Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türk Milli Takım futbolcularının sadece Fransa’ya “ayak bastı parası” Alman Milli Takımı’nın “şampiyonluk” priminden fazlaymış!..
Diyeceksiniz ki, “adamlar sık sık şampiyon oluyorlar; para mı yetişir onlara”?
Veya... Almanya’da asgari ücret 100 euro, fazlası sosyal dengeyi bozar!!!
Hem yanıtlar hem de olayın kendisi o kadar saçma ki, tam bize göre... Taşlar kuyuda, akıllı adamlar taşların altında.
Peki, tartışması hiçbir işe yaramayacak olay neden gündemde ilk sırada?..
Tek sebebi var:
Gruptan çıkamayıp eve döndüğümüz için.

Haberin Devamı

Evet... Şu anda Euro 2016’da mücadeleye devam eden bir milli takımımız olsa, kimimiz korkudan kimimiz vatanseverlikten ve pek çoğumuz dünyaya pabucumuzun altındaki delikten baktığımız için ağzımızı açıp tek kelime etmezdik inanın.
Siz dua edin, eğrisi doğrusuna denk gelip şampiyon falan olmadı millilerimiz!..
Yüz milyonluk şampiyonluk primi kimseyi kesmez, kampanyalar düzenlenir yürüyüşler yapılırdı kentlerimizde. Kırsalda ev hanımlarımız nikah yüzüğünü, çocuklar harçlıklarını bağışlarlardı.
Herkes bütçesine göre ya... Malikanesinde yaşayıp plazasında yazan birkaç kanaat önderi çıkar, “Yahu bu çocuklar tatil de yapamıyorlar, bari birer yalı armağan etsin devlet de denize girip çıksınlar” türünden öneride bulunurlar, muhtemelen yirmi beş boğaz yalısına kamulaştırma kararı çıkardı!.. İyi yırttı Boğaz sakinleri.

İster kanaatkarlık deyin, ister empati, bu bizde yaşam şekli... Yarı aç yarı tok olmaya aldırmayıp, idol yaptığı adamlara hiçbir şeyi yeterli görememek veya popüler adamlara sıra dışı iltifatlar önerip, hak etmeden elde ettiği malı mülkü genelleştirerek zengin kalabalığın arasına gizlenmek güdüsü.
Milli Takım’a prim olmaz mı?
Olur... Ama Almanya kadar mesela...

Bakın, Milli Takım’da oynamak bir sporcu için manevi hazlarda doruktur ki, kendileri de sık sık dile getirirler. Lakin, “paraya ne gerek var” demezler.
Oysa Milli Takım’da oynayıp üstelik başarılı da olursan yaptığın işin karşılığında aldığın ücret de artacağı, yabancı ve zengin kulüplerin kapısının sana sonuna kadar açılacağı için maddi getirisi de vardır.
Prim meslekidir.
Tabi “başaranlar” için!
Başarısızsan zaten avucunu yalarsın Alman usulü takılırsın.
Yani, az başarıya çok prim ile bir bakıma “sıkma kendini” mesajı alıyor futbolcular.
Fransa’ya git yeter... Allah bereket versin... Bir yılda kazandığından daha çok para sahibi olabiliyor bazıları.
İkinci mucize gerçekleşmeyince, gelsin muhasebe!

Haberin Devamı

Valla muhataplar tatilde... “Kendin pişir kendin ye”den öteye gitmiyor eleştiriler. Zaten gazete “falan okumuyorum” diye övünürler, televizyona da vakit kalmaz yemekti, danstı derken... Sonra da yeni sezon.
Merak etmesinler; haftaya unutmuş olur bu necip millet...
Dünya kupası elemelerinde primlere ayar verilirse de önce bu toplum karşı çıkar, Federasyon’a “paranız yoksa biz verelim’e kadar gelir iş.
Tarz meselesi.

Sorun para, teferruat Pereira!..

Fenerbahçe yönetimi, “kombine satılmıyor” haberine acele tarafından yanıt verdi:
“Geçen sezondan biraz düşük sadece”!..
Ne diyelim; hesaplar sizin elinizde. Hayır diyecek halimiz yok.
Ama buradan görüldüğü kadarıyla Fenerbahçe’ye taraftarının ilgisi, merakı, coşkusu geçen sezonun onda birinden az.
Kombine satışında çok fark yoksa, sebebi başarı umudu değil “alışkanlık” olmalı.

