Ekonomi 'Tasarı bu haliyle geçerse 30-35 kurum kapısına kilit vurur'

'Tasarı bu haliyle geçerse 30-35 kurum kapısına kilit vurur'

19.04.2013 - 15:42 | Son Güncellenme:

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği (TSPAKB) Başkanı Attila Köksal, "Sermaye piyasasının gelişememesini sadece aracı kurumların üzerine yıkmak büyük haksızlık olur" dedi.

Tasarı bu haliyle geçerse 30-35 kurum kapısına kilit vurur

Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası’na konuk olan Köksal, bankacılık sektörünün belli bir büyüklüğe gelmesinde yüksek reel faiz ortamının bankalara önemli katkısı olduğunu belirterek, "Bugün bankacılık sektörü bu düzeyde ise enflasyon ortamından yararlanma var. Ayrıca bankacılık sektöründe çok iyi yetişmiş insan kaynağı da var. Bunu da eklemek gerekiyor. Bunu şundan söylüyorum; ’geçtiğimiz dönemde bankalar güçlendi ama aracı kuruluşlar güçlenmedi’ diye söylemler var. Sermaye piyasasının gelişememesini sadece aracı kurumların üzerine yıkmak büyük bir haksızlık olur. Aracı kuruluşlar gelişmek istediler de mi gelişemediler?" diye konuştu.

Köksal, geçmişte hiçbir aracı kuruluşun skandalla batmadığına dikkati çekerek, 2001 krizi dahil münferit olaylar olsa bile bunların farkında olduklarını ifade etti.

Yeni dönemde yatırımcıları eğitme yönünde çaba sarf ettiklerini ve geçmişte yaptıkları hatalardan ders aldıklarını anlatan Köksal, "Hata yaptığımızı kabul ediyoruz. Kendimizle hesaplaşıyoruz. Önümüzdeki dönemin aracı kurumlar için çok iyi bir dönem olacağına kalpten inanıyoruz" diye konuştu.

"Kabahati olan ceza alsın"

Haberin Devamı

Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) yeni tebliğ taslakları hakkında görüşlerini paylaşan Köksal, hem hükümetin hem de sermaye piyasası kurumlarının hep birlikte sermaye piyasasının gelişmesi için birlikte çok iyi çalıştığını vurguladı.

Sermaye piyasasının gelişmemesinde aracı kurumların, devleti temsil eden bazı kurumların davranışlarının da etkisi olduğunu anımsatan Köksal, şunları kaydetti: "Hala bunca yıldan sonra batan bankların hisselerini, Çukurova ve Kepez’leri konuşuyorsak burada hepimizin hatası oldu. Bunları kabulleniyoruz. Son iki yılda yapılan halka arzlarda bazı hatalar oldu. Açıkçası bir çok sermaye piyasası kuruluşunun hataları oldu. Çıkıp basın önünde tek ’hata yaptık’ diyen de aracı kurumlar oldu. Bunu düzeltmek için çalışmalar yapıyoruz. Kabahati olan ceza alsın ama o halka arzlarda daha kimin hatası varsa onlar da hesap vermelidir."

Haberin Devamı

"Tebliğ taslağı bu haliyle gelirse 30-35 aracı kurum kapısına kilit vurur"

Tebliğlere bakılında 2,5 milyon, 10 milyon ve 25 milyon liralık sermaye kademelerinin olduğunu hatırlatan Köksal, şöyle konuştu: "10 milyon lira sermayeye ulaşamayan aracı kurumların emrini bile iletemeyecek olması, emir iletmek için 10 milyon sermayeli bir başka aracı kuruma ihtiyacı olması, o aracı kurumlara ’siz kapınıza kilit vurun’ demektir. Bu belki 30-40 aracı kurumu etkileyen bir durumdur. Burada büyük haksızlık olduğunu düşünüyoruz. Tam sermaye piyasasının önü açılırken, büyüme dönemine girerken deniyor ki ’sen bu işi yapma’. Bu adil bir yaklaşım değildir. Bu duruma karşı olduğumuzu belirtmemiz lazım."

Köksal, aracı kuruluşların sermaye yeterliliğine ilişkin tebliğ taslağında, aracı kurumların bir yıl içinde sermayelerini asgari 10 milyon liraya çıkartmasına ilişkin düzenlemenin aynı şekilde geçmesinin sektöre olası etkilerini de değirlendirdi.

