Ekonomi Suç yoksulluktan değil ahlaksızlıktan

Suç yoksulluktan değil ahlaksızlıktan

03.04.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Suç yoksulluktan değil ahlaksızlıktan

EKONOMİDEN SORUMLU DEVLET BAKANI ALİ BABACAN'A GÖRE: axeko022.jpg Bakan Babacan, 'milli gelirdeki artışın insanların refahına yansımadığı, suçlarda ciddi artış olduğu'na yönelik görüşleri değerlendirirken de "Suçun refahla, ekonomik gelişmelerle bir bağlantısını görmüyorum. Problem etik, ahlaki problemdir. Problemin kaynağı ekonomik gerekçeler değildir" şeklinde konuştu.Babacan, 'Makroekonomik gelişmeler ve 2006 yıl sonu Kamu borç stokuna' ilişkin olarak düzenlediği toplantıda, gelir dağılımı konusuna da değindi. Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'de günlük geliri 1 doların altında bulunanların oranının yüzde 0.01 olduğunu belirtirken, bu oranın Hindistan'da yüzde 31'i, Çin'de yüzde 13'ü bulduğunu bildirdi. Türkiye'de gelir dağılımına ilişkin verilerin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklandığını belirten Babacan, bu verilerin kendileri döneminde düzenli yayımlanmaya başladığını hatırlattı.Dünya Bankası ve OECD tarafından kullanılan ve günlük 1 doların altında gelire sahip kesime ilişkin rakamların çok önemli olduğunu vurgulayan Babacan, buna ilişkin dünyadan örnekler verdi. Günlük 1 doların altında gelire sahip olanların oranının Hindistan'da yüzde 31, Pakistan'da yüzde 20, Çin'de ise yüzde 13 seviyesinde bulunduğunu kaydeden Babacan, kişi başına geliri Türkiye'den yüksek olan Meksika ve Brezilya'da da bu oranın yüzde 8'i bulduğunu kaydetti. Babacan, Türkiye'de ise söz konusu oranın yüzde 0.01 seviyesinde bulunduğunu belirterek, bunun da yaklaşık 10 bin kişiye karşılık geldiğini söyledi. 1 doların altında gelir çok önemli Babacan, toplantıda kendisine sorulan "Sokaktaki insan mı nankör, yoksa biz mi anlatamıyoruz?" şeklindeki soru üzerine şu yanıtı verdi: "Özel nihai tüketim harcamaları reel olarak yüzde 5.2 artmış. Emekli, memur maaşlarındaki artış, asgari ücretteki artış, enflasyonun üzerinde. Gelir arttıkça harcama kapıları da açılıyor. Beyaz eşya, otomobil satışları artıyor, inşaatta öyle bir patlama var ki, geçen sene ne demir bulunabilir oldu, çimentoda sıra, fiyatlar aldı başını gitti.Gelişmiş, 30 bin dolar milli geliri olan bir ülkenin refahıyla 5 bin 500 dolar geliri olan ülkenin refahı tabii ki farklı olacak. Bugün 5 bin 477 dolar gelirli bir ülkede yaşayanlara, başka ülkeleri gösterip' hâlâ bunlar gibi olamadınız' diyemezsiniz."Babacan şöyle devam etti: "Refah, zaman içerisinde basamak basamak yükselecek. Suçun ve güvenliğin refahla, ekonomik gelişmelerle herhangi bir bağlantısını görmüyorum. Problem etik, ahlaki bir problemdir. Problemin kaynağı ekonomik gerekçeler değildir." Etik ve ahlaki bir problem var Nüfusun, en düşük yüzde 5'lik gelir dilimine sahip kısmının gelirinde 2002-2005 döneminde yaklaşık yüzde 60 nominal artış olduğunu da açıklayan Babacan, bu dönemdeki kümülatif enflasyonun ise yüzde 39.4 olduğunu belirtti. Babacan, "En düşük gelir diliminden, en yüksek 19'uncu dilime kadar reel anlamda artış var. Gerileyen tek kesim ise en zengin yüzde 5'lik kesim" dedi. Reel anlamda gerileyen tek kesim zenginler Bakan Babacan, Oger Telekom'un Türk Telekom'dan dolayı kalan 4.3 milyar dolar borcun tamamını ödemesini, "Oger Telecom'un kararı ticari bir karardır ve kendi açılarından da rasyonel bir karardır" şeklinde değerlendirdi.Babacan, bunun tamamen piyasa faizleriyle alakalı bir konu olduğunu söyledi. Oger ödemesi rasyonel karar Bakan Babacan, toplam kamu net borç stokunun, 2006 sonu itibariyle 257.8 milyar YTL (183.4 milyar dolar) olduğunu belirterek, "2006 sonu itibariyle toplam kamu net borç stokunun GSMH'ye oranı yüzde 44.8'e geriledi" dedi. Babacan, 'Makroekonomik gelişmeler ve 2006 sonu kamu borç stoku' verilerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, toplam kamu net borç stokunda çok önemli bir gerileme olduğunu belirterek, GSMH temelinde, yüzde 44.8'e gerileyen toplam kamu net borç stokunun, 2002'de yüzde 78.4 oranında olduğunu hatırlattı. Kamu net borç stoku 183.4 milyar dolar AB tanımlı borç stokunun ilk defa açıklandığını vurgulayan Babacan, bu borç stoku oranının euro'ya geçiş amaçlı bir borç stoku tanımlaması olduğunu ifade etti.AB tanımlı borç stokunun, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) temelinde, 2002 yılında yüzde 93 olduğunu belirten Babacan, bu oranın, 2006 sonu itibariyle yüzde 60.7'ye gerilediğini söyledi.Euro bölgesindeki ortalama kamu borç stokunun yüzde 70.8 olduğunu vurgulayan Babacan, "Türkiye bu ortalamanın altında borç stokuna sahiptir" diye konuştu. AB tanımlı borç stoku yüzde 60'a geriledi