Gaziantep Engel Tanımayanlar - Kaderine Küsmedi, 10 Yaşında Hayatına Yön Verdi

Engel Tanımayanlar - Kaderine Küsmedi, 10 Yaşında Hayatına Yön Verdi

06.07.2017 - 11:17 | Son Güncellenme:

Gaziantep'te bedensel engelli olduğu için ailesinin toplumdan soyutladığı ve 10 yaşına kadar okula dahi göndermediği Utar, kaderine küsmek yerine engellilere eğitim veren bir okula giderek kendisini geliştirdi ve emeklerinin meyvesini kamuda çalışmaya başlayarak aldı Engellilerin hayatlarına nasıl yön verebileceklerini gözler önüne seren Utar, emekli olduktan sonra da bir engelli derneğinde gençlere yol göstermeye başladı Utar: "Engelli olmam, hayata küsmek yerine beni daha güçlü kıldı. İnsanlardan utanıp, kendimi eve kapatabilirdim ama bunu yapmadım. Hayatıma devam ettim"

Engel Tanımayanlar - Kaderine Küsmedi, 10 Yaşında Hayatına Yön Verdi

GAZİANTEP (AA) - ÖZKAN BEYER - Gaziantep'te bedensel engelli olduğu için ailesinin toplumdan soyutladığı Celal Utar, azmi ve yaşam hikayesiyle çevresindekilere örnek oluyor.

Haberin Devamı

Ailesi, bedensel engelli Celal Utar'ı toplumdan soyutlayıp 10 yaşına kadar okula dahi göndermedi. Kaderine küsmek yerine küçük yaşta hayatına yön veren Utar, engellilere eğitim veren yatılı bir okula giderek kendisini geliştirdi ve tüm emeklerinin meyvesini 1996'da Türk Telekom'da memur olarak işe başlayarak aldı.

Aldığı eğitimle kimseye bağımlı olmadan yaşamını sürdürmeyi öğrenen Utar, yaklaşık 13 yıllık iş hayatının ardından da emeklilik dönemini spor ve sosyal aktivitelerle değerlendiriyor.

Engellilerin kaderlerine küsmediklerinde hayatlarına nasıl yön verebileceklerini gösteren 46 yaşındaki Utar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük yaşlarda geçirdiği çocuk felci nedeniyle kol ve bacaklarını kullanamadığını söyledi.

Haberin Devamı

Çocukluk yıllarında ailesinin kendisine destek olmadığını ve adeta toplumdan soyutladığını ifade eden Utar, 10 yaşına kadar okula dahi gönderilmediğini anlattı.

Utar, buna çok üzülmesine rağmen kaderine küsmediğini belirterek "Biz 7 kardeştik, ailenin tek engelli ferdi bendim. Ailem dışarı çıkmama izin vermiyordu. Babam 3 tekerlekli bir engelli motosikleti almıştı ama onu bile kullandırmadılar." dedi.

O yıllarda evde yalnız bırakıldığını, bu nedenle sürekli müzik dinlediğini dile getiren Utar, şöyle konuştu:

"Küçük bir evimiz vardı, dama çıkar insanları imrenerek izlerdim. 10 yaşında bir karar verdim ve ailemden beni Ankara'daki engellilere eğitim veren yatılı bir okula göndermesini istedim. İşte o an benim için dönüm noktası oldu. Bu okulda benim gibi insanları görünce farklı olmadığımızı anladım. Anne babama bağımlı olmadan temel ihtiyaçlarımı gidermeyi öğrendim. İnsanlarla diyaloğumu geliştirmeyi öğrendim. Ondan sonra kendime yeni bir hedefler koydum ve kendi hayatımı kendim yönlendireceğim dedim. Ayağa kalkıp yürüyemedim ama 3 tekerlekli bir araçla istediğim yere gittim. Bir kamu kurumunda işe girebilmek için kendimi geliştirmeye başladım. Okul dışında bilgisayar kurslarına gittim. Burada birçok programı öğrendim, muhasebecilik konusunda kendimi geliştirdim. Bunun sonucunda da 1996 yılında Türk Telekom'da memur olarak işe başladım. Yaklaşık 13 yıl çalıştıktan sonra da malulen emekli oldum. 'Ben çektim çocuklarım çekmesin' diyerek başladığım hayat mücadelesinde, çocuklarımı en iyi imkanlarla yetiştirmenin mutluluğunu yaşıyorum."

Haberin Devamı

- "Engelli olmam, hayata küsmek yerine beni daha güçlü kıldı"

Utar, geçmişte engellilerin sadece engellilerle evlenebileceği gibi yanlış bir düşünce olduğunu, bu nedenle 26 yaşına kadar evlendirilmediğini dile getirerek şunları söyledi:

"Bu çok yanlış bir düşünce. Benim eşim sağlam. Eksiğimi eşim kapatıyor, eşimin eksiğini de olabildiğince ben kapatmaya çalışıyorum. Bir elmanın iki parçası gibi olduk. Eşimle birbirimize kol kanat gererek geçmişte yaşadıklarımızı çocuklarımıza yaşatmamak için çabalıyoruz. Bu yüzden çocuklarımla sürekli diyalog içerisindeyim. En önemli şeyin eğitim olduğunu gördüm. Gücümün yettiğince çocuklarımın yanındayım. Onlar da hayırlı evlatlar. Kızım, Dicle Üniversitesinde Almanca öğretmenliği okuyor. Diğer ikisi de 9. sınıfta. Engelli olmam, hayata küsmek yerine beni daha güçlü kıldı. İnsanlardan utanıp kendimi eve kapatabilirdim ama bunu yapmadım. Hayatıma devam ettim."

Haberin Devamı

Emekli olduktan sonra da Şehitkamil Engelliler Spor Kulübü'nde voleybol oynamaya ve sosyal etkinliklere katılmaya başladığına dikkati çeken Utar, bu sayede boş zamanlarını değerlendirdiğini ve gençlere hayat mücadelelerinde yol göstermeye çalıştığını vurguladı.

Utar'ın kızı Hatice Utar ise babasını çok sevdiğini, her zaman kendisine destek olduğunu vurguladı.

Babasıyla her zaman gurur duyduğuna işaret eden Utar, "Babam bu haliyle kendisine ve bize iyi bir gelecek hazırlamak için yıllarca çalışmış ve üstelik bunu ailesinin desteği olmadan başarmış. Bunun sonucu olarak bugün engelli olmasına rağmen 3 çocuğuna bakabiliyor, evini geçindirebiliyor. Engelliler kaderine küsmemeli. Babamın hayat mücadelesi bütün engellilere örnek olmalı." dedi.

Utar, çocuklu hayali olan öğretmenliği babası sayesinde gerçekleştirmek üzere olduğunu belirterek babasının azim ve kararlılığının da kendisine örnek olduğunu kaydetti.