Sezon biter bu Konya da Avrupa’ya gider, bu Pereira da... Biri bileğinin hakkıyla, diğeri hava alanından bavullarıyla tek başına...
Fenerbahçe ne olur bilinmez! Onu Beşiktaş’a sormak lazım.
Açık konuşalım; Fenerbahçe’ye kenarda lider lazım.
Maça gelince; her iki takım da aynada kendisini seyreder gibiydi aslında. Savunma, orta saha, forvet hep aynı temada... Kanatları çalıştırma yöntemi bile kopya. Benzer oyun kurgularına sahip Konyaspor ile Fenerbahçe arasındaki skoru belirleyecek olan neydi peki?.. Fenerbahçe’nin lig sıralamasında on puan önde olmasını sağlayan bireysel kalite farkı mı?
O kalite farkı sadece Fenerbahçe’nin 1-0 mağlup başladığı maçı ilk yarı bitmeden dengelemesine yetti, kazanmasına değil.
Kazanan nefesli ve disiplinli olandı.
Örnek mi?.. Fernandao ile Rangelov’un farkına bakın! Hangisi kaliteli hangisi yararlı?
Disiplini rakip futbolcu ile dalaşıp, muhatabıymış gibi helalleşen, Konyalı futbolcu sakatlandığında topu taca atan Mehmet Topal’a sinirlenen Pereira’nın Fenerbahçesinde aramak abesle iştigal olurdu sadece.
Fenerbahçe’nin 80. saniyede yediği gole gelince... Pozisyonun başlangıcı kolla, kanattan ileri taşınması ofsaytla ve toplamı apaçık kombine hata sanki.
Futbolda böyle nüanslar vardı ama Fenerbahçe’ye anlatması kolay mı? Zaten B planı olmayan bir takım. İkinci dakikada tabela değişince Fenerbahçe gerçekten zor duruma düşmüştü 2016 yılında hiç yenilmeyen, yardımlaşması üst düzeyde, kompakt oynayan, sürpriz çıkışlara sahip rakibi karşısında.
Yenilgiden kurtulmak için oyunu ileri taşısa, güvenli Konyaspor defansını aşmak bir yana Meha ve Ömer Ali’nin beslediği Rangelov ciddi tehlike yaratacaktı. Holmen’in hızlı çıkışları da cabası olacaktı.
Artık sadece top rakipteyken iyi oynamak yetmiyordu Fenerbahçe’ye.
Fenerbahçe baskı yaptıkça Konyaspor biraz da galibiyeti koruma güdüsüyle bir iki kere denediği kontratak vazgeçti ilk yarının son çeyreğinde.
Bu arada Pereira iyi bir tercih yaptı ve Nani’yi sağa alarak Skubic ve Ali Turan’dan kurtardı, aynı Konya savunmacılarını Nani’nin yerine geçen Volkan’ın sürati ile baş başa bıraktı.
Fenerbahçe’nin galibiyet golü de aynı yoldan geldi. Sıfıra inen Volkan, kaleci Serkan’ın yanlış tercihini görüp Fernandao’yu buldu.
İkinci yarıda Pereira Volkan’ı, Diego’yu kenara alana kadar Fenerbahçe baskılı göründü. Ama sadece görüntü.
Şayet Volkan sakat değilse Pereira’nın bakışında sakatlık vardı!
Fenerbahçe’yi biraz iten, sanal baskın gösteren şampiyonluk yarışı olmalıydı. Çünkü Konya deplasmanı Galatasaray deplasmanının ilk yarısı sayılırdı ve çok önemli bu iki maçta kaybedilenler sadece puan olmazdı Fenerbahçe açısından.
Aynen öyle oldu.
Özetle söylemek gerekirse... İstediğiniz kadar kaliteli kadro kurun, hoca gibi, santrfor gibi, plan gibi kilit noktalarda hatalar varsa, bir tanesi bile ortaya çıktığında işte ambians, başkan, yönetim, taraftar falan yetmiyor deplasmanda mütevazı bir takımdan maç almaya. Yazık oluyor masrafa, taraftara.
