"İzmir’de 52 kilo bomba yakalattık"

İRTİCAYLA Mücadele Eylem Planı Davası'nda tutuksuz sanık MİT İzmir Bölge Başkanı Özel Yımaz, "Halkalı’da 4 kilo bomba 5 şehide mal oldu. Biz İzmir’de 52 kilo bomba yakalattık. Eğer teröristler başarılı olsalardı, orada hiçbir canlı kalmazdı" dedi.

İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi bitişiğindeki salonda görülen 10’uncu duruşmada tutuksuz sanık MİT İzmir Bölge Başkanı Özel Yılmaz savunmasını tamamlandı. Savunmasının ardından savcılık ifadeleri mahkeme başkanı tarafından yüzüne okunan Özel Yılmaz, 2009 yılında MİT İzmir Bölge Başkanlığı’na atandığını belirtti.

“GÖREVİME DEVAM ETMEK İSTİYORUM"

Özel Yılmaz şunları söyledi:

“İzmir Bölge Başkanlığı’na atandıktan sonra Eşrefpaşa Karokolu’na iki kişinin 52 kilo bomba koyacağı istihbaratını aldık ve bu kişileri yakalattık. Bursa’da da PKKlılar'ın eylem yapacağı istihbaratını edindik. Halkalı’da 4 kilo bomba 5 şehitde mal oldu. Biz önleyici hizmetler olarak İzmir’de 52 kilo bomba yakalattık.

Eğer teröristler başarılı olsalardı, orada hiçbir canlı kalmazdı. Dün de emniyet müdürü bir grubun arayıp eylem hazırlığında olduğunu söyleyip, bunları mutlaka tespit etmemizi istedi. Ben de elemanlarıma eylem öncesi ’bunları mutlaka tespit edelim’ dedim. 30 yıllık tecrübe az tecrübe değil. 10 vilayetin sorumluluğu bende. Görevime devam etmek istiyorum."

MİT'Çİ ÖZEL, OĞLUNUN DALAN’IN ÜNİVERSİTESİNDE BURSLU OKUDUĞUNU SÖYLEDİ

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel tutuksuz sanık Özel Yılmaz’a, Bedrettin Dalan ile samimiyetinin boyutunu sordu. Özel Yılmaz, hiçbir samimiyeti olmadığını ve üniversitedeki burslar dışında görüşmeleri olmadığını söyledi. Savcı Pekgüzel, “Sizin bir yakınınız Yeditepe Üniversitesi’nde ücretsiz, burslu okudu mu?" diye sordu. Özel Yılmaz da küçük oğlunun Makine Teknik Bölümü’nde burslu okuduğunu açıkladı.

“HASTANEDE YÜZYÜZE GÖRÜŞTÜK”

Savcının sorusu üzerine Özel Yılmaz, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nde anjiyo olduğu sırada, Bedrettin Dalan’ın bir hemşire ile yanına gelerek yüz yüze görüştüğünü anlattı. Ancak Ergenekon operasyonları üzerine konuşmadıklarını savundu.

“MİLLETE DEĞİL, ASKERE KOMPLO DAVASIDIR”

Özel Yılmaz’ın savunmasının ardından sanık ve avukatların talepleri alınmaya başlandı. Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek hakkında iddianamede yer alan iddiaların doğru olmadığını suçsuz olduğunu savundu. “Ortada bir sahte plan var" diyen Dursun Çiçek, iddianamede belirtilen planı kendisinin hazırlamadığını ve belgedeki imzanında kendisine ait olmadığını savundu.

Dursun Çiçek medyada kendisi aleyhinde yayınlar yapıldığını anlatarak, “Millete Komplo” başlığı altında haberler yapılıyor. 30 Nisan’dan beri tutukluyum. Bir yıldır da maddi ve manevi olarak çok mağduruz. Bu dava millete değil, askere komplo davasıdır." dedi.

“TARİHE KARA LEKE OLARAK GEÇMİŞTİR"

“Mahkeme heyetine elinizi vicdanınıza koyarak karar verin” diyen Dursun Çiçek, "Bu dava ’Dursun Çiçek vakası’ olarak tarihe bir kara leke olarak geçmiştir" diye konuştu. “Bizim alnımız açık" diyen Dursun Çiçek, tahliyesini talep etti. Dursun Çiçek tahliye edilmesi durumunda da duruşmalardan vareste tutulmak istediğini sözlerine ekledi. Diğer tutuklu sanıklar da suçsuz olduklarını belirterek, tahliyelerini talep etti. Duruşma sanık avukatlarının savunmasıyla devam ediyor.

DALAN’A MÜEBBET VE 22,5 YIL

Hakkında yakalama emri olan İSTEK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bedrettin Dalan’ın, “Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmeö suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını isteniyor.

ÇİÇEK’E MÜEBBET VE 15 YIL

30 Nisan 2010’da tutuklanıp Hasdal Cezaevi’e konulan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in “Silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep ediliyor.

ÖZTÜRK’E 54, AKKAYA’YA 55,5 YIL

Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan Avukat Serdar Öztürk’ün “Açıklanması yasaklanan gizli ebilgileri temin Etme, devletin savaş imkanlarının tehlikeye sokulması, silahlı terör örgütüne üye olma, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme amacı dışında kullanma, hile ile alma çalma, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma” suçlarından 27 yıldan 54 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor. Yine Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ulusal Kanal istihbarat şefi Ufuk Akkaya’nın “Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, silahlı terör örgütüne üye olma, hukuka aykırı olarak kişiler verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma hile ile alma, çalma, kayda alınan konuşmaların basın, yayın yoluyla yayınlanmasıö suçlarından 27 yıl 3 ay’dan 55,5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep ediliyor.

MİTÇİ ÖZEL’E 15 YIL

İddianamenin, tutuklu sanıklarından Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Deniz Yıldırım’ın “Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, silahlı terör örgütüne üye olma, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme amacı dışında kullanma ve hile ile çalma" suçlarından 27 yıldan 57 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor. İddianamede Bedrettin Dalan’a operasyon konusunda bilgi verdiği öne sürülen MİT İzmir Bölge Başkanı Özel Yılmaz, Dalan’ın özel kalem müdürü İlhami Ümit Handan’ın “Silahlı terör örgütüne üye olmakö suçundan 7,5’şar yıldan 15’er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep ediliyor.