Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dün Fenerbahçe’nin Kadıköy’de 5-6 bin taraftar tanıklığındaki Akhisar Belediyespor zaferini (!) yazdım ve olmayan seyirciyi “olmayana ergi metodu” ile andım!
“Seyirciye gelince… Sahi kaç kere doldurdu onlar tribünleri. 2 mi 3 mü?.. Ve hepsi de Fenerbahçe çok güçlü bir rakiple oynarken.
İnsan düşünüyor bazen... Akhisar gibi Fenerbahçe’nin kazanma ihtimali kuvvetli bir rakibe talep göstermiyor Fenerbahçe seyircisi... Fenerbahçe’nin kaybetme olasılığını yükselten güçlü rakipleri kaçırmıyor. Sanki mağlubiyete şahit olmak istiyor.”
Biraz kışkırtıcı ki, Yargıtay içtihatına göre bu benim hakkım...
Hatta ödevim.
Ortada bir sorun varsa, ona dikkati çekmek, çözülmesine katkı yapmak için gerektiğinde sertçe gitmeli üzerine gazeteci.
Tepki gelir diye lafı yuvarlamamalı...

Haberin Devamı

Aldırmadım... Lakin aralarında bir tepki var ki, ona biraz kırıldım.
Çünkü yaptığı işe yorumlarına saygı duyduğum Mehmet Demirkol’dan geldi.
Üstelik hafif bel altı.
Demirkol’u anlatmaya gerek yok... Zekasına, bilgisine ve hızlı zihin intikaline yaklaşık 15 yıllık dostu, meslektaşı ve okuyanı-izleyeni olarak bayılırım. Kendisi, “futbolu en iyi futbol oynayanlar bilir” algısını ters yüz ederek mesleğin saygınlığına da büyük katkılar yapmıştır.
Ve Fuat Akdağ kardeşimle birlikte yaptığı NTV Spor’daki Spor Servisi programı, spor medyasının en saygın fenomeni olmuştur.
Orada yazısı okunan yorumcu gururlanır, sevinir.
Ben de o heyecanı sık sık hissedenlerdendim. Ama dün sevinemedim.
“Ercan abi yönetimi işin içine koymamak için her yola girmiş yani” diye başladı Mehmet Kardeşim.
Kafadan buram buram “yönetimi kayırıyor” kokuyor yani.
Hey hat!.. Böylesine zeki ve bilge bir dostuma bile belletememişim benim hiçbir kişi ya da zümreden taraf olmadığımı.
Ve bunun imasına bile katlanamayacağımı...

Beni geçelim...
Fenerbahçe taraftarının sahip olduğu Mehmet Demirkol’un dile getirdiği “maça gelmeme gerekçesine” bakalım:
“O maçların; Manchester United maçının mantığı ‘ben her şeyi unuturum bu maça gelirim” taraftar için... Galatasaray Beşiktaş maçları da öyle ‘ben her şeyi unuturum takımın yanında olurum’... Her şeyi unuturum maçları onlar.
Burada öyle değil ki. Burada bir meselesi var seyircinin. Yönetimin bir kısım seyirciyle, taraftarın bir kısmının da yönetimle. Bütün mevzu bundan ibarettir.”
“Her şeyi unutup takımın yanında olmak” ve bunu bazı maçlarda yapıp bazılarında yapmamak davranışından çıkan sonuç nedir?
Yönetime kızıp takımı ateşe atmak.
Peki taraftarlık nedir?
İyi ve kötü günde destek olmak.
Çelişki yok mu?
Ben bu çelişkiye “Sanki Fenerbahçe’nin mağlubiyetine şahit olmak istiyorlar” gibi ters köşeden bakarsam, o köşe de kaleye dahil değil mi?
Sorarım... Tribünü boşaltmak doğru bir işse, niye sürekli değil ki sonuç alınsın?
“Yönetimin tarafındasın” diyen olursa, “potunu” görmekle kalmam beşe-ona katlarım:
Sen maç seçiyorsun, tribünü dolduruyorsun, sadece takımın mı işine yarıyor sanıyorsun? Fenerbahçe’yi yönetenleri de kurtarmıyor mu? Tribün baskısıyla yönetim değiştireceksen derbilere Avrupa maçlarına da gelmesene...
Başka soru şimdi de; Akhisar maçındakiler, sadece Aziz Yıldırım’ı seçen Genel Kurul üyeleri mi? Manchester maçındakiler yönetimi istemeyenler miydi? Öyleyse niye söylemediler bile?
Devam... Hem maçlara gelip, takımı güçlendirip, hem de yönetimi protesto edemez mi seyirci? Öylesi daha iyi olmaz mı Fenerbahçe ve futbolumuz için?
Son soru... Mehmet Demirkol gibi futbol sevgisi tartışılmaz, seyircinin futbolda olmazsa olmaz olduğunu çok iyi bilen biri, nasıl tribünlerin boş kalmasını makul ve mantıklı bulabilir ki?

Haberin Devamı

Yine de teşekkür ediyorum Mehmet kardeşime!
O da işini yapıp beni kışkırtarak Akhisar maçı yorumumun sonunda yazdıklarımı açma fırsatı yarattığı için.
Merak etme Mehmet, meslekten gayrı arka çıkacak yoktur bizim naçizane ilkelerimizde... Taa Faruk Ilgaz’dan beri tümüne “amca”dan başlayıp “abi” diye hitap ettiğim Fenerbahçe başkanları arasında sadece iş gereği, o da bir elin parmakları kadar görüştüğüm ve vatan-millet-Fetö dışında sadece eleştirdiğim, karşılığında ise Allah’ı var saygı gördüğüm bir başkandır Aziz Yıldırım. Severim kendisini ve tribüne şirin görünmek için değil, sevdiğim için bırakmasını isterim.