"Böyle bir durumu düşünmek bile istemiyoum. Aksi durumda 30- 35 aracı kurum kapısına kilit vuracak" diyen Köksal, şöyle devam etti: "Bu hiç istenen bir durum değil. Gerçekten sektöre ciddi bir darbe olacaktır. Bu büyük aracı kuruşuşları ilgilendirmiyor gibi gözükse de onlar da böyle bir gelişmeden rahatsız olurlar. Hiç kimse ’küçükler kapansın 40 tane aracı kuruluş kalsın, pazar payımız artsın’ demez. Öyle bir senaryoyu açıkça düşünmek istemiyorum, Sermay Piyasası Kurulu bu sermaye yeterliliği konusunu belli bir noktaya getrecektir diye tahmin ediyorum.”

Haberin Devamı

"Sektörde kurunun yanında yaş da yanmasın"

Şu an geçerli olan tebliğde bile sermaye yeterliliğinin hem Avrupa Birliği normları hem de dünyadaki benzer uygulamaların üzerinde şartlar isteyen bir tebliğ olduğunu savunan Köksal, ”Bu şartları on misli artırarak bazı aracı kurumların sistem dışına çıkmasını öngören bir düzenlemenin ekonomik bir mantığını anlamakta zorluk çekiyoruz. Adil olmayan bir durum var. Oyunun kuralları maçın ortasında değişiyor. Eğer aracı kurumlar arasında manipülatörlerle çalışanlar, yatırımcısına zarar ettirenler varsa onların sektör dışına çıkmasını herkesten önce biz istiyoruz ama kurunun yanında yaşın yanmamasını istiyoruz" yorumunu yaptı.

"Yeni tebliğ taslakları sektörde konsolidasyonu beraberinde getirir mi?" şeklindeki soru üzerine de Köksal, bu konuda bir konsolidasyonun zaten yaşandığını belirterek, 1990’lı yılların ortalarında 140 civarında aracı kurumun bulunduğunu, bugün ise Birliğe kayıtlı 101 aracı kurum olduğu bilgisini verdi.

Köksal, "Bunların da sanıyorum 11 tanesi faaliyetlerini askıya almış durumda. 10 civarında da kaldıraçlı işlem yapan Forex şirketi var. Yani sayı 140’tan 80’e gelmiş ama herhangi bir batış veya skandalla değil, el değiştirerek gidiyor. SPK çok başarılı bir şekilde aracı kurumlarımızı denetliyor. Bugüne kadar da bir sıkıntı olmadı" dedi.

"Halka arz seferberliği, kurumsal yatırımcı tabanı geliştikten sonra yapılmalı"

Haberin Devamı

SPK’nın yayımladığı yeni tebliğ taslağının geçmişte yapılan yanlış halka arzlara bir tepki niteliğinde olduğunu savunan Köksal, önceki bazı halka arzlardaki sıkıntıların nedenleri hakkında şu değerlendirmeleri yaptı: "Çünkü talep tarafında kurumsal yatırımcı olmadığı için küçük ve orta ölçekli şirketlerin alıcıları sadece yerli bireysel yatırımcılar oldu. Büyük halka arzlar genelde başarıyla sonuçlanıyor. Çünkü büyük halka arzlara yabancı kurumsal yatırımcı talebi oluyor. Yabancı kurumsal talebi olunca halka açan yerli ve yabancı yatırım bankalarının, aracı kurumların oluşturduğu konsorsiyumlar çok daha detaylı, çok daha gerçeğe yakın çalışmalar yapıyor, arz ile talebi optimal noktada buluşturuyor. Küçük şirketlerin halka arzında alıcı bireysel yatırımcı olduğu için onların şirket değerlemeleri konusunda yeterli soru soracak altyapıları yok.

’Biz tüm bilgileri açıklarız, her şeyi yazarız, yatırımcı bunları okur, anlar ve ona göre kararını verir’ varsayımında bulunmakta hata yaptık. Çünkü bu bireysel yatırımcıların o dokümanları okuyup rakamları, bilançoları inceleyip ’bu şirket şu kadar eder’ deme yetisi yok. Demek ki aracı kurumlar olarak yatırımcıya daha fazla olayın risklerini, değerlemenin nasıl yapıldığını anlatmak bizim görevimiz olmalıydı." Yanlış halka arzların piyasaya verdiği zararın yatırımcıların ettiği zararın çok üzerinde olduğunu dile getiren Köksal, gelecek dönemde yapılması gereken ilk şeyin yerli kurumsal yatırımcı tabanını geliştirmek ve o taban belli bir noktaya geldikten sonra halka arz seferberliği yapmak olduğunu söyledi