Ekonomi SPK Başkanı: Sermaye piyasaları en az 500 milyar dolarlık bir büyümeyi daha kaldırabilir

SPK Başkanı: Sermaye piyasaları en az 500 milyar dolarlık bir büyümeyi daha kaldırabilir

25.11.2010 - 19:30 | Son Güncellenme:

SPK Başkanı Vedat Akgiray Türkiye’nin mevcut ekonomik büyüklüğü ile sermaye piyasalarının en az 500 milyar dolarlık bir büyümeyi daha kaldırabileceğini söyledi. Sermaye piyasasında fon arzının sağlanabilmesi amacıyla toplumda bir sermaye piyasası kültürünün oluşması, diğer bir ifade ile "Finansal Okur Yazarlığın Artırılması" amacıyla çalışmalar yapılacağını belirten Akgiray, İstanbul’un sermaye piyasalarında bir cazibe merkezi haline getirilmesinin özel önem taşıdığını, ancak bunun için yürünmeyip, koşulması gerektiğini söyledi

SPK Başkanı: Sermaye piyasaları en az 500 milyar dolarlık bir büyümeyi daha kaldırabilir

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray Türkiye’nin mevcut ekonomik büyüklüğü ile sermaye piyasalarının en az 500 milyar dolarlık bir büyümeyi daha kaldırabileceğini belirterek, bu tutarın yeni ve kalıcı yabancı sermaye girişlerini, yeni ve büyük yatırımların yapılmasını mümkün kılacağını vurguladı. Akgiray, sermaye piyasasında fon arzının sağlanabilmesi amacıyla toplumda bir sermaye piyasası kültürünün oluşması, diğer bir ifade ile "Finansal Okur Yazarlığın Artırılması" ve bireylerle kurumların birikimlerini sermaye piyasalarına daha fazla yönlendirmesi amacıyla çalışmalar yapılacağını bildirdi. Akgiray İstanbul’un sermaye piyasalarında bir cazibe merkezi haline getirilmesinin özel önem taşıdığını, ancak bunun içcin yürünmeyip, koşulması gerektiğini söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda SPK’nın bütçesi görüşülüyor. SPK Başkanı Vedat Akgiray TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Kurumu’nun 2011 yılı bütçesini sundu. Akgiray konuşmasında, Türkiye’nin mevcut ekonomik büyüklüğü ile sermaye piyasalarının en az 500 milyar dolarlık bir büyümeyi daha kaldırabileceğini belirterek, bu tutarın yeni ve kalıcı yabancı sermaye girişlerini, yeni ve büyük yatırımların yapılmasını mümkün kılacağını vurguladı. Sermaye piyasalarının en önemli ikinci ayağı borçlanma araçları piyasasının özellikle özel sektör tahvil ve bono piyasası olduğuna dikkat çeken Akgiray, sermaye piyasaları yoluyla şirketlerin finansman sağlamalarının önemli bir diğer yolunun borçlanma aracı ihraçları olduğunu söyledi. Şirketlerin ihraç ettikleri tahvil ve bonolar ile finansman sağladığını, sağlanan bu finansmanın banka kredilerine önemli bir alternatif oluşturduğunu vurgulayan Akgiray, "Türkiye’de yaşanan ekonomik istikrar ve düşen enflasyon sayesinde son yıllarda özel sektör borçlanma araçları ihracında artış gözlense de, ihraç miktarının karşılaştırma yapılan tüm ülkelerden çok daha düşük olduğu görülmektedir. Rakamlar incelendiğinde, bu konuda da Türkiye’nin önünde gelişmeye açık büyük bir alan olduğu açıkça görülmektedir" dedi.

Haberin Devamı

"FİNANSAL OKUR YAZARLIK ARTIRILACAK"
Akgiray, sermaye piyasasında fon arzının sağlanabilmesi amacıyla toplumda bir sermaye piyasası kültürünün oluşması, diğer bir ifade ile "Finansal Okur Yazarlığın Artırılması" ve bireylerle kurumların birikimlerini sermaye piyasalarına daha fazla yönlendirmesi amacıyla çalışmalar yapılacağını bildirdi. Akgiray, bunların Kurul tarafından sermaye piyasalarında güvenin ve farkındalığın artırılmasına yönelik, belirlenmiş farklı hedef kitlelere ihtiyaçları ve donanımları gözetilerek, uygun iletişim kanalları aracılığıyla bilgilendirme yapılması ve farkındalığı arttırıcı tedbirlerin alınmasına yönelik çalışmalar olduğunu söyledi.

