Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir maçla bu kadar çok şey kaybetmek, bunca güzelliğe yazık etmek için herhalde “Türk gibi güçlü, çalışkan, akıllı olmak” ve “futbolu Türk gibi sevmek” gerek!..
Özet; “alaturka”!

Yanlış anlaşılmasın... Brugge’e elenip çeyrek final kapısından dönen Beşiktaş gelmiyor “yazık olanlar” listesinin en başında.
Bilic risk almış, futbolcular hata yapmış, orta saha düşmüş, takımın boyu uzamış, mağlup olmuşlar.
Olur a...
Futbol hatalar oyunu.
Bu sefer Beşiktaş kullanmış hata yapma hakkını!
Nasıl ki, Beşiktaş’a elendiklerinde Liverpool’lu futbolcular hain damgası yiyip teknik direktör Brendan Rodgers sınır dışı edilmediyse, Bilic ve talebelerine “son on altıya kadar yaptıkları için teşekkür eder, son maçta yapamadıkları için biraz sitemde bulunursunuz” o kadar.
Ağıtlar yakmak, mahkemeler kurmak, cadı avına çıkmak “güçlü, çalışkan ve akıllı” olmaya aykırıdır.
Ve dahi yazıktır.

Haberin Devamı

Yazık olanların başında Motta’nın golü gelmektedir asıl...
Yerden yönetilen insansız hava aracı gibi süzülen, rotasında manevralar yapan ve Brugge kalesindeki ağların bugüne kadar top değmemiş tek yerini bulan “fizik kitaplarına girecek” enfes gol, fizik ötesi sanrılara benzedi; oldu mu olmadı mı ispat edilemedi.
Futboldan gerçekten hoşlanan bir toplum, tabelaya bakıp o golü göz ardı edebilir mi?

Yazık olanların ikincisi... Olimpiyat Stadı.
Soğuktu, rüzgarlıydı, sapaydı, tribün sahaya uzaktı diye horlana horlana yüz milyon dolarlık taş yığını muamelesi gören Stat, tam da rekor kırmak üzereyken, tam da işe yarar olduğunu kanıtlayacakken, tam da makus talihini tarihi bir zaferle değiştirmeye ramak kalmışken “çağdaş arkeolojik eser” kimliğine dönüverdi bir maçla.
Futbolu “büyü ve medyumlarla” izah etmeye çalışanlara süper malzeme; “Olimpiyat Stadı yapılırken kartal yuvası bozuldu” mesela!..

Üçüncü yazık, Beşiktaş tribünlerine...
Vefa ve zeka örneği on binler, 1-1’den itibaren hiç beklenmeyen sabırsızlıkları, tepkileriyle ve Beşiktaş kalecisi Tolga’yı rakip forvetten daha çok rahatsız eden negatif etkileriyle, tsunamisi Süper Lig’i vuracak berbat bir fırtına çıkardılar Olimpiyat Stadı’nda.
İşi, sahaya temsilci gönderip hesap sormaya kalktıkları Bilic’le sevgi bağını koparmaya kadar vardırdılar.
Başta Tolga, futbolculara “yoksa yalnız mıyız” sorusunu sordurdular. Özgüveni yıktılar, parçaladılar.
Bitmedi…
Bir yandan, yeniden kavuştuk sandığımız “tıklım tıklım tribün” güzelliğinin aslında ev sahibi adına “sakıncalı” olabileceği ürpertisini yaydılar, bir yandan tıklım tıklım tribün günlerine dönüşe acı bir fren koydular.
Beşiktaş’ın 112. yaş gününü hiç unutulmayacak hale getirmenin akıl almaz yöntemi yani.

Haberin Devamı

Beşiktaş bu sezon 16’ya kalır, gelecek sezon finale kalır… Kalmasa ne olur?.. Sanki Türk takımları her sene Avrupa’da kürsüye çıkıyorlar.
Asıl, Olimpiyat Stadı’na, kalabalık tribünlere, Beşiktaş seyircisi ile Bilic takımı arasındaki bağa ve Motta’nın golüne yazık oldu.
Böyle “sevilen” futbol hâlâ yaşıyorsa, hayret.