Gündem Entegre olmazlarsa suç oranları artar

Entegre olmazlarsa suç oranları artar

16.03.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleştirilen zirvede sığınmacıların psikolojik sorunları ele alındı. Kamplarda yapılan psikolojik testlere göre göçmenlerin yüzde 83’ünde travma sonrası stres bozukluğu belirtileri var

Entegre olmazlarsa  suç oranları artar

Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye yerleşen göçmenlerin geleceğine yönelik çalışmalar; İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleştirilen ‘Suriyeli Mülteciler İstanbul Zirvesi’nde tartışıldı. Bahçeşehir Üniversitesi Göç ve Kent Çalışmaları Merkezi tarafından düzenlenen zirveye yurtiçi ve yurtdışından birçok uzman katılırken, göçmenlerin yaşadığı psikolojik sorunlar için çözüm önerileri masaya yatırıldı.

Kadınlarda yüksek

İstanbul Şehir Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Ceren Acartürk, 820 Suriyeli göçmen üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarını Milliyet’le paylaştı:

“Öncüpınar mülteci kampında 820 göçmen üzerinde 5 uzman psikolog arkadaşımla travma sonrası stres bozukluğu belirtileri ile depresyonu araştırdık. Yaptığımız test ve terapi seanslarında ilginç bulgular ortaya çıktı. Göçmenlerin yüzde 83’ünde travma sonrası stres belirtilerine rastladık. Bu oran kadınlarda daha yüksekti. Suriye’den kaçarak Öncüpınar Kampı’na sığınan kadınların neredeyse tamamına yakını savaş sahnelerini kabus olarak gördüklerini dile getirdi. Araştırmamız sırasında çocuğunu ve eşini kaybeden göçmen kadınların durup dururken ağladıklarına şahit olduk. Sığınmacıların yüzde 37’sinde depresyon belirtisi tespit edildi. Kadınlar arasında depresyon 5 kat, travma sonrası stres bozukluğu 4 kat fazla çıktı.”

‘Agresyon yaşanacak’

Stres bozukluğu yaşamayan göçmenlerin ülkelerine dönmek istediğini belirten Acartürk, “Araştırmamızda travma sonrası stres bozukluğu yaşamayan göçmenlerin neredeyse tamamı ülkelerine geri dönmek isterken, stres ve depresyon bozukluğu olanlar Suriye’ye dönmek istemediklerini söylediler. Çalışmamız sonunda mültecilerin mutlak olarak psiko-sosyal destek alması gerektiğini tespit ettik. Bu çalışmalar yapılmadığı takdirde geri çekilme veya agresyon dediğimiz sorunlar baş gösterecek” dedi.

Haberin Devamı

‘Acil eylem planı şart’Bahçeşehir Üniversitesi Göç ve Kent Çalışmaları Merkezi kurucu direktörü Yrd. Doç. Dr. Ulaş Sunata, Gaziantep ve Kilis kamplarındaki durum hakkında şunları söyledi: “Türkiye, Suriyeli mülteciler konusunda ev sahibi değil, alıcı ülke konumundadır. Alıcı ülkenin yapması gereken entegrasyon acil eylem planını hayata geçirmelidir.”

‘Göç Bakanlığı kurulsun’

Resmi kayıtlara göre Türkiye’de 2.2 milyon Suriyeli sığınmacı olduğunu söyleyen Sunata, “Türkiye bu kadar insanı misafir olarak ağırlayamaz. Farklı entegrasyon politikaları hayata geçirilmeli. Göç Bakanlığı kurulmalı, bakanlık ve kurumlar arası koordinasyon sağlanmalıdır. Birincil sorun eğitim. Gençler, Türkçe öğrenip eğitim hayatlarını sürdürmeliler. Türkçe eğitim sayesinde iş, sağlık ve barınma gibi sorunları ortadan kaldıracak, topluma entegre olacaklar. Bu sorunlar çözülmediği takdirde gelecekte ülke içi güvenlik sorunlarına yol açabilir” dedi.

‘Kampların yeri yanlış’

Türkiye’deki sığınma kamplarının yanlış yerlerde bulunduğuna dikkat çeken Sunata, “Kampların lokasyonu yanlış. Mültecilerin kamp düzenlemesi yeniden yapılmalı. Sınırın hemen yanı başında kamp yapılmaz. Kamplarda yaşayan insanlar halen savaşın içindeymiş gibi hissediyorlar. Bu insanlar silah sesleri, düşen bombalar arasında yaşam savaşı veriyor. Kamp yerleri lojistik hatadır. Mültecilerin kayıtları iyi tutularak sınırdan uzakta yeni kamplara yerleştirilmeleri gerekir” dedi.

‘Psikolojik destek verilmeli’

Prof. Dr.Çiğdem Kağıtçıbaşı:

“Çocukların eğitimleri çok önemli. Topluma entegrasyon için Türkçe eğitim almaları şart. Çocuklar iyi eğitim alarak, Türkiye’ye entegre olurlarsa gelecekte ülkeye katkı yaparlar. Sığınmacıların Türkçe’yi bilmemeleri en büyük sorun. Böyle devam etmesi durumunda sağlıklı gelişim gösteremezler. Gelecekte toplumsal çatışma, terör ve suç oranları da artar. Sığınmacılara psikolojik destek verilmeli.”