Ekonomi TÜSİAD YİK’e yumurtalı protesto damgasını vurdu

TÜSİAD YİK’e yumurtalı protesto damgasını vurdu

11.12.2010 - 00:04 | Son Güncellenme:

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya yapılan yumurtalı protesto ve öğrencilere yönelik sert polis müdahalesi, TÜSİAD’ın programına katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner tarafından farklı şekillerde değerlendirildi

TÜSİAD YİK’e yumurtalı protesto damgasını vurdu

TÜSİAD’ın, 2010 yılının üçüncü ve son Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısını Ankara’da yapıldı.

Dinlemeyi öğretmek...
Dünkü toplantıda konuşan Davutoğlu, soğuk savaş döneminde güvenliğin öncelikli olmasının kaçınılmaz olduğunu, ancak bugün özgürlük-güvenlik dengesinin kurulması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin özgürlük ağırlıklı bir demokrasi inşa etmesi gerektiğini söyledi.
Davutoğlu, “Son dönemdeki öğrenci olayları da dahil olmak üzere, şu hususun altını çizmek istiyorum. Bizde eleştirel kültür gelişmedi. Herşeyi rahatlıkla konuşabilmeliyiz. Protesto kültürü de bunun bir parçasıdır. Ama, protesto kültürü ile kamu vicdanı arasında, modern ve çağdaş bir topluma yakışır kalmak zorundayız. Öğrencilerimize, eleştirmek yanında dinlemeyi de öğretmek durumundayız. Hem eleştirel kültürü hem eleştirel kültürün ötesine geçen protesto kültürünü geliştirme olgunluğuna erişmemiz lazım” dedi.

TÜSİAD’ı övdü, alkış aldı
Davutoğlu, Türkiye’nin en köklü işadamları kurumlarından TÜSİAD’ın, sadece Türk ekonomisine değil, Türk kültürüne de önemli katkılarda bulunduğunu belirtti. Davutoğlu’nun “size güveniyoruz” sözleri TÜSİAD üyelerince alkışlandı.

Haberin Devamı

Arada kalan prompter!
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, konuşması sırasında önündeki prompter (okuma ekranı) nedeniyle salonun öteki ucunda oturan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi üyeleriyle göz teması kuramadı. “İrtibatımız kesiliyor” diye promterı kaldırtan Davutoğlu’na TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, “Zaten çok uzağız” diye yanıt verdi.

‘Gençlere iğne, kendimize çuvaldız batırmalıyız’
Son öğrenci protestolarına değinen TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, şöyle konuştu: “Burhan Kuzu ve Süheyl Batum’un maruz kaldığı durumu onaylamak mümkün değil. Ancak gençlere iğne batırırken kendimize çuvaldız batırmalıyız. Hepimizin ama hepimizin bir kez düşünmesi lazım: Gençlerimiz niçin öfkeli, nasıl bir gelecek devrediyoruz? Genç işsizliği ortada, gençlerin eğitimle ilgili kaygıları yeterince cevaplanamıyor. ‘Bu olayların arkasında örgütler var, bunlar öğrenci bile değil’ gibi argümanlar veya daha fazla polis gücünü okullara sokarak yasaklar getirmek çözüm mü?
Gençliğin muhalefet demek olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydeden Boyner, “Tartışan, sorgulayan gençlere ihtiyacımız var. Susturma, biber gazı, dayak, etiketleme ve yasaklama değil” diye konuştu. Bazı öğrencilerin cürümleriyle kıyaslanamayacak ağırlıkta cezalara çarptırılmasının, artık çoktan geride bırakıldığını umdukları ceza fetişizminden muzdarip, pederşahi bir otorite anlayışını çağrıştırdığını vurgulayan Boyner, bunun demokrasiye yakışmadığını vurguladı.

Haberin Devamı

Kafka’ya parmak ısırtacak karabasanlar
Toplantıdaki konuşmasında zaman aşımına uğraması nedeniyle düşen Kemal Türkler davasına da değinen Ümit Boyner, “Gördüğümüz gibi bir cinayetin mahkemesinin göz göre göre davayı 30 yıllık zaman aşımına uğratacak şekilde uzatılması ve bir ülkede bir zanlının 14 yıldır tutuklu olması adil ve tahammül edilebilecek durumlar değildir. Ölümünün 4. yılına yaklaştığımız şu günlerde Hrant Dink davasının vicdanımızda derin bir yara olarak durduğunun da altını çizmek istiyorum. Bunlar Kafka’ya parmak ısırtacak karabasanlardır “ dedi.
Böyle işleyen bir yargı mekanizmasının, ekonomik kalkınma için gereken kuralcı, adil hukuk düzeninin işlemesini sağlayamayacağını kaydeden Boyner, adil olduğuna inanılmayan bir adalet sisteminin tasarruflarını Türkiye’de kalıcı, üretken yatırım olarak değerlendirmek isteyenlerin taleplerini karşılayamayacağını bildirdi.

Yazarlar