Ekonomi Ülker: Godiva’da ne yapsak kâr ediyoruz

Ülker: Godiva’da ne yapsak kâr ediyoruz

31.12.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

#10

Yaklaşık bir yıl önce satın aldıkları Godiva’nın eski sahiplerince ihmal edilmiş olduğunu belirten Murat Ülker, “Hangi bölüme el atsak 5 kat verim alıyoruz” diye konuştu

Ülker: Godiva’da ne yapsak kâr ediyoruz

Ülker’in patronu Murat Ülker, Godiva’nın global bir marka olduğunu ancak eski sahiplerince satış sürecinde biraz ihmal edildiğini belirterek, “Öyle ihmal edilmiş ki, nereye, hangi bölümüne elimizi atsak 5 kat verim alıyoruz” dedi. Gıda sektörünün global krizden en az etkilenen sektör olduğunu söyleyen Ülker, grubun gerçekçi bütçeler yaptığını ve bu bütçeleri tutturduğunu kaydetti.
Yıldız Holding Mali Hizmetler Grup Başkanı Atilla Kurama ise krizle birlikte ‘Halk’ markalı ürünlerin satışlarının bütçenin üzerine çıktığını belirterek, “Ülker markaları bütçeyi tutturuyor ama Halk markaları daha bir iyi tutturuyor” dedi.
Murat Ülker, Ülker Grubu İstişare Konseyi üyesi Metin Yurdagül’ün grup sözcülüğünü bırakması nedeniyle düzenlenen yemekte ikinci kez basın mensuplarının önüne çıktı. Gazetecilerle sohbet eden Murat Ülker, 2007 yılının son günlerinde satın aldıkları Godiva’nın satışlarının global krizden etkilenip etkilenmediğine yönelik sorulara şu yanıtı verdi:
“Godiva büyük bir marka ama satış vitrinine konulduğu için eksi sahipleri tarafından geçmişte biraz ihmal edilmiş. Öyle ihmal edilmiş ki, nereye, hangi bölümüne elimizi atsak kâr ediyoruz. Satışları artıyor. Christmas ve Sevgililer Günü’nde satışlarının büyük çoğunluğunu yapıyor zaten.”
Ülker, Godiva’nın gruba katkısının 6 ay sonra daha iyi anlaşılacağını kaydetti. Murat Ülker, grubun hep gerçekçi bütçeler yaptıklarını ve bütçeleri tutturduklarını anlatırken, gıda sektörünün krizden en az etkilenen sektörlerin başında geldiğini bildirdi.

Haberin Devamı

‘Kiracı değiliz’
Atilla Kurama ise global krizle birlikte küresel şirketlerin fiyatlarının düştüğü hatırlatılarak, “Bekleseydiniz Godiva’yı yarı fiyatına alabilir miydiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Godiva’yı şimdi alsak yine yarı fiyatına alamazdık. Belki 3-5 daha düşük olurdu ama yarı fiyatına olmazdı. Biz Godiva’yı birkaç sene sonra satıp para kazanmak için almadık. Nasıl iyi bir ev alırken bakmazsanız biz de öyle düşünüp karar verdik. Yani Godiva’yı içinde oturmak için aldık, kiracı değiliz. Dolayısıyla ‘Bekleseydik daha ucuza alabilirmiydik’ diye bakmıyoruz. Bu tür hesaplar yapmıyoruz. Biz Godiva’yı büyütmek istiyoruz.”

‘Kriz en çok Halk’a yaradı’
Global krizi değerlendiren Kurama şöyle dedi:
“Türk insanı hareketlidir, krizde bile çok kalamaz. Gıda zorunlu tüketim maddesi olduğu için satışlar çok etkilenmedi. Ama daha ucuz olan Halk markalarında satışlar bütçenin üstünde çıktı. Halk marka ürünler Ülker markalı ürünlere göre daha iyi satıyor. Ülker şirketleri bütçelerini tutturdu ama Halk daha bir iyi tutturdu.”
Gıda sektörünün gayrimenkul ya da otomotiv gibi bir sektör olmadığını defansif bir sektör olduğunu söyleyen Kurama, kriz dönemlerinde tüketici eğilimlerinin değiştiğini, kişi başına düşen milli gelir düştükçe daha ucuz ürünlerin, arttıkça da daha premier ürünlerin tercih edildiğini söyledi.

