En Turizmin ikizleri

Turizmin ikizleri

31.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

İkiz kardeşler Murat ve Mehmet, Alman Lisesi'ni otobüslere doldurup tatile götürmeye kalkınca müdür paniğe kapıldı. 'Törenlere yetişeceğiz' sözü ile ilk turizm girişimini gerçekleştirdiler. Okul bitti, ETS'yi kurdular ve kısa zamanda turizm devi oldular

Turizmin ikizleri





Bana kalırsa birbirlerine hiç benzemiyorlar. Belki de ikizler için en son söylenecek söz ama böyle. Editörüm fotoğrafları görünce haberin girişine karşı çıktı: "Görmüyor musun çok benziyorlar" diye. Ben de 'Onları canlı kanlı gören benim. Belki biraz tipleri, ama halleri, konuşmaları hiç mi hiç benzemiyor' dedim.
Bu tartışmanın nedeni Ersoy Turistik Servisleri'nin (kısa adıyla ETS Tur) sahipleri Murat Ersoy ve Mehmet Ersoy kardeşler. Okulda da iş hayatında da hep 'ikizler' olarak anılan iki genç işadamı. Deyim yerindeyse 'doğuştan' girişimciler. Daha Alman Lisesi'nde okurken, okul arkadaşlarına tur düzenleyerek başlamışlar işe. Üniversiteden sonra da turizmde karar kılan Ersoy kardeşler, okul macerası olarak başladıkları bu işi, bugün iki tur operatörü, bir dağıtım ve pazarlama şirketi ve bir de tatil köyü zinciri ile yıllık 300 bine yaklaşan yolcuya hizmet veren ve cirosu 100 milyon euro'ya ulaşan Ersoy Turizm Grubu'na taşımışlar.
Kısa süre önce konaklama işine de giren kardeşler, Clup Voyage çatısı altında yedi otelin de sahibi. Bugüne kadar ikiz oluşlarının dezavantajından çok avantajını yaşamışlar. Tek sıkıldıkları nokta, birbirlerinin tanıdıklarıyla karşılaştıkları an, tanıyormuş gibi gülümsemek. Ya da karşıdaki konuşmaya başladığı zaman, "Ben ötekiyim" demek.

Niye turizm? Özel bir nedeni var mı?
Murat: Biz insanları gezdirme kararını lise yıllarında verdik. Alman Lisesi'nin tek ikizleri olduğumuz için çok dikkat çekiyorduk. O dönem Torbalı Tatil Köyü kurulmuştu. Müteahhidi babamızdı. 1984 Mayıs'ında açıldı. Biz de 19 Mayıs tatilinde oraya öğrenci turu yapmaya karar verdik. Otelden fiyat aldık. Üzerine otobüs fiyatı ekledik. Otobüsleri ayarladık. O zamanlar otobüs firmaları yoktu. Gidip Harem'den otobüs toplamıştık. Şansımız vardı. İnsanlarla el sıkışmıştık, anlaşmalar yapmıştık. Büyük bir riskti tabii. Tenefüslerde para toplardık. Kuyruk olurdu. Hatta bir gün para topladım, sayıyorum. Matematik hocası geldi, "Sayın Ersoy'u rahatsız etmeyelim şu anda büyük işler çeviriyor" dedi.

İlk turunuzda bir sorun çıktı mı?
Mehmet: İlk turumuzda 350 kişi götürdük. Biz de beklemiyorduk bu kadarını. 850 kişilik okuldan 350 kişiyi tura götürünce, okul müdürü bizi yanına çağırdı ve "Bu turu iptal edeceksiniz" dedi. Okulun yıl sonu törenleri ve de 19 Mayıs törenleri vardı. Öğrencilerin orada olması gerekiyordu tabii. Sonra dönüşte törenlere katılma sözü vererek tura gittik. İlk turda 10 otobüs gittik ama fazla sorun çıkmadı. Öğrenciler geceleri uyumuyordu, bu nedenle biraz gürültü oldu. Bir sabah uyandık havuzun içinde şezlonglar var. Sonra otel öğrenci gruplarının birlikte alınmaması gerektiği kararını verdi. Bir daha da yönetim 350 tane öğrenciyi otele almadı. Limit 100 öğrenciye kadar artık. Ama turdan sonra herkes bizi tanıdı. Farklı farklı yerlere öğrenci turlarına başladık. Sonra üniversite yılları var. Ben İngilizce İşletme, Murat İngilizce İktisat okudu. Üniversitede turları genişlettik.

