Ekonomi TOBB içeride sert dışarıda ılımlı

TOBB içeride sert dışarıda ılımlı

16.04.2010 - 00:50 | Son Güncellenme:

Başbakan’ın kendilerini ‘emek sömürücüsü’ ilan etmesinin ardından oda başkanları dün toplandı. Toplantının basına kapalı bölümü sert geçerken, açıklama ılımlı kaldı

TOBB içeride sert dışarıda ılımlı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı 365 oda, borsanın yönetim kurulu başkanları ve meclis başkanları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerini ‘emek sömürücüsü’ ilan etmesinin ardından dün bir araya geldi.
Yaptıkları “İstişare Toplantısı”, sert tartışmalara sahne olurken, toplantı sonrası yapılan açıklamanın oldukça “ılımlı” kalması dikkat çekti.
Başbakan’ın sözlerini eleştiren üyeler, toplantıda tansiyonu yükselten açıklamalar yaptılar. Ancak toplantı sonrası TOBB Genel Kurul Başkanı Nafi Güral’ın okuduğu basın açıklamasında, “İşçi ile işvereni karşı karşıya getirerek iş barışını bozacak söylemlerden kaçınılmasını bekliyoruz” ifadesi yer aldı. Başbakan, TOBB üyelerinin birer kişiyi işe almasının işsizliğin çözümüne önemli katkı olacağını söylemişti.

Şoför zorunluluğu
Toplantıda Kayseri Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci, “Bizim işveren içeride o kadar yumuşak değildi. Ama yazanlar öyle yazmış” diye konuştu. Adana Sanayi Odası Başkanı Ümit Özgümüş ise, “Başbakan’ın önerisi iktisatla bağdaşmıyor. O zaman her arabası olana bir şoför zorunluluğu getirerek bütün sorunlarımızı çözerdik” dedi.
İstişare Toplantısı’nın sonuç bildirgesinde, “Biz, haysiyetimiz ve onurumuz için çalışarak, bu ülkeye hizmet ediyoruz. İşçi ile işvereni karşı karşıya getirerek, iş barışını bozacak söylemlerden de özellikle kaçınılmasını bekliyoruz” denildi.
TOBB üyelerinin “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” düsturuyla yetiştiklerini belirten bildirgede, “Bizler, ‘Çalışanın hakkını alın teri kurumadan veriniz’ öğüdüyle yetiştik. Çalışanın maaşını geç verdiği için ağlayan insanlar, işte bu camianın mensuplarıdır” ifadesi kullanıldı.

‘Yakında istihdam artar’
Bildirgede, gecikmeyle de olsa yürürlüğe giren önlem paketleriyle birlikte işsizliğin gerilemeye başladığı, özel sektörün istihdam kaybını telafi ettiği, etmeye de devam edeceği belirtildi.
“Önümüzdeki dönemde, istihdamın artacağını da hepimiz göreceğiz. Peki, bu haksız ithamlar niye?” diye sorulan bildirgede, işçi ve işvereni karşı karşıya getirecek eylemlerden kaçınılmasını isteyen TOBB üyeleri, “Siftahsız kepenk kapatmanın, işçi çıkarmanın ıstırabını iyi biliriz” diye seslendi.
Toplantının sonunda gazetecilerden soru alınmazken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun sonuç bildirgesinin açıklandığı toplantıya neden katılmadığına ilişkin ısrarlı sorular üzerine, Nafi Güral, mayıs ayı sonuna kadar kendisinin TOBB Genel Kurul Başkanlığı yapacağını, bu nedenle toplantıya da kendisinin başkanlık yaptığını belirterek, bildirgeyi de aynı sebeple kendisinin okuduğunu söyledi.

Haberin Devamı


‘Hisarcıklıoğlu’nu rakip görüyor’

Toplantıya katılan bazı kaynaklar, basına kapalı yapılan kısımda Başbakan’ın özellikle TOBB’u “emek sömürücüsü” olarak tanımlayan sözlerinin tepki aldığı bilgisini verirken, “Katılımcılardan birisi, ‘Başbakan’ın asıl hedefi kendisine rakip gördüğü TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’dur. Bunlar onu yıpratmak için yapılıyor’ dedi. Bu sözleri de salondan alkış aldı” dedi. Hisarcıklıoğlu, toplantı sonrasında düzenlenen basın toplantısında açıklama yapmazken, açıklamayı yapan panel içinde yer almaması da dikkat çekti. Bir TOBB yetkilisi, bu uygulamanın usul gereği olduğunu, açıklamaları genel kurul başkanlarının yaptığını belirtti.


