Ekonomi Yatırımcının ‘Koç’u!

Yatırımcının ‘Koç’u!

24.01.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Mustafa Koç döneminde borsada Koç grubuna dahil şirketlerin piyasa değeri 7.7 milyardan 102 milyar TL’ye çıktı. Grup, son 12 yılda toplamda 62 milyar TL kâr yaratırken bunun 20.5 milyar TL’sini hissedarlarına dağıttı

Yatırımcının ‘Koç’u

Dünya çapında birçok aile şirketi üçüncü kuşağa gelmeden dağılıyor. Sonraki nesle ulaşabilenler ise daha çok kurumsallaşmayı başarabilen firmalar oluyor. Ülkemizde de kurumsallaşmayı başaran Koç ailesi, üçüncü nesilden Mustafa Koç’un kaptan köşkünde bulunduğu dönemde daha da büyümeyi başardı. Grup, geçen süre zarfında yeni satın almalar ve birleşmelerle bir yandan büyürken diğer yandan da kârlı görmediği sektörlerden çekildi. Bu operasyonların arka cephesinde ise Mustafa Koç’un ağırlığı kendisini hissettiriyordu.

Haberin Devamı

Daha ziyade katma değer yoğunluğu yüksek sektörleri tercih eden Mustafa Koç, dünya pazarlarında yükselmeyi önemsediğini yeri geldikçe dile getiriyordu. Kuşkusuz işi kolay değildi. Türkiye’nin en büyük grubunun dümenine geçtiğinde ülke ciddi bir krizden geçmiş ve yeni bir süreçten geçiliyordu. Buna rağmen o büyümeyi sürdürdü.


1.2 trilyon lira

Grubun borsada işlem gören şirketlerinin 2003-2015 dönemindeki toplam cirosu 1.2 trilyon TL’ye ulaştı. Borsadaki şirketlerinin piyasa değeri 1 Ocak 2003 günü 7.7 milyar TL iken bugün 102 milyar TL’ye ulaştı. Bunun 33.6 milyar TL’sini ise grup bünyesine 2005 sonrasında katılan Tüpraş ve Yapı Kredi oluşturuyor.

Grup şirketlerinin 2003-2014 döneminde ortaklarına dağıttığı temettü tutarı ise toplamda 20.5 milyar TL’ye ulaştı. Grup, Mustafa Koç döneminde hem kazandı, hem de kazandıklarını yatırımcı ile paylaştı.

Haberin Devamı

Rahmi Koç’un görevi devretmesi üzerine 2003 yılında kaptan köşküne çıkan Mustafa Koç, göreve geldiği günden itibaren stratejik hedeflerine odaklandı. Sorumluluğu omuzlarına aldığında aslında Türkiye için de yeni bir dönem başlıyordu.

Mali sektörde yaşanan kriz nedeniyle birçok grup firması batarken ayakta kalanlar toparlanmaya çalışıyordu. Siyasette ise bir dönem kapanmış yeni bir dönem başlamıştı. Bu aynı zamanda Anadolu Kaplanları olarak adlandırılan büyük şehirler dışındaki firmaların da önünün açılmasına imkan sağlayacaktı.

Koç grubu ise yönelimini dört ana sektör üzerinde yoğunlaştırmayı tercih etti.

Finans, dayanıklı tüketim, enerji ve otomotiv sektörlerinde büyüme perspektifi beraberinde bu alanlardaki performansı da yükseltti.

Grup verimliliğe odaklanırken artan sinerjisinin de katkısıyla büyüme ivmesini sürdürdü. Bu da beraberinde grup şirketlerinin vizyonunun genişlemesine imkan sağladı.

Halihazırda dünyanın en büyük 250 şirketi arasında yer alan Koç Holding, bugün Fortune 500 listesindeki tek Türk şirketi. Şüphesiz grubun bu başarısındaki belirleyici rol Mustafa Koç’a ait.


Borsa’nın % 19.4’ü ‘Koç’

Borsa İstanbul’da yer alan şirketlerin toplam piyasa değeri 527 milyar TL. Bu büyüklüğün 100.2 milyar TL’si, yani yaklaşık yüzde 19.43’ü Koç Grubu’na dahil şirketlerden geliyor. Grupta yer alan firmalar aynı zamanda alanında öne çıkan şirketler olarak da dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

Bunlar içerisinde Yapı Kredi Bankası, Tüpraş gibi Türkiye’nin öncü kuruluşları olduğu gibi diğer sektörlerde de liderliğini görmek mümkün. Otomotiv sektöründe Ford Otosan, Otokar, Tofaş, Türk Traktör Koç Grubu’nun sahip olduğu, borsada halka açık diğer dikkat çeken firmalar. Bu dört şirketin piyasa değeri 27 milyar TL. 2003-2015 döneminde bu dört şirket yatırımcıya 8 milyar TL temettü ödedi. Aynı dönemdeki satış gelirleri toplamı ise 173 milyar TL’yi buldu. Artık otomobilin anavatanına ihracatta bulunabilen Koç, ortaklıklarını da mümkün olduğunca uzun süreli devam etmeyi prensip olarak önemsediğini gösteriyor.