İSTANBUL’UN CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRİLMESİ İÇİN KOŞMAMIZ GEREKİYOR
Sermaye piyasalarına ilişkin bütün istatistik bilgilerin, yurt içi ve yurtdışı akademik, kamusal ve profesyonel kuruluşlara, bilimsel yöntemlerle sunulabilmesi için, tek bir platformda toplanması ve analiz edilmesi amacıyla SPK önderliğinde başlatılan çalışmalara devam edileceğini kaydeden Akgiray, açıklamalarına şöyle devam etti:
"2010 yılı içerisinde yapmış olduğumuz çalışmalar ve önümüzdeki dönemde yapmayı planladığımız faaliyetler ile sermaye piyasalarımızı büyütmeyi ve geliştirmeyi amaçlamaktayız. Ancak şunu ifade etmekte fayda görüyorum. Bizim gibi gelişmekte olan Brezilya, Güney Kore ve Malezya gibi ülkelerde sermaye piyasalarının gelişmesi, bu ülkelerde sermaye piyasalarının gelişiminin bir devlet politikasına dönüştürülmesi sayesinde olmuştur. Özellikle yatırımcı haklarını koruyan hukuki alt yapının oluşturulması, yatırımcıların sermaye piyasalarına yönlendirilmesini sağlayacak başta vergi alanında olmak üzere teşvik politikalarının geliştirilmesi, ülkedeki sermaye birikiminin oluşmasını ve piyasamızın büyümesini sağlayacaktır. Bu kapsamda hükümetimiz tarafından açıklanan İstanbul Finans Merkezi Strateji ve Eylem Planının oldukça önemli bir başlangıç olduğunu düşünmekteyiz. Bu Planın içerisinde yer alan eylemlerin bir an önce hayata geçirilmesi ve yeni eylem planlarıyla İstanbul’un sermaye piyasalarında bir cazibe merkezi haline getirilmesi özel önem taşımaktadır. Ancak bizim yürümemiz değil koşmamız gerekmektedir."

Haberin Devamı

"REEL FAİZLERDEKİ DÜŞÜŞ TAHVİL BONO PİYASASININ GELİŞMESİNİN ÖNÜNÜ AÇTI"
Türkiye’deki reel faiz oranının son 10 yılda hızla düştüğünü ve gelişmekte olan diğer ülkeler seviyesine indiğini bildiren Akgiray, bu değişiklik de tahvil bono piyasasının gelişmesinin önünü açacak bir gelişme olduğunu vurguladı. OECD tarafından hazırlanan Eylül 2010 tarihli rapora göre Türkiye’nin 2011 ? 2017 döneminde yıllık yüzde 6.7 beklenen büyüme ile en hızlı büyüyecek OECD ülkesi ve kriz sonrası büyüme hızı artan tek OECD ülkesi olduğunu anımsatan Akgiray, "Kriz döneminde kredi notu artırılan çok az ülkeden biri olan Türkiye, bundan sonra kredi notu en çok artmaya aday ülke konumundadır (Fitch BB+, Moody’s Ba2, S&P BB). Ciddi oranda artan ve yaygınlaşan uluslararası itibarı ile Türk sermaye piyasalarının büyük potansiyeli bulunmaktadır" diye konuştu.

Haberin Devamı

"HEM ŞİRKETLER HEM DE KOBİ’LER HALKA AÇILMAYA TEŞVİK EDİLİYOR
Halka açılma süreçlerinin daha hızlı ve kolay hale getirilmesine yönelik Kurul tarafından alınan tedbirlerle hem Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin hem de KOBİ’lerin halka açılmaya teşvik edilmesinin amaçlandığını vurgulayan Akgiray, şu açıklamalarda bulundu:
"Çalışmaların da katkısıyla halka arzlar yeniden canlanmaya başlamış ve 2010 yılı henüz bitmemesine rağmen şu ana kadar 19 şirketin paylarının halka arzından şirketlerimize yaklaşık 1.9 milyar TL kaynak sağlanmıştır. İçinde bulunduğumuz hafta içinde birisi Avusturya merkezli yabancı bir şirket olmak üzere 3 yeni halka arzın da tamamlanması ile bu tutarın 3.2 milyar TL’yi aşması ve yılsonu itibarı ile 4 milyar TL seviyesine yaklaşması beklenmektedir. Halka açık şirketlere yönelik olarak, halka açıklık oranı belli bir seviyenin altında bulunan ortaklıkların kendi istekleri ile Borsa kotundan çıkmasına ilişkin esaslar belirlenmiş, borsa dışı halka açık şirketlerin hisse senetlerine likidite sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılmış, İMKB’de işlem gören hisse senetleri gruplandırılarak, grup bazında işlem kurallarının ve kamuyu aydınlatma esaslarının düzenlenmesi suretiyle yapay fiyat ve piyasa hareketlerinin önüne geçilmesini sağlayacak tedbirler alınmış ve risk odaklı denetim sistemi oluşturularak yüksek risk taşıyan şirketler yanında sermaye piyasası kurumlarının da öncelikli olarak denetimden geçirilmesi çalışmaları başlatılmıştır."

