Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hiç de komik değildi... Ama İkinci Dünya Savaşı tarihine ilgi duyan bir insan olarak Almanya tarafından “soykırımla” suçlanmak, “tiksinmeden çok anlatana acıma duygusu ağır basan o salakça fıkralar gibi” acı acı güldürdü beni.
Gözümün önüne konsantrasyon kamplarında gazlanan kurbanlardan sökülmüş kamyonet kasasını dolduracak kadar mebzul miktarda altın dişler geldi.
Polonya’daki Auschwitz’de, Avusturya’daki Mauthausen-Gusen’de, Almanya’daki Buchenwald’da ve Dachau’da çalı çırpı kadar kalmış, çalı çırpı gibi üst üste yığılmış açlıktan işkenceden ölmüş kurban fotoğrafları...
Tasarruf için kafa kafaya yaslanmış günahsızları tek kurşunla öldürmek gibi psikopat Nazi fikirleri.
Yahudiler, Çingeneler, Slavlar, eşcinseller - hatta engelli Almanlara bile- tarihin en sistematik soykırımını yapanlar, mecliste karar verdiler ki, bizim ceddimiz de onlar gibiymiş!
Ev kadınına “fahişe” diye hakaret eden hayat kadını gibi...
Avuçlarını yalarlar.
Yalanlarla tarih yazılmaz, siyasetçiler hiç yazamaz.
1915’de Anadolu coğrafyasında bir milyon üç yüz elli bin Ermeni varken nasıl oluyor da 1,5 milyon Ermeni ölüyor yollarda? Teşcir kayıpları var elbet... Araştırmalardan çıkan sonuç 81 bin civarında.
Bu arada yerinden yurdundan olan, bir kısmı çeteler tarafından öldürülen Türk sayısı bir milyon yüz bin...
Ülke savaşta. Çeteler arkadan vuruyor. Elbette kayıplara yazık ama bunun neresi soykırım?
Nazi Almanya’sı kasaplığı ile yakından uzaktan ne alakası var?
İşin ilginç tarafı, bu kanun teklifinin Türk asıllı Alman milletvekili tarafından verilmesi.
Daha ilginci, Alman parlamentosundaki Türk asıllı milletvekilleri tarafından istisnasız el kaldırılması, onaylanması.
Ve zirve...
Almanya’daki 3,5 milyon vatandaşımızdan çıt bile çıkmaması.
Nedir bu; soydaşlarımız yaşadıkları ülkeye iyice entegre mi oldular?
Yoksa Prof. İlber Ortaylı’nın tespitiyle “yamanma” mı bu tutum?
Her neyse...
Acı Vatan’da yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemekten ihanete, kulağının üstüne yatmaktan yemek yediği kaba tükürmeye kadar geniş yelpaze var.
Yabancıları anlarız da bizim insanımızın böylesine yabancılaşması şaşırtıyor insanı.
Neden peki?
Bana öyle geliyor ki, bizi burada mahveden toplumsal kutuplaşma, terör, hukuk gibi sorunların uzaktaki akrabalarımızı da yorması ve iyice içine kapatması.
Telefonuna bile yanıt verilmeyecek, mümkünse aradaki bağ iyice esnetilecek “sorunlu akraba” gibi gözüküyoruz oradan belki.
Şimdi...
Düşünsenize Alman şehirlerinde onbinlerce ay-yıldızlı soydaşımızı...
Geçtik soykırım yasasını... Milli Takım’ın bir zaferi için konvoy yapsalar bile yeter. Futbolun sırtına yeni bir yük atmak gibi olmasın ama Avrupa Şampiyonası’nda Türk Milli Takımı’nın biraz tırmanması bu ulusal vurdumduymazlığa ilaç gibi gelecektir inanın.