Krizde bile temettü

Koç Grubu’na dahil şirketler; birçok firmanın zarar ettiği ya da ciddi kâr kayıplarına uğradığı 2008 yılında da kâr payı dağıtmasını başardı.

Haberin Devamı

2008 ve sonrası yıllar firmalar için hiç de kolay geçmedi. Buna rağmen Mustafa Koç’un başta bulunduğu bu süre zarfında grup, performansını korudu. Otomotiv, dayanıklı tüketim, finans ve enerji alanlarında kaynaklar verimli kullanılarak ve tasarruf tedbirleriyle büyüme devam etti.

Mustafa Koç, aramızdan erken ayrıldı. Ailesine ve onu seven herkese sabır ve başsağlığı diliyorum.

Yatırımcının ‘Koç’u

PİYASALARDA ‘KÂR HAVASI’

Piyasalarda volatilite oldukça arttı. Gün içerisinde test edilen seviyeler kısa vadeli al-satlar için imkan yaratıyor. Borsa İstanbul’un 68.000’leri test ederek 70 bini aşması kurda 3.04-3.02 bandı bile bir iki haftalık pozisyon taşıyanları heyecanlandırmakta.
Bilanço dönemi başladı. Bu nedenle 2016’nın ilk çeyreğinde seçici hisse hareketlerini görebiliriz. Borsada düşüş yaşanması tüm hisselerin değer kaybı anlamına gelmiyor. Krizde aksiyon almayı başaran şirketler bu dönemlerde de kazandırmakta. Borsadaki düşük seviyelerin alım için fırsat yarattığını hatırlatmak isteriz.

Yabancı payı dip yaptı
Borsada yabancı payı yüzde 62’nin altına geriledi: Yüzde 61.79. Son 10 yılda yabancıların borsadaki payı yüzde 61 ile yüzde 66 bandı arasında gidip geliyor. Endeks geçen hafta iki yılın en düşüğünü test etti. Yabancı payı dipte sınır seviyesi olan yüzde 61’in sadece 0.79 puan üzerinde olmasına rağmen endeks, 60 bin-62 bin seviyesinin 10 bin puan üzerinde. Yabancı satışına rağmen emeklilik fonlarının payı artıyor. Buradaki 2-3 puanlık artışlar bile endeksi yukarı taşımaya yetecektir.
BİST 100 Endeksi’nin seyrine baktığımızda 68.000-71.000 bandında sıkışma görmekteyiz. Ayı eğiliminin ve karamsarlığın güçlü olduğu bu dönemde hisse senedi toplayanlar, endeks güçlenme sinyali vererek 71.000 sınırını aştığında yaklaşık 2-3 aylık bir dönemde ellerindeki hisse senetlerini çıkarabilecekleri tepki yükselişi dönemi görebilirler.
DOLARDA 3 TL ÜZERİNDEKİ HAREKET DEVAM EDİYOR...
Dünya borsalarında ayı eğilimi yaşanırken dolar kurunda boğaların hakimiyeti görülüyor. Dolar her aşağı doğru kayışında dip seviyeler daha üst seviyelerde oluşuyor.
Gerek yurtdışında gerekse yurt içerisinde gerilimlerin tırmanması döviz açık pozisyonu yüksek olan şirketlerde tansiyonun yükselmesine ve hemen döviz pozisyonlarını kapatma eğilimine gitmelerine neden olmakta.
Dolar kuru üçüncü denemesinde de zirve seviyesi 3.07 TL’yi aşamadı. Kurda 3.00 seviyesinin üzerindeki hareket devam ediyor. Kurun yaklaşık bir ay bu seviyelerde hareket etmesi, 3’ün üzerinde tutunduğu algısını güçlendirecektir.

3.15’e atak yapar mı?
Ancak yukarı denemelerde zirve aşılamazsa sıkışma ve sonrasında satış gelme ihtimali de yükselmekte. Dolar kuru için 2016 yılında yön yukarı doğru, ancak bu yükseliş daha yılın başında gerçekleşecek ve bitecek gibi durmuyor.
Yılın geneline yayılan tabanların bir önceki tabanların üzerinde oluştuğu bir hareket gözlenecek. Bu nedenle 3.07 zirvesini aşabilecek yurt içerisinden ve yurtdışından bir gelişme yaşanmadıkça bir süre daha bu seviyelerde oyalanma görebiliriz.
Dolar kuru 8 Ocak’tan bu yana hiç 3.00 TL seviyesinin altına kaymadı. 8-22 Ocak arasında hep bu rakamın üzerinde hareket etti. Mevcut haliyle 3’ün üzerinde bir süre daha kalabileceğimizi söylemek yanlış olmayacaktır.
İlk destek 3.004 ve 2.98’lerde bulunuyor. Direnç ise 3.07 seviyesinde. 3.07 aşılırsa 3.15’e doğru bir atağın önü açılacaktır.