En 12 katlı tavuk parkı yapıyor

12 katlı tavuk parkı yapıyor

14.09.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yunanistan Drama'da Yunanlı gençler kendisine zorla serpuş giydirmek isteyince girdiği kavgadan sonra Türkiye'ye kaçan İsmail Keskinoğlu'nun bir Denizli horozu ve iki tavukla kurduğu Keskinoğlu Tavukçuluk, geçen yılı 100 milyon dolar ciroyla kapattı. Her gün 1 milyon yumurta üreten şirket, son yatırımında 12 katlı bir tavuk parkı kurdu

12 katlı tavuk parkı yapıyor



12 katlı tavuk parkı yapıyor


Akhisarlı Keskinoğlu ailesi yumurta ve tavukçulukta Türkiye'nin en önde gelen markaları arasında. İkinci kuşak Fevzi ve Mehmet Keskinoğlu, aktif görevlerini üçüncü kuşağa devretmiş durumda. Şirket sözcülüğünü yapan Pazarlama Grup Başkanı Keskin Keskinoğlu'nun anlattığına göre şirketin kurucusu İsmail Keskinoğlu'nun yaşamı, filmlere konu olabilecek nitelikte. Şirketin temellerini Yunanlı gençlerle kanlı bıçaklı bir kavgadan sonra Türkiye'ye kaçan dede İsmail Keskinoğlu atmış. İsmail Bey'in bir Denizli horozu ve iki tavukla kurduğu şirket, geçen yıl 100 milyon dolarlık ciroya ulaştı.

Vehbi Koç'un 'bereketli adam'ı
Türkiye'ye kaçtıktan sonra Akhisar'da tütün yetiştiren ve bu arada taşımacılık işine de giren İsmail Keskinoğlu zamanla zeytin taşımacılığında aranan bir isim olmuş. Öyle ki bu taşıma işi dolayısıyla tanıştığı önemli bir tüccar, 'İsmail Bey olmazsa taşıtmam. İlle de Dramalı İsmal' diye tutturmuş. Nedenini soranlara da "Onda kimsede görmediğim bir bereket var" demiş. Arabacı İsmail'i ısrarla isteyen kişi, yine o dönemde kendi imparatorluğunun temellerini atmakla meşgul olan Vehbi Koç'muş.

Sabancı ortaklık teklif etti
Akhisar'dan sonra önce Erzurum, oradan da Adana'ya geçen İsmail Keskinoğlu'nun yolu Sabancılar'la da kesişmiş. Adana'da sina demiri kaynatan bir ustanın yanında işe giren Keskinoğlu'nun becerisini Hacı Ömer Sabancı çok beğenmiş. İş ortaklığı teklif etmiş. Bu teklifi kabul etmeyen İsmail Bey hem para hem de iş tecrübesi kazandıktan sonra tekrar Akhisar'a dönmüş.
Bıçkıcılık, kerestecilik ve marangozluktan sonra tavukçuluk işine girmeye karar vermiş. Bir Denizli horozu ve iki tavuk ile yıllar sonrasının imparatorluğunun ilk temellerini atmış. Kısa süre sonra yumurta ticaretine de başlayan Keskinoğlu, oğlu Fevzi'nin ısrarı ile 1963'te küçük bir tavuk çiftliği kurmuş.

101 yıl yaşadı
Üç yıl sonra 'kafes tavukçuluğu'na, beş yıl sonra 'kafeste yumurta tavukçuluğu'na geçilmiş. Sonraki yıllarda iş sürekli geliştirilmiş. 1994'te yılda 100 milyon yumurta kabının üretildiği viol fabrikası kurulmuş. İsmail Bey'in 100'üncü yaş gününün kutlandığı 2000 yılında, 10 katlı, el değmeden yumurta üretimi yapılan tam otomatik kümesleri devreye girmiş. Ertesi yıl İsmail Keskinoğlu hayata veda ederken, işin başına gençler geçmiş.
Bundan sonrasını Keskin Keskinoğlu anlatıyor:
"Büyük bir miras devraldık. Dedem sektörde hep ilkleri yaptı. Bizler de öncü rolümüzü sürdürmek istiyoruz. 10 katlı tesislerimizde 170 bin tavuğa tek kişi bakıyor. Şimdi 12 katlı üretim tesislerinde 250 bin tavuğa tek kişi bakar hale gelecek. Türkiye'nin ilk 500 büyük firması arasında bu yıl 257'inci sıraya yükseldik. Organica adını verdiğimiz yeni gübre tesislerimizi devreye sokarak bu alanda da önemli bir yatırımı gerçekleştirmiş olduk. Entegre tesisler açısından dünyanın ilk büyük firması arasında bulunuyoruz..."

Light yumurta üretti
Yatırımlara devam edeceklerini ve yeni tesislerle Türkiye'deki toplam yumurta üretiminin yüzde 55'ini tek başlarına üretmeyi hedeflediklerini belirten Keskin Keskinoğlu, daha sonra şöyle dedi:
'Light yumurta'yı da ilk olarak biz ürettik. Japonya'dan uzmanlar getirttik. Yemiyle, yetiştirilmesiyle farklı bir besicilik yaptık. Normal bir yumurtada kolestrol oranı 250 = 275 miligram arasındadır. Bizim yumurtamızda bu oran 175 miligramdır. Piliç etinin yüzde 8'ine hitap ediyoruz. Türkiye'de bir günde 18 milyon adet yumurta üretiliyor. Bunun 1 milyonunu biz üretiyoruz. Devreye girecek tesislerle bu 2 milyona çıkacak."

Yunanlı gençlerle kavga edince Türkiye'ye kaçtı
Keskinoğlu'nun öyküsü Yunanistan'ın Drama kasabasında Ravika köyünde başlıyor. 1910 seferberliğinde babası bir daha dönmemek üzere giden 'yetim' İsmail, yaşıtı Yunanlı gençlerle ciddi bir kavgaya giriyor. Yunan gençler, İsmail'in fesini alıp serpuşu giydirmek istiyorlar. Zorlama İsmail Keskinoğlu'nu çileden çıkarıyor. Küçük bir çakı ile Yunan palelerinin yüzünü çizip kaçıyor. Yunanlılar, bir Türk nalbantın yanına sığınan İsmail'i öldürme kararı alıyorlar. Bunun üzerine büyük bir gizlilik içinde Dedeağaç'a getiriliyor. Bir Rum sandalcı ile 250 sarı lira pazarlığının ardından bir gece yarısı Türk toprağı Enes'e geliyor. Tam 21 günlük yolculuğun ardından İstanbul'a varan İsmail, daha sonra tren raylarını takip ederek, Yunanistan'dan göç eden Türklerin yaşadığı Adapazarı'nın Sarıdoğan kasabasına ulaşıyor.
Tanıdık tavsiyesi ile zengin bir aileye mensup Esma Hanım ile evlenir. Cavit, Cavide, Hatice, Sevim, Yıldız ve Sevdiye adlı çocukları olur. Ancak önce iki yaşındaki kızını, daha sonra dört yaşındaki Hatice ve altı yaşındaki Cavide'yi birer gün arayla kaybeder. 15 gün sonra da yedi yaşındaki Cavit'i kaybeden Keskinoğlu, dört kez evlat acısı yaşıyor.



BUSINESS