Siz işe okulda ucundan kıyısından girmişsiniz zaten. Okuldan sonra neler oldu?
Mehmet: Turizm öyle bir iş ki insanın kanına girdikten sonra bağımlılık yapıyor. Üniversiteden sonra bu işi profesyonelce öğrenmeye karar verdik. Bu işin bir konaklama, bir de pazarlama ayağı var. Bizim aklımız Torbalı Tatil Köyü'nde kalmıştı. Mülkiyeti ailemize aitti ama işletmesi başka bir firmaya verilmişti. İşletmesini de biz neden yapmayalım dedik ve önce pazarlamayı öğrenelim istedik. Acenteciliği öğrenmek için o yıl Duru Turizm'de Murat'la beraber rehberliğe başladık. 1991 yılında da ETS'yi kurduk. Markayı oturtana kadar sadece kış turizm yaptık. İkinci yıl Uludağ'ın dışındaki otellerde de satmaya başladık. 1993 yazında ise yaz operasyonlarına başladık.

Başlangıç zor oldu mu? Hep bir tedirginlik, 'başaramama' korkusu olur...
Murat: Otelciler bizi tanımıyordu. Elimizde çanta dolaşıp durduk. Beş oda için dünya kadar garanti istediler.
Ama bir süre sonra alternatif arayışına girildi. Bu alternatifin de finansal açıdan sağlam olması isteniyordu. Aslında bizim aile yapımız, farklılıklarımız görüldüğü zaman, hiç değilse finansal riski yok diye düşündüler.
Bizimle ilk ciddi anlaşmayı yapan Sol otelleri oldu. İspanyol işletmesiydi. O dönem yaşanan sıkıntılar nedeniyle yağmur gibi iptal başladı. Tabii tüm oteller anında iç pazara döndü. Bu da bizim dönüm noktamız oldu. Biz aynı dönemde Antalya - İstanbul arası maliyeti düşük uçaklardan bir tane denk getirmiştik. Ne kadar iyi hizmet verseniz de her şey deneye deneye oluyor. Hatta bir kampanya başlattık: "Kendisine uygun bir tatil köyü seçene, uçak bileti ücretsiz" kampanyası. Biz o sene oldukça fazla deneyim kazandık.

Modeliniz ne oldu? Başarıyı ne getirdi?
Mehmet: ETS'nin teknolojiye çok açık oluşu. Avrupa modelini baz aldık. Çok kaliteli bir ekiptik. Sıkı teknoloji yatırımı ve gençlik iki silahımızdı. 1997'de rakiplerin ensesindeydik. 1998'de 24 - 25 yaşında olan firmalar yıkıldı. O yıl pazara hakimdik. En çok yolcu taşıyan ikinci firma olduk.

Otelciliğe nasıl başladınız?
Mehmet: 1999'da iki küçük otelimiz vardı. 1999'da Club Voyage doğdu. Çatısı altında şu anda yedi otel var. 5 bin yatakla şu anda dördüncü büyük kapasiteye sahibiz. Ciddi döviz girdisine sahip olduk. Grubun TL ve döviz girdilerini dengelemiş oldu. Bunun faydasını 2001 Şubat krizinde gördük. Herkesin sıkıntı yaşarken biz ciddi döviz girdileri sağladık ve büyüyerek çıktık.

Planlarınız, hedefiniz ne?
Murat: Yeniden yapılanma sürecine girdik. İç pazara konsantre olduk ve teknolojiye ciddi yatırımlar yapıyoruz. Pazarlamaya ağırlık vereceğiz. Pazarlama IT teknolojisinden geçiyor. Dünyanın en gelişmiş rezervasyon sistemini satın aldık. Çok başarılı bir program. 2005 sonuna kadar bunu çalıştırır hale getireceğiz.

Pazardaki durumunuz nedir?
Murat: Bu yıl 300 bin turist taşımayı hedefliyoruz. Geçen yıl 230 bin turist taşımıştık. Toplam pazarda yüzde 20 artış var. Bizim organize turlardaki payımız yüzde 40. Bu yıl 100 milyon euro ciro hedefliyoruz.

İkiz olmanın avantajları veya dezavantajları oluyor mu?
Murat: Birbirimizi tamamlıyoruz. Karakter olarak çok farklıyız. Ben dış ilişkilerden sorumluyum. Mehmet finanstan. Mehmet otelciliğin genel müdürü oldu ben tur operatörlüğünün. Mehmet: Birbirini çok iyi anlayan iki ortağız. Bu avantaj. Dezavantaja gelince, küçükken herkes kıyaslama yapıyordu; Murat daha iyi, Mehmet daha iyi diye. Bu tüm ikizlerin başına gelir.

Ayrı iş yapmayı hiç düşünmediniz mi?
Mehmet: İş o kadar hızlı gelişti ki, bir yerde kesip ayırayım deme şansınız yok. Pazarda aktif bir rekabet var. ETS şu anda kopyalanan bir grup. Küçükken deriz ya 'Doktor olacağım', 'Avukat olacağım...' Şimdi turizm şirketi kuran bazı gençler, otellere gelip 'Biz de ETS gibi olacağız' diyorlarmış. Bu çok gurur verici.



BUSINESS