Haberin Devamı

"ÖZEL SEKTÖR BORÇLANMA SENEDİ PİYASALARININ GELİŞTİRİLMESİ DE ÖNEM TAŞIYOR"
Yeni halka açılmaların yanında özel sektör borçlanma senedi piyasalarının geliştirilmesi de büyük önem taşıdığını vurgulayan Akgiray, tahvil piyasaları gelişmiş ülkelerin finans sistemlerinde banka kredilerine bir alternatif oluşturduğunu, yatırımcılar için ise yüksek getiri sağlayan alternatif bir yatırım aracı haline geldiğini aktardı. Bu doğrultuda özel sektör borçlanma araçlarının ihracını artırmaya ve kolaylaştırmaya yönelik SPK tarafından yapılan çalışmaların sonucunda borçlanma aracı ihraçlarında artış sağlandığına dikkat çeken Akgiray, 2010 yılı Kasım ayı itibarıyla Kurul’un kayda alınan borçlanma aracının ihracı toplam tutarı 6.1 milyar TL’yi aştığını, bu ihraçların yarısından daha fazlasının yabancılar tarafından satın alındığını bildirdi. AKgiray, bunun da yabancıların Türk sermaye piyasalarına ve Türk ekonomisine güvenlerinin önemli bir göstergesi olduğuna dikkat çekti.

Haberin Devamı

"AB MÜKTESEBATINA UYUM ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR"
Türk Mevzuatının AB müktesebatına uyumlaştırılması çalışmaları ve piyasanın ihtiyaçları gözetilerek Sermaye Piyasası Kanunda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü dile getiren Akgiray, "Bu kanun tasarısına, son finansal krizde ortaya çıkan düzenleme ihtiyaçları da dikkate alınarak son hali verilmekte olup, en kısa sürede ilgili makamlara sunulacaktır. Hazırlanan kanun tasarısında, sermaye piyasamızın gelişmesine yönelik hükümler yer alacaktır. Bu kapsamda, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası düzenlemeler, son krizde yaşanan tecrübeler ve bizim piyasamıza özgü özellikler dikkate alınarak genel çerçeveyi çizen son derece modern ve öz bir taslağın ortaya çıkmasını sağlamaya çalışmaktayız. Bu kapsamda sermaye piyasamızın arz yönünü güçlendirecek hükümlerin yanı sıra, yatırımcı haklarını güçlendirici ve kurumsal yatırımcı sektörümüzü geliştirici hükümler de yer alacaktır" şeklinde konuştu.

"DENETİM ÇALIŞMALARINA AĞIRLIK VERİLECEK"
Akgiray, halka açık anonim ortaklıkların ve günden güne sayıları ve piyasa içindeki hacimleri artan yatırım fonları başta olmak üzere, sektörel ve konu bazlı denetim çalışmalarına ağırlık verileceğini dile getirdi. Tüm sermaye piyasası kurumlarının gözetime dahil edilmesi ve etkinleştirilmesine yönelik çalışmaların da yapılacağını belirten Akgiray, yatırımcıların sınıflandırılması ve sınıflandırılan yatırımcıların risk tercihlerinin tanınmasına ilişkin yapılacak olan çalışmaların da önümüzdeki dönem için yapılması planlanan konular arasında yer aldığını ifade etti.

SERMAYE PİYASALARINDA REKABET GÜCÜ HIZLA KAYBEDİLEBİLİYOR UYARISI
Sermaye piyasaları çok hızlı değişen ve bu değişikliğe ayak uydurulamaması halinde uluslararası rekabet gücünün hızla kaybedildiği bir piyasalar olduğuna dikkat çeken Akgiray, "bu nedenle uluslararası piyasalarda meydana gelen gelişmelere bağlı olarak, gerekli hukuki düzenlemelerin hızlıca yapılması, yapılan düzenlemelerin ise gerektiğinde yine aynı hızla değiştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Sermaye Piyasası Kurulu bu amaca uygun olarak oluşturulmuş ve dizayn edilmiştir. Ancak zaman içerisinde mevcut kanun işlevini yitirmeye ve yeni gelişmeler karşısında Kurulun hareket alanını daraltmaya başlamıştır. Bu kapsamda yatırımcı haklarını koruyan, piyasanın gelişmesi için gerekli esnekliklere sahip ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenleyici ve denetleyici yönünü kuvvetlendiren kısa ve öz bir kanuna büyük ihtiyaç bulunmaktadır" şeklinde konuştu.

2011 YILI BÜTÇE ÖDENEK TEKLİFİ 88 MİLYON 168 BİN TL
Sermaye Piyasası Kurulunun gelir kaynakları sermaye piyasası araçlarına ilişkin kayıt ücretleri, borsalardan alınan paylar, gayrimenkul kira gelirleri ve diğer gelirlerden oluştuğunu dile getiren Akgiray, "Kurulumuzun 2010 yılı bütçe ödeneği 69 milyon 426 bin TL’dir. Ekim ayı sonu gerçekleşmelerine göre yapılan yılsonu gerçekleşme tahminlerine göre ise gelirlerin 60 milyon TL civarında gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu gelirlerin yüzde 75’lik kısmının kayıt ücretlerinden, yüzde 21’inin ise borsa paylarından oluşması beklenmektedir. Sermaye Piyasası Kurulu’nun 2011 yılı faaliyetleri için, yatırım için öngörülen 10 milyon TL ödenek dahil 2010 yılı ödeneğine göre yüzde 27 düzeyinde bir artış öngörülerek 88 milyon 168 bin TL ödenek teklifinde bulunulmuştur" dedi.