Haberin Devamı

İşin aslı, UEFA transfere sınırlama koyarak büyük/küçük kulüp ayırmadan ligimizi “şoka” soktu.
Hakkını yemeyelim... Yeni durumu taraftarıyla paylaşıp en açık, en dürüst şekilde açıklayan kulüp Fenerbahçe’ydi. Diğerleri gibi kötü haberi “zamana yayıp” ufak tefek transfer dedikoduları sızdırarak taraftarı ümitsizlikten uzak tutma yolunu seçmedi.
Başkanı çıktı “tasarruf etmek zorundayız” dedi.
“Satmadan adam alamayız”.
Ve ekledi; “Kimse alamaz”.
Alanların, kimleri sattığına bakmak lazım son tahlilde.
Yani bu sezon alınanların değil satılanların hesabını tutmak zorunda taraftarlar.
Doğal olarak da ilgi, merak, coşku dibe vuracak ve kombineler düşecek bir miktar.

Peki Fenerbahçe özelinde, yola teknik direktör Pereira ile devam etmenin kombineler üzerinde ne kadar etkisi var?
Söz konusu paraysa, teknik direktör falan teferruattır ama Pereira yeryüzünde Fenerbahçe seyircisinin yüreğini kıpırdatacak en son teknik direktördür bence!
Bir sezonda üç defa oyun tarzı değiştiren, takımın yıldızlarıyla it dalaşına giren, Fenerbahçe’nin hedeflerini ve misyonunu kavramakta zorluk çeken bir hoca, olsa olsa handikap olur takım adına.

Geçelim... Fenerbahçe seyircisi cin gibidir. Yüzyılın takımı bile denilen geçen sezonki kadrodan eksilen ve eksilecek olan kim varsa, bu ayrılışlarda para ve yeni mali yapılanma dışında “Pereira faktörünün” de esaslı bir rolü olduğunu bal gibi biliyorlar.
Türkiye’nin en iyi iki kanat bekini kaybeden Fenerbahçe’de Caner’in kopmasında baş rol Pereira’nın... Peki Gökhan vakasında?..
Henüz lig bitmeden kendimi Gökhan’ın yerine koyarak bir yazı yazmıştım ve Pereira’nın takımda yaptığı değişikliklere bakarak “Gökhan, bu Pereira hocaysa bizim futbolu bıraktıktan sonra hocalık yapma ihtimalimiz yok, çünkü hiç bilmiyoruz demektir” diyebileceğini söylemiştim.
Sizce ben istihareye yatıp rüyamda gördüklerimi gerçekmiş gibi yazacak biri miyim?

Bunu da geçelim... Pereira neden kaldı Fenerbahçe’de?
Başkanın ağzından “resmi” açıklama, “takımı, rakipleri tanımış bir hoca yerine sıfırdan başlayacak birini tercih etmedikleri” şeklindeydi.
İyi de... Takım da değişiyor, rakipler de.
Hadi tüm değişimler yüzde elli diyelim... Pereira’nın yeni takımı ile rakiplerin yenilenmiş halini tanıması için yarım sezon mu bekleyecek şimdi Fenerbahçeli?

Ve en sonunda... Pereira denenmiş, üstün bir yeteneği görülmediği gibi sahada ve saha dışında can alıcı hataları olmuş bir hoca... Karizmasıyla ekstra coşku yaratamamış, elindeki yeteneklerin üzerine bir tuğla koymasını sağlayamamış, yoktan var ettiği bir tek futbolcu olmamış, taraftarla olumlu bir kontak kuramamış teknik direktörün, yeni sezonda eskisinden daha mütevazı bir takımla hangi Fenerbahçeliyi kombine almaya koşturması bekleniyor ki?
“Fenerbahçeli kombine almıyorsa tek sebep Pereira’dır” diyerek komiklik etmek istemem tabi! Ama Pereira “ana sorun” para dışındaki teferruatlardan biridir ve belki de en başta gelir.