‘Cemaatler iş dünyasını bölüyor’
Dünkü toplantıda ‘cemaatler’ de gündeme gelirken bazı işadamlarının içeride ‘cemaat ve tarikatlar bize baskı yapıyor’ tepkisi verdiği öğrenildi. Buna göre bir işadamı toplantıda söz alarak, “Artık o kadar yorulduk ki hükümet üzerimize geliyor. Ha bire denetim yapılıyor. Cemaatler, tarikatlar, iş dünyası bölünsün diye kendi derneklerini ve örgütlerini kuruyor. Bir taraftan ekonomik kriz. Hangi birisiyle başa çıkacağız biz?” dediği belirtildi.

Haberin Devamı

Toplantıda Ahmet Türk gerginliği
Toplantının basına kapalı kısmına katılan Van Ticaret Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu, kapatılan DTP’nin genel başkanı Ahmet Türk’e yapılan yumruklu saldırıyı kınayarak, “Ayrılıklar ülkeye zarar veriyor. Van’da CHP lideri Baykal’a yapılan saldırı ile Samsun‘da Türk’e yapılan saldırıyı kınıyorum” dedi. Bunun üzerine Fatsa Ticaret Odası Başkanı Tayfun Karataş da, “Bölücülük yapmayın, burası Türk’ü savunacak yer değil” diye bağırınca salonda gerilim yaşandı. Gerginliğin büyümemesi için bölge işadamları dışarıya çıkarıldı. Diyarbakır Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu’nun da aralarında bulunduğu bölge iş adamları da tepki amacıyla toplu olarak Türk’ü evinde ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiler.
NAMIK DURUKAN Ankara

PERDE ARKASI
Anadolu sermayesi anket yaptı: “1’er işçi al” formülüne hayır dedi

Türkiye’nin dört bir yanından gelen oda ve borsa başkanları... Aslında her biri tepkili. Dışarıya açıklamaya yansımasa da içeride hararetli ve sert tartışmalar oldu. Hemen hemen tamamı Başbakan’ın emek sömürüsü kelimesinin kendilerini ne kadar incittiğini anlattılar.
Toplantı TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun konuşması ve sunumuyla başladı. Hisarcıklıoğlu, “Türkiye ekonomisinin son durumunu anlatan bir sunum yaptı. Hükümetin başarılı ve başarısız olduğu noktaları objektif bir dille anlattı. Ardından 20 işadamı söz aldı. Özellikle doğu ve güneydoğu bölgesinden oda başkanları ekonomik durumun kendileri için ne denli zor olduğunu anlatan konuşmalar yaptılar.
Orta Anadolu’dan bir oda başkanı söz alarak “Ben muhafazakar bir iş adamıyım. Ak Parti’yi her zaman destekledim. Evet Başbakan’ın son konuşması hepimiz için ağır oldu ama yine de onu sırf bu konuşmasıyla değerlendirip yargılamayalım” dedi.
Bu konuşmaya salondan birkaç tepki yükseldi.
Toplantının belki de en önemli kısmı, tüm başkanlara dağıtılan anket oldu. 10 sorulu bu anketteki 2 kritik soru aslında Anadolu sermayesinin şu andaki duruşunu yansıtıyor.
Bu sorulardan birincisi şu: Türkiye’de ekonominin önündeki riski artıran en önemli faktör nedir? Bu soruya toplantıya katılanların yüzde 46’sı ‘artan siyasi kutuplaşma’ diye cevap verdi. İşsizlik bile bu cevabın altında kaldı.
Bir diğer önemli soru ise şu: Mevcut şartlar altında bölgenizde çalışan işçi kadar ek bir istihdam sağlayabilir misiniz?
Yani Başbakan’ın herkes bir işçi alsa sorusunun daha farklı bir şekilde formüle edilmiş hali. Toplantıya katılanların yüzde 94’ü bu soruya ‘hayır’ yanıtı verdi.
Kısaca Anadolu sermayesi siyasi kutuplaşmadan rahatsız ve Başbakan’ın herkes bir işçi alsın formülüne soğuk. Ama bu tepki dışarıya yani kamuoyuna yapılan açıklamaya yansımıyor. Anadolu sermayesi tepkisini yine içine gömüyor.
Murat Sabuncu