Sümerbank kararı, üst mahkemeden döndü

Sahibi olduğu Bankekspres'in içini boşalttığı gerekçesiyle dolandırıcılıktan yargılandığı Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin beraat ve erteleme kararı ile Korkmaz Yiğit ile birlikte yanında çalışan amele çavuşu Reşat Yamanoğlu da kurtuldu.
Çünkü Yamanoğlu 152 milyon lira aylıkla Korkmaz Yiğit'in yanında amele çavuşu olarak çalışan, ancak adına dört parti halinde toplam 298 milyar lirayı patronunun hesaplarına aktardığı gerekçesiyle nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla yargılanan sanıklar arasındaydı.
Beyoğlu 2. Asliye Ağır Ceza Mahkemesi'nin önceki gün aldığı kararla 'cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, üye olmak, yardım ve yataklık etmek' suçlarından 'suçun unsurları ile oluşup subuta ermediği' gerekçesiyle beraat eden, 'dolandırıcılık suçlaması' da emniyeti suistimal'e döndürülerek af kanunundan yararlandırılan Kokmaz Yiğit'in sahibi olduğu Bankeskpres'e 435 milyon dolarlık zarar nedeniyle 1998 yılında el konulmuştu. Bankalar yeminli murakıplarının hazırladığı raporlara göre, Yiğit, grup şirketlerinin limitlerinin dolmasının ardından yanında çalıştırdığı kişiler adına usulsüz krediler açarak kendi hesabına aktardı.
Raporda, 'Korkmaz Yiğit'in yanında çalıştırdığı çaycı, temizlikçi, ofisboy, işçi, telsiz elemanı, sekreter, şoför, bahçıvan, mimar gibi kişiler adına paravan şirketler de kurarken bu yolla toplam 135 milyon dolar parayı kendi hesabına aktardığı' tespit edilmişti.
Raporlara göre 'Yiğit, inşaat çavuşu Reşat Yamanoğlu yanında 129 milyon aylıkla inşaat formeni olarak çalışan Cengiz Giden adına 301 milyar TL (o günkü kurla 10 milyon dolar) ofisboylar İsa Hakargöz adına 300 milyar ve Murat Yıldırım adına da 199 milyar lira kredi açtı. Bu paralar daha sonra Yiğit'in hesabına aktarıldı. Ayrıca, Yiğit'in 500 milyon lira sermaye ile kurulmasına rağmen trilyonlarca lira kredi açılan paravan şirketleri arasında merkezi İrlanda'da olan Texel International'de yer alıyor.
Korkmaz Yiğit'in bankacılık usulsüzlükleri arasında back to back krediler de bulunuyor. Yaygın adı ile "al gülüm ver gülüm" olarak bilinen yöntem ile limitleri dolmuş olan iki banka karşılıklı olarak birbirlerine kredi açmış gibi işlem yapmalarına rağmen gerçekte kredi alışverişi gerçekleştirilmiyordu.
Yiğit, bankasına el konulana kadar Murat Demirel'in Egebank'ı, Cavit Çağlar'ın İnterbank'ı, Ali Balkenir'in Yurtbank'ı, Kamuran Çörtük'ün Bayındırbank'ı ve Yavuz Zeytinoğlu'nun Esbank'ı ile toplam 26.2 trilyon liralık back to back işlemi gerçekleştirdi.

Sümerbank'ın eski sahibi Hayyam Garipoğlu'nın nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla yargılandığı İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde aldığı beraat kararı bir üst mahkeme olan 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nden geri döndü.
Garipoğlu'nun, Orhan Aslıtürk ve Muhammet Ciğer'in şirketlerine kullandırdığı ancak gerçekte kendi şirketlerine aktardığı 160 milyar liralık kredilerin henüz geri ödenmeden ipoteklerinin kaldırılmasıyla ile ilgili dolandırıcılık davasında İstanbul 4.Ağır Ceza Mahkemesi, suçun 'hizmet sebebiyle emniyeti suistimal' olduğuna karar verdi.
Böylece Garipoğlu, Aslıtürk, Ciğer ve bankanın Genel Müdürü Şükrü Karahasanoğlu 4616 sayılı erteleme yasasından yararlandı. BDDK avukatları bir üst mahkeme olan 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak karara itiraz etti. 5. Ağır Ceza Mahkemesi başvuruyu haklı bularak davanın nitelikli dolandırıcılık olarak görülmesine karar verdi. 4. Ağır Ceza Mahkemesi savcısının itirazına rağmen 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin erteleme kararının kaldırılması yönündeki kararını haklı buldu. Bu dava, daha sonra 6.Ağır Ceza Makemesi'nde görülen ana Sümerbank davası ile birleştirildi.



EKONOMİ


'Hortumcunun adresine gidiyoruz, 1 gram mal yok'
'Amele çavuşu' da kurtuldu
Borsada sonbahar bereketi
Vatan, tamamen unutmuş!
Türk sürücü dünya üçüncüsü
ATO'ya iki altın ödül