Haberin Devamı

Yatırımlar sürüyor
2009 bütçelerini hazırladıklarını anlatan Kurama, yeni yatırımlar konusunda tüm şirketlerin iki kere düşündüğünü belirtirken, “Biz yatırımlarımızı durdurmuyoruz. Şu anda devam eden fındık ve bebek maması fabrikası yatırımı var. Bunlar sürüyor. Bütçeleri hazırlandı. Yeni yatırımlar konusunda da fırsatlara bakılır” dedi. Kriz döneminde nakit pozisyonlarının durumu ile ilgili bilgi vermekten kaçınan Kurama, “Her şirketin mutlaka nakdi vardır” demekle yetindi.



‘Godiva’yı bir Türk almış’
Godiva’yı satın aldıktan sonra Belçika ve ABD’deki fabrikalarına zaman zaman ziyarete gittiklerini söyleyen Murat Ülker, fabrikada çalışan yaşlı kadınlarla ilgili bir anısını da anlattı: “Yeni satın aldığımız dönemde fabrikayı ziyaret ettik. Fabrikanın içinde geziyoruz. İşçiler bana eğilerek, ‘Burayı bir Türk almış’ dediler.”


Metin Yurdagül, Ülker’de grup sözcülüğü görevini bıraktı...

Ülker: Godiva’da ne yapsak kâr ediyoruz


Yurdagül’e (sağda) teşekkür plaketini Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Orhan Özokur (Sabri Ülker’in kızı Ahsen hanımın eşi) verdi.

Ülker İstişare Konseyi Üyesi Metin Yurdagül, Ülker’de grup sözcülüğünü bıraktı. Yurdagül’ün teşekkür yemeğinde konuşan Ülker’in patronu Murat Ülker, “Metin Bey bizim konuşkan yüzümüz oldu. Bugün markalardan oluşan bir grup olmamızda katkısı var” dedi.
Yurdagül’le çok güzel bir çalışma dönemi geçirdiğini söyleyen Murat Ülker, 65 yıl önce sadece bisküvi, sonra çikolata, sonra gazoz fabrikası derken, bugün dikey entegrasyonu olan markalardan oluşan bir holding haline geldiklerini belirterek şöyle dedi:
“Bugün dağıtım, satış ve pazarlama açısından kendi markalarını pazarlayan bir grubuz. Bizim Yağ’ı, Teremyağ’ı Metin Bey’le birlikte yaptık. Bugün fabrikalarımızdaki son model teknolojileri Metin Bey’le yurtdışına gidip birlikte getirdik. Metin Bey Avrupa’yı bile geri bulur, Amerika’yı incelerdi hep.”

Haberin Devamı

‘Soruları önce bana sorardı’
Murat Ülker, kendisinin sık sık basınla buluşmadığını, Metin Yurdagül’ün kendilerinin konuşkan yüzü olduğunu ifade etti. Ülker, “Metin Bey basına açıklama yapmadan önce gelirdi, konuşurduk. ‘Peki böyle soru sorarlarsa ne diyelim, şunu söylerlerse ne diyelim’ diye gazeteci gibi bize sorular sorardı” diye konuştu.
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Orhan Özokur ise Yurdagül’ün Ülker’in aile şirketi görüntüsünden kurumsal şirket olmasına geçişte mihenk taşı olduğunu kaydetti.

Haberin Devamı

Yurdagül’den anılı teşekkür
Sabri Ülker ile Turyağ satarken tanıştıklarını belirten Yurdagül, grupta çalışmaya 1992’de başladığını söyledi. Yurdagül, Murat Ülker ile anısını gazetecilerle paylaştı:
“Murat Bey çok yoğun çalışır. Ben 12-16 saat çalışırken, kendisi 20 saat çalışırdı. Bir gün Topkapı’da merkezdeyken ‘Ben artık perşembe günleri izin yapacağım’ dedi. Bir sonraki hafta perşembe günü fabrikaya geldi, daha sonraki perşembe günü de... Meğer perşembe günleri Topkapı’da ofis dışındaki mesai günleriymiş. Margarinde pazar lideri olduğumuzda bana ‘Metin Bey bu fabrikayı perşembe günleri kurduk, değil mi?’ dedi.”