıkışı hızlandı

Çin'de başlayan kredi sıkışması sorunu, Çin ekonomisinin daha da yavaşlayacağı kaygılarını artırdı ve bu kaygıların etkileri, diğer ülkelerde de hissedilmeye başlandı. Likidite krizinin etkisinin azaldığına dair işaretler gelse de imalat verisinin zayıf gelmesi endişeleri bir kez daha gündeme getirdi. Türkiye'den Brezilya'ya ve Çin'e kadar gelişmekte olan ülkeler; ekonomilerin yavaşlaması, yatırımcıların nakitlerini piyasalardan çekmesi, emtia fiyatlarının sert şekilde değer kaybetmesi ve protestocuların sokaklara dökülmesi gibi olaylardan ciddi şekilde etkilendi. Tüm bu gelişmeler, bu piyasalara yatırım yapmanın zor olabileceğini bir kez daha gösterdi.

BORÇ STOKLARIMIZ ALARM VERİYOR

Türkiye’ye dönecek olursak 2012 sonu; 337 Milyar Dolar olan dış borç stokumuzun 103 Milyar Doları Kamu, diğeri kısa, uzun vadeli özel sektör ve finans borçlanması şeklinde görülüyordu. Geldiğimiz noktada toplam borç stokumuz ise 560 Milyar USD gibi bir rakamda. 2013 ilk 4 aylık verilere göre Millî hâsılatımız ise 786. Milyar USD. Yine güncel rakamlara göre sadece dış borçlarımızın millî gelire oranı; 337/786= %42,gibi bir rakama tekabül etmektedir. İç borç stoklarımıza bakacak olursak; 2012 sonu itibari, ile 386 Milyar TL ( 196 Milyar Dolar) 2002'de ise bu rakam 91 Milyar Dolardı. 2012 toplam iç ve dış borç tutarı 337+196= 533 Milyar Dolardır. GSMH oranı; %68 lik orana tekabül etmektedir.

ÖZEL SEKTÖRÜN EN FAZLA BORÇ ALDIĞI AB DE BÜYÜMENİN ZAYIFLAMASI BİZİM İÇİN KÖTÜ BİR GELİŞME

Zira 2013 yılı ilk 4 aylık verilere göre özel sektörümüzün 143,320 Milyar USD. Bunun 89,756 Milyar USD si AB ülkelerine ait. Amerika Birleşik Devletlerinden özel sektörün aldığı borç tutarı ise 17,414 Milyar USD. Dir.

Bununla beraber FED'in parasal genişleme programına son vereceği beklentilerinin yanı sıra Gezi Parkı protestolarının kötü yönetimi Türkiye ekonomisine ciddi bir zararı beraberinde getirmiştir. BIST 100, geçtiğimiz çeyrek dönemde yüzde 11 değer kaybetti. Aynı dönemde Dolar ise Lira karşısında yüzde 9 yükseldi. Dolar’ın yükselmesiyle birlikte, Merkez Bankası ek parasal sıkılaştırma kararının ardından 8 Temmuz'da dövizdeki volatiliteyi azaltmak için toplam 2 Milyar 250 Milyon Dolarlık döviz satım ihalesi gerçekleştirmişti. Aynı gün bankalar arası piyasanın açılışında 1,9739 ile tarihi zirvesine yükselen Dolar/TL, TCMB'nin döviz satım ihaleleri ile piyasaya müdahale etmesinin ardından gün içinde en düşük 1,9436 seviyesine kadar gerilemişti.

23 Temmuz Salı günü gerçekleşecek olan TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı bu yönüyle son derece kritik bir toplantı olacak. 1,98-1,94 TL bandında hareketini sürdüren Dolar kurunun 1,94-1,90 TL bandına geri çekilmesi ve temmuz, ağustos enflasyonları açısından, TCMB'nin 2011 yılının temmuz ayından başlayıp, 2013 yılı başına kadar sürdürdüğü 'yumuşak iniş' stratejisi, eylül ayı sonuna kadar tekrar devreye alınabilir. Bunun anlamı, TCMB'nin piyasaya sürdüğü TL miktarını da bir miktar kısması anlamına geliyor. Bu durum, 3. çeyrekte ekonomik aktivitenin bir miktar yavaşlamasını da beraberinde getirebilir. TCMB'nin faiz koridorunu devreye alması halinde ise, mutlaka kredi faiz oranlarında 1,5-2 puanlık bir yükseliş gözlenebilir. Kredi maliyetlerinin artması da hiç şüphesiz özel sektör yatırım ve tüketim harcamalarını etkileyecektir. (MERT ÜNSAL- Ulukartal Holding CEO)