Küfür insanı ünlü yapar mı?

EDİTÖRDEN
Mahallenin en iddialı kızıydı ya da aşkın gözü kördü ve ben öyle zannediyordum. Ailesinden beraber konsere gitme izni koparmıştık, sevinçten havalara uçuyordum. Elmadağ'daki Şan Tiyatrosu'nun yakılmadığı, sevgililerin küçük masum öpücüklerin etkisini günler boyu unutamadığı zamanlardı. Johny Logan'ın konserine gidecektik. Genç okurlar için küçük bir hatırlatma yapayım. Kendisi önce 1980 yılında 'What's an other year', 1987 yılında da 'Hold me now' ile iki kere Eurovision şarkı yarışmasını kazanmış yakışıklı bir İrlandalıydı. Konser vermek üzere Türkiye'ye gelmiş hatta zamanın ünlü bir Türk yıldızıyla da kısa süren bir birlikteliği olmuştu. 'Eniştemizdi' yani.
Konsere giderken büyük hayallerim vardı. Sevgilim ve ben konser sırasında şarkıları beraber mırıldanacaktık, göz göze gelecektik, kim bilir belki de el ele tutuşacak, hatta öpüşecektik. Ama 'enişte' tüm planları bozdu. Sahneye çıkıp ilk şarkısını söylemesinin ardından birden yerinden kalkan onlarca kız 'Johny diye bağırarak önlere doğru koşmaya başladı. İşin kötüsü bu kızlar arasında 'sevgilim'de vardı. İki saatlik konseri o en önde kendisi gibi birçok kızla beraber adeta trans halinde seyrederken ben içimden bildiğim bütün küfürleri ederek orta sıradaki yerimde konserin bir an önce bitmesini bekliyordum.
Dönüş yolu boyunca konuşmadık. Muhtemelen o 'eniştenin' büyüsünden kurtulamamıştı ben de sinirden ağzımdan kötü bir şey kaçırmamak için susmayı tercih etmiştim. Ne kadar sinirlenirsem sinirleneyim 'pop yıldızı olmanın kızlar üzerindeki inanılmaz etkisini fark etmem' kafamda pek çok acabaya' yol açmıştı. Tahmin ettiğiniz gibi acabalardan en yoğun olanı 'ben de kendi çapımda bir yıldız olabilir miyim'di. Ev halkını gezmeye yolladığım günlerde baba yadigârı pikabı çıkarıp -artık elime ne gelirse 45'lik plak ya da long play aynanın karşısında 'enişte'yi taklit ediyordum. Ancak ne sesimin ne de fiziğimin bu işe elverişli olmadığını fark etmem geç olmadı.
Bu girişten sonra 'hey gidi günler, bizim zamanımız neydi; şimdinin gençleri mi amannn' gibi bir devam beklemeyin benden. Çoğu ne istediğini bilen, kendileri büyüklerini örnek alıp onlara benzemeyi bırakın, ana babalarını kendine benzeten farklı bir nesil. Müzik tercihleri de ona göre tabii. Bu sayıda biz gençliğin biri yerli biri yabancı iki 'ilahını' inceledik: Tarkan ve Eminem. İkisi de aynı gün 17 Ekim 1972'de doğmuş; yaptıkları müzikle, yaşam şekilleriyle, cinsel tercihleriyle toplumun hep gündeminde kalmış iki yıldız. Eylem Türk günler süren çalışmasının sonucunda bu ikilinin ilginç hayat hikâyelerini inceledi. Hazırladığı kapakta beni en etkileyen ise bizim yıldızın yani Tarkan'ın bir televizyonda 'çişim geldi' dediği için adeta afaroz edilip, neredeyse sanat hayatı sonlanacakken, Eminem'in küfür ettikçe ve en yakası açılmadık seks hikâyelerini anlattıkça nasıl yıldızının parladığıydı. Yazıyı daha fazla uzatmayayım. İç sayfalarda sizi haber ve yorum ziyafeti bekliyor...



BUSINESS