Veri yağmurunu berekete çevir

Haftaları Ankara İstanbul arasında geçen bir kadın. Ceyda Süer. Mühendislik eğitimi sonrası insan bilimini temel alan satış ve iş yönetimi alanında çalışmaya başlamış. “İnsanı çözmek, matematik problemi çözmek kadar eğlenceli ve heyecan verici benim için” diyor. Bu hafta onu dinlemek istedik. Bizi bilişim sektörü özelinde verdiği sayılarla şaşırttı. “Türkiye’de bilişim sektörü çalışanlarının yüzde 27’si kadın iken, AB ülkelerinde bu oran yüzde 20.” Misafir öğretim üyesi olarak verdiği derslerde aldığını vermenin, paylaşmanın keyfini çıkarmış. Çok keyifliydi sohbet bizim için. Sizi de başbaşa bırakalım.

Öğrenme yolculuğu

- Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Ted Ankara Koleji ardından ODTÜ Elektrik Elektonik Mühendisliği mezunuyum. ‘Product Marketing’ ile NCR Bilişim Sistemlerinde başlayan iş yolculuğumun hemen ilk yıllarında ‘iş tasarımı’ yapmaya başladığımı farkedip, o yöndeki açığımı çalışanlara yönelik gece programı olarak sunulan Başkent Üniversitesi işletme master’ı ile tamamladım. NCR sonrası, sırası ile SBS, Microsoft’ta satış, iş ve pazar geliştirme yönetimi rolleri üstlendim. Bu dönemlerde, misafir öğretim üyesi olarak Bilkent Üniversitesi İşletme Bilgi Yönetimi bölümünde uluslararası finans ve uluslararası pazarlama dersleri verdim. Halen Vodafone’da Kamu Sektörü Satış Müdürü olarak görev yapıyorum. Türkiye Bilişim Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak bilişim sektörüne, TurkishWIN Ankara Bölge Lideri olarak da kadın liderliği, kızkardeşliği programlarına katkı sağlamaya çalışıyorum. Evliyim, bir kızım, bir oğlum var.

- Sizi lider ya da kişi olarak değiştiren, olgunlaştıran bir başarısızlık anınız var mı?

Anda yaşanan hayal kırıklıklarının, başarısızlık gibi görünen durumların büyük öğrenmeler içerdiğini, şans ve kısmeti de birlikte getirdiğini tecrübe ettim. Anı yaşarken, ateşin içinden geçerken bu kolay olmamakla birlikte sabretmenin, yaşanan olumsuzluğun kişiyi yeni bir role hazırladığına bakabilmenin, en azından bu yönde çaba göstermenin değerli olduğunu gördüm.

- Sektörünüze girecek bir girişimci ve yeni mezuna önerileriniz nelerdir?

Bilişim sektörü her sektörü yatay kesiyor, tüm diğer sektörlerdeki gelişmeleri de çok yakın takip etmek gerekiyor. Kendi işlerini yapacaklarsa pazarı tüm dünyada hedeflemek, her karşılaşmayı buluşmayı öğrenme yolculuğunun parçası görmek, tavsiyem bu.

Aile boyu tenis

- 2030 senesinde sektörünüz nasıl değişecek?

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu fırsatlarla tüm insanlık tarihi boyunca üretildiği kadar, son birkaç yılda veri üretildi, veri yağmuru altındayız. Bu yağmuru berekete çevirenler öne geçecek. Yapay zeka, sanal gerçeklik, blok zincirleri, veri borsaları ve her türlü teknoloji, değişime açıkken teknolojinin insan ve işletme ihtiyaçlarını adreslemesi gerçeği değişmeyecek. Bu ihtiyaçlarla teknoloji arasında köprüleri en hızlı şekilde kurabilen gücü artacak.

- Bir gününüz nasıl geçiyor? Gün kaçta başlıyor, kaçta bitiyor?

Haftamın yarısı İstanbul, yarısı Ankara’da geçiyor. İstanbul’da olduğum günler sabah 6’da, Ankara’da 7’de başlıyorum. Her durumda 8’de işyerinde oluyorum. Şirket içi toplantılar, müşterilerimiz ve işortaklarımızla geçirdiğimiz zaman, diğer sunum ve etkinlikler günü dolduruyor. İstanbul’da olduğum günler akşam biraz daha fazla uzatabiliyorum, Ankara’da 7-8 civarı ailece evde olabiliyoruz. Çocukların da ders çıkışı antremanları var, herkes ancak bu saatte evde olabiliyor. Haftasonları daha rahat bir tempodayız, aile, arkadaşlar ve spor ağırlıklı geçiyor vaktimiz. Hepimiz tenis oynuyoruz, çocuklar lisanslı, eşim ve ben amatör.

- Hayatınızın dönüm noktası diyebileceğiniz olay ne idi?

Hayatımda tek değil birçok dönüm noktası oldu. Ancak öğrenme yolculuğumda çok önemli gördüğüm bir dönem Bilkent Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak ders verdiğim dönemdi. Öğretirken öğrendim, bunun bir bütün olduğunu idrak ettim, aldığını vermenin, paylaşmanın keyfini çıkardım.

- Şu an bu işi yapmıyor olsaydınız ne yapıyor olurdunuz?

Psikolog olabilirdim. İnsanı çözmek, matematik problemi çözmek kadar eğlenceli ve heyecan verici benim için. Bu sebeple mühendislik eğitimim sonrası insan bilimini temel alan satış ve iş yönetimine kaydım.

- Hedeflerinizi nasıl koyarsınız?

Yaptığım işin stratejisi, sürekli bir kurgu halindeyken kendi hayatımla ilgili hiç de öyle zamansal hedefler koymuyorum. Aldığım sorumlulukların hakkını verme çabası beni nereye götürüyorsa oraya gidiyorum. ‘Sen kendi planını yaparken hayatın kendi planı var’ sözüne inanıyorum. Hayatın bu planı içinde kişinin tutkuları, dert ettiği meseleler oluyor. Potansiyelini gerçekleştireceği roller üstlenmek, bir çabanın parçası olmak, anlayışını idrakini yeni bir basamağa taşımak gibi...

Kadının yükü her yerde ağır

- Yönetici kadın olmak hakkında doğru bilinen yanlışlar nelerdir?

Çalıştığım tüm şirketler, kadın liderliğini ve çeşitliliği desteklediği için kendimi çok şanslı hissediyorum. Toplumumuzda kadının yeri ve evdeki sorumlulukları ile iş hayatı yolculuğunda yükü ağırken çalıştığım dünya şirketlerinde de gözlemledim ki her yerde bu böyle. Hatta bilişim sektörü özelinde biraz daha iyi durumdayız. Türkiye’de bilişim sektörü çalışanlarının yüzde 27’si kadın iken, AB ülkelerinde bu oran yüzde 20. Kültürümüzde şansımız, anneanne babaanne ve dedelerin torunlarını sarıp sarmalaması, destek olması.

‘İlk öğretmenim annem’

- Çantanızda olmazsa olmaz ne var?

Telefonum, powerbank’im.

- Sabah çay mı kahve mi?

Yeşil çay, ardından kahvaltıda çay ve öğlene doğru Türk kahvem.

- Gizli kahramanız kim?

Annem, ilk öğretmenim.

BinYaprak nedir?

Kız kardeşim! Biz çalışma hayatında birbirimize destek olmak için BinYaprak’ta hep bir arada olan kadınlarız. Dijital işte kız kardeşlik network’üyüz. İlham veren İlk Yapraklarımız, bize destek olan İlham Veren Şirketlerimiz, aklımızdaki soruları cevaplayan ve cesaret veren kadınlarımız, kadının iş hayatında yükselmesi için ben de varım diyen erkeklerimiz ile 10 bin üyelik ilham ve destek platformuyuz. Hikayenin ve tecrübenin biricik olduğuna inanıyor ve seni çok merak